YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
Sosyal medyanın toplum üzerinde yazılı-görsel etkisi arttıkça iyilikler olduğu kadar bin kat daha fazlası kötülükler de bu mecrada sergilenmektedir. İyiliğe yahut kötülüğe sevk edecek sesli-görsel herhangi bir konu üzerindeki yapımlar, buralarda büyük etkileşim almaktadır. Bir hastaya yardım kampanyası yapıldığında, milli bir davaya sahip çıkılması gerektiğinde, hayvanlara, doğaya sahip çıkılacak bir etkinlikte sosyal medyanın olumlu yönde çok büyük etkisi olduğu gibi, aynı zamanda bu sanal alem dolandırıcıların, üçkâğıtçıların, ahlaksızların, kötü alışkanlıklara özendirenlerin yuvası haline gelmiş ve adeta ağa düşürme mecrası haline gelmiştir. Artık sık sık sosyal medya fenomeni şunu dolandırdı, şuna tecavüz etti, uyuşturucuyla yakalandı, bölücülükten tutuklandı, kara para akladı gibi haberler çoğalmaya başladı. Bu ve benzeri örnekleri çoğaltabiliriz. Bir de sosyal medyada gündem olan bir Cinsel sapma: Teşhircilik modası başlamıştır.
Babasının yanında kızı soyunuyor, kocasının yanında eşi soyunuyor, dedesinin yanında torun soyunuyor. Geçen günlerde kocasının yanında vücudunu teşhir eden bir kadının haberi Türkiye’de gündem oldu. Gündem olmasının sebebi de orasını-burasını takipçilerine açması yani bu cinsel teşhircilikle birlikte bir saat içinde 100 bin kazanması olmuştur. Sosyal medyadan para karşılığı müstehcen görüntülerini canlı yayınlayıp 1 saatte 100 bin lira toplayan kadının, 5 aylık hamile olması ve tüm bunları kocasının yanında yapması da utanmazlığın ayrı bir manzarası olmuştur. Bu bir ahlak çöküşü değil midir? Canlı yayıp yapıp 1 saatte 100 bin lira toplayan kadının ahlaksızlığı birçok ahlakı ve fıtratı zayıf kişiye cazibe oluşturmaz mı? Elbette oluşturur. Amip gibi çoğalma yaşayan bir ahlaksızlık, işte bu sosyal medyada üremektedir.
Sanatçı “Bezmişim” diye haykırırken haksız mıdır?
“Şarlatanlar işgal etti meydanı
Kanımıza girdi soysuzun kanı
Sırıtan kırıtan sardı dört yanı
Baldırdan, bacaktan, belden bezmişim
Belden bezmişim”
Twitter, Facebook ve özellikle TikTok cinsel teşhirciliğin ve birçok kötülüğün sahnelendiği sosyal medya alanı durumundadır. Gidişat gerçekten çok kötü bir halde çünkü bu manzara adeta "Başkasının namusunu çalan, kendi namusunu kaybeder." etkileşiminde ilerlemektedir. Sosyal medya, namusu ayağa düşenlerin ve milletin çocuğuna her türlü kötülüğü ışıltılı bir hayat gibi sunanların cirit attığı bir mekân olmuştur.
Birbirine benzeyenlerin çoğaldığı toplumda, herkes sosyal medyada birisi, bir diğerini dipsiz kuyuya çekmektedir.
Kocasının gözetiminde cinsel teşhircilikle 1 saatte 100 bin kazanan hamile kadının ahlaksızlığı konuşuluyor da ona 1 saat içinde 100 bin kazandıran ve cinsel teşhirciliğe prim veren binlerce kişi niçin konuşulmuyor?
Namussuz olanı azdıran, ona prim verenlerin çokluğudur. Azan ve bu yolda kolay yoldan para kazanan, toplumu kendilerine özendiren ve teşvik eden olmaktadır.
Mevlana "Irz ve namustan mahrum olanlar, millet ve vatan hissi taşımazlar; böylelerinden sakınılmalıdır." derken adeta bugünleri tarif etmiştir.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya büyük görev düşmektedir. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin, “Türk polisi kanun kaçaklarına, ahlak kaçkınlarına göz açtırmama azmindedir. İçişleri Bakanımızın bu husustaki gayretini takdirle karşılıyor ve destekliyoruz.” açıklaması da bu görevdeki çabaya ve başarıya işaret olmuştur. Sosyal medya fenomenlerinin yaydığı ahlaksızlıkları önlemek artık bir vatan görevi olmuştur.