20 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Başyazı Sürtük polemiği

Sürtük polemiği

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu teröristler, eşkıyalar bira şişeleriyle caminin içini pislemişti. Bunlar...

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Sürtük polemiği

Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu teröristler, eşkıyalar bira şişeleriyle caminin içini pislemişti. Bunlar çürük, bunlar sürtük. Kamu binalarının, polis araçlarının, işyerlerinin, otobüslerin, sokakların yıkıldığı Gezi olaylarının arkasında hangi güçlerin olduğunu tarih de yazıyor. Bunlardan bu millete hayır gelmez. Bunlar ancak terör sevicilerle beraber” açıklamasında bulunmuştu.

CHP’nin başını çektiği muhalefet Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Sürtük” tepkisini gösterince, Erdoğan sözlerinin arkasında duran “Biz Gezi olaylarında sergiledikleri tutuma yakışan teşhisi koyduk. Biz hep milletimizin diliyle konuştuk. Milletimiz bu vandalları nasıl tanımlıyorsa biz de öyle dedik” açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözlerindeki muhatap Gezi olaylarına katılanların tamamına değil, terör eylemlerinde bulunanlara olduğu zaten açıklamasında çok nettir. “Yakan, yıkan, saldıran, kirleten, terör seviciliği, eşkıya, terörist” ifadeleri zaten bu sözlerden kimlerin alınması gerektiğini gösteriyor. Bunları yapmadıysan niçin alınganlık gösteriyorsun?

Muhalefet her olayı, her sözü toplumu tahrik etmek için kullandığı için “Sürtük” kelimesini genelleme haline getirmek için büyük gayret sarfetmektedir.

Şehit abisine “Senin bacını s…” diyen İP’in en yetkili ismine sahip çıkan bu kokuşmuş muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Sürtük” kelimesi üzerinden nutuk atması, kullanılan dil ve üslup konusunda ders vermeye kalkması gerçekten büyük ikiyüzlülüktür.

Devletin valisine “İT” diyen, deprem acısının yaşandığı Elazığ’ın hemen yanında kayak tatiline gitmesini eleştirenlere “Kayak takımı g… girsin” diye küfür eden Ekrem İmamoğlu gibi bir sicili bozuk adam bile “O hakaretleri yapan dil, devlet dili olamaz” demiş…

Bu nasıl bir ikiyüzlülüktür?

Nerde bir terörist varsa avukatlığını yapan CHP ve kuyrukları yine “Yakan, yıkan, saldıran, kirleten, terör seviciliği, eşkıya, terörist” muhataplığında söylenmiş “Sürtük” sözünde de avukatlık adına harekete geçmiştir.

Muhalefetin derdi siyasetteki seviye, dil, üslup değildir. Tek ölçüleri, “Biz herkese en ağır küfür ve hakaretleri edelim bize kimse dokunmasın” şeklindedir. Geçtiğimiz yıllarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın merhum annesi üzerinden ağır küfürler eden bazı CHP’li yöneticiler gözaltına alındığında da aynı muhalefetin onlara nasıl sahip çıktığını tüm Türkiye görmüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın annesi üzerinden küfür eden bir görseli paylaşan Canan Kaftancıoğlu’na sahip çıkan bu muhalefetin tamamı değil mi?

Böyle birinin toplumda saygınlığının arttığını söyleyen Meral Akşener değil mi?

Muhalefetin dili en iğrenç noktada iken, kime dendiği ortada olan “Sürtük” kelimesi üzerinden yaptıkları yaygara sadece toplumun içine fitne yayma çabasıdır. Bu muhalefet nasıl bir kara propaganda yapıyorsa, sokakta röportaj veren bir teyze “Ben şimdi hayat pahalılığına karşı çıkıyorum, sürtük mü oluyorum?” diye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tepki gösteriyordu.

Oysa oradan oraya eylem için koşturan “Sürtükler” halkın, devletin malını yakan, yıkan, vatandaşın canını yakanlar olarak tarif edildiği halde “Vatandaşlara söylendi” gibi algıyla sonuçları farklı yerlere taşımaya çalışıyorlar. Böyle bir muhalefetten de her şey beklenir.

Siyasetin dilinde, üslubunda, seviyesinde sınıfta kalmış bu muhalefetin kimseye ders vermeye yüzü olmaması lazım.

Gezi olaylarının terör yüzüne sahip çıkan muhalefetin “Sürtükten” anladığı vatandaşa hakaret değil, kendi yüzüne söylenmiş kimlik tanımı olduğunu anlamalıdır.

Şehit abisine “Senin bacını s…” diyen pespayeler ve onlara sahip çıkanlar bu memlekette sizin gibi yüzsüz, pişkin var mı acaba?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Yürek ısıtan görüntüler sonrası Bakan Koca'dan güzel haber

Yürek ısıtan görüntüler sonrası Bakan Koca'dan güzel haber