YILDIRAY ÇİÇEK /TÜRKGÜN
Daha önce söyledim yine tekrar ediyorum. ABD ve İsrail ikilisi Suriye üzerinden elini-ayağını çeksin, inanın Suriye kendi öz haliyle bir an önce toparlanacaktır. Ama İsrail’in Suriye’yi de içine alan “Vadedilmiş Topraklar” hayali, ABD’nin İsrail’i Ortadoğu Bölgesin’de ileri karakol olarak kullanmak için büyütmeye çalışması bölgeyi sürekli kan gölüne çeviriyor. Bölgede kriz, kaos ve savaşlar eksik olmuyor. Esad devrilmeden önce Suriye’yi bombalayan İsrail, Esad devrildikten sonrada bombalamayı sürdürüyor. Özellikle askeri üsleri ve mühimmat depolarını bombalıyor ki, Suriye’nin yeni yönetimi bu silahları kendine yönelik kullanmasın…
Beşar Esad’ın devrilmesinden sonra Suriye halkında bir rahatlama, sevinç ve geleceğe umutla bakma duyguları oluştu.
Suriye’de her gelişmeleri 24 saat izleyen, Suriye Milli Ordusu’nun Türkiye sevdalısı komutanlarıyla sık sık görüşen MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli bu manzarayı “Muhalif grupların yönetimi devralmasıyla Suriye’de ihtiyatlı ve zamanla daha da somutlaşacak bir bahar havası doğmuştur. Üç ay süreyle görev yapacak geçiş hükümetinin şu ana kadar verdiği mesajlar, yaptığı açıklamalar, gösterdiği olgun yaklaşımlar sevindirici olduğu kadar ülkede yaşayan her kesim için makul, dengeli, dengeleyici ve rahatlatıcıdır. Bu kapsamda dost ve kardeş Suriye halkının memnuniyeti, yeni yönetimi sahiplenmesi ayrıca şayan-ı dikkatimizi celp etmektedir.” sözleriyle özetlemiştir.
Suriye’de köklü bir sistem kurulur, herkesi kucaklayan bir yönetim oluşursa Suriye düzlüğe çıkacaktır.
Beşar Esad rejiminin devrilmesindeki birleşenler içinde etkili olan Colani’nin "Bildiğiniz gibi Suriyeliler birçok ülkeye sığındı ama onları en çok kucaklayan ve saygı duyan ülke Türkiye oldu. Suriye umarım bu iyiliği unutmaz. Stratejik ilişkiler olacak. Yeni Suriye devletinin inşasında Türkiye'nin birçok önceliği var. Karşılıklı ticari ilişkiler de olacak. Ekonomik kalkınma tecrübelerini Suriye'ye aktarması noktasında da Türkiye'ye güveniyoruz. Toplumsal bağları koruyacağız. Aynı anları sevgi ve samimiyetle de paylaşacağız ve bu zafer sadece Suriye halkının değil, Türk halkının da zaferidir. Çünkü mazlum zalime karşı zafer kazandı, bu, Türk halkı gibi samimi insanların zaferidir." ifadeleri önemlidir. Bu sözlerin yarınlarda Suriye’nin geleceğinde bağlayıcı olmasını umuyorum. Terörden arındırılmış, mezhep kavgaları bitmiş, ABD ve İsrail’in elini-ayağını çektiği Suriye ancak o zaman huzura, güvene ve istikrara kavuşacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti, Suriye’nin yeni devlet yapılanması için rol model olabilir. Suriye Milli Ordusu’nun Türkiye ile olan ruh-beden bağı, Colani’nin Türkiye hakkındaki bu ölçülü, yapıcı sözleri bu manada güçlü köprü olacaktır.
Türkiye-Suriye çok güçlü ve köklü bir dostluk, işbirliği bağı oluşturabilecek fırsatı yakalamıştır. Bu Türkiye’deki sığınmacı yükünü hafifletecek, hem Türkiye’yi hem de Suriye’yi tehdit eden terör örgütleri temizlenecektir. Sosyal, kültürel ve tarihi bağlar güçlü kılınacaktır. Suriye’nin yeniden inşasında ekonomik işbirliği oluşabilir. Türkiye ve Suriye “sağduyu” ortak noktasında buluşursa bunların gerçekleşmesi hayal değildir. Mutlaka başarılacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Tüm dini, mezhebi ve etnik grupların yan yana sulh içinde yaşadığı terörden arındırılmış bir Suriye'nin inşası en samimi beklentimizdir." ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Suriye Türkmenleri kadar Suriyeli Kürtler, Araplar ve diğer kökenleri temsil eden toplumsal gruplar ayrılmaz ve bölünmez bir bütün halinde bağımsız devletlerinin çatısı altında sonsuza kadar yaşayacaklardır.” temennisi tamamen hayata geçerse o gün Suriye huzura erecektir.
Bölgede hesabı olanlar, Suriye üzerinde haksız yere söz sahibi olmak isteyenler, huzurdan hoşlanmayanlar elbette boş durmayacaktır. Türkiye ve Suriye’nin geçici yönetimi de tüm bunlara karşı bu süreçte çok temkinli ve dikkatli olmalıdır. Bu oluşan umut fırsatını kimsenin heba etmemesi lazım.