MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli Kurban Bayramı’nda Ülkü Ocakları Genel Merkezi’ni ziyaret etmiş, ziyaret esnasında Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım kendisine "Denizlerdeki Misak-ı Millimiz" ibaresinin yer aldığı bir harita hediye etmişti.
Yunanistan Başbakanı Miçotakis de haritanın Sayın Bahçeli'ye hediye edilen anın fotoğrafını paylaşıp şu ifadeleri kullanmıştı: Şu haritaya bir bakın. Girit, Rodos, Midilli, Sakız, Samos, Türkiye hepsini ele geçirmiş. Aşırılıkçıların hummalı bir rüyası mı yoksa Türkiye'nin resmi politikası mı? Başka bir provokasyon mu yoksa gerçek hedef mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan, küçük koalisyon ortağının son maskaralıklarına ilişkin konumunu belli etmeli.
Türkgün gazetemizin o günlerde “Yunanistan’ın aklını aldık” manşeti Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in bu sözlerdeki ruh halini göstermektedir.
Ülkü Ocakları’nın hazırladığı "Denizlerdeki Misak-ı Millimiz " içerikli harita sadece Yunanistan’ın değil, ABD, Almanya olmak üzere birçok ülkenin aklını almıştır.
ABD’nin üzerinde kurduğu 9 askeri üs sayesinde Türkiye’ye karşı iyice küstahlaşan Yunanistan bir haritayla tüm dengesini ve psikolojisini kaybetmiştir.
ABD’nin gazlaması ve şımartmasıyla son dönemlerde aklınca Türkiye’ye karşı diklenmeye çalışan Yunanistan, Ülkü Ocaklarının hazırladığı bir haritayla bu hale geliyorsa, Türk Ordusuyla karşı karşıya kalacağı günlerde neler yaşayabileceğini siz düşünün…
Ülkü Ocakları Genel Merkezi 2020 yılında İzmir’de 12 Ada İçin 81 kişiden oluşan 12 grup halinde “İstiklal İçin Kararlılık Yürüyüşü" düzenlemişti. Ülkü Ocakları o günlerde de Yunanistan’a gereken mesajı vermişti.
Yunanistan’ın, Almanya’nın ve ABD’nin ne söylediğinin, ne yaptığının bir önemi yok da ilginç olan nedir biliyor musunuz?
Türkiye’de 12 Adalar üzerinden siyasi istismarlar oluşturup hükümete saldıran çevrelerin hiçbiri Ülkü Ocakları’nın 2020’de düzenlediği “İstiklal İçin Kararlılık Yürüyüşüne" destek vermediği gibi, şimdi de harita üzerinden oluşan atmosferde de Ülkü Ocakları’nın yanında Türkiye’den yana, Türk’ün haklarından yana bir duruş sergilememişlerdir.
Gerçi Ermeni ile savaşımızda Ermeni’den, PKK ile mücadele ederken PKK’dan, FETÖ ile mücadele ederken FETÖ’den, Suriye’de YPG ile mücadele ederken YPG’den yana olanların böyle bir konuda da Yunan’dan, Rum’dan yana olacakları bir gerçektir.
Hadi 6’lı masanın cibiliyeti ortada olduğu için bunlardan milli bir davada Ülkü Ocaklarına destek vermelerini geçtik. Bir de CHP’ye çalışan Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanlarının, Ülkü Ocaklarına yönelik Yunan, Amerikan, Alman saldırısı karşısında kıllarını kıpırdatmamaları çok acıdır. İstanbul’da Yunan sevdalısı Ekrem İmamoğlu’nun emireri olanlar, İzmir’de Yunan sevdalısı Tunç Soyer’in emireri olanlar demek ki patronlarını kızdırmak istemediler.
Yunanistan’ı ziyaret ettiğinde “Atalarının toprağına geldi” diye karşılanan Ekrem İmamoğlu’na ve Atina Belediye Başkanıyla buluştuğunda onun İzmir’e “Smyrna” diye hitap etmesine sessiz kalan Tunç Soyer’e hizmet edenlerin Ülkü Ocakları’na milli dava mücadelesinde destek vermesi mümkün müdür?
Belki de çoğu "Babamın ailesi Yunanistan'a Diyarbakır'dan gitme. “ diyen Meral Akşener’den korktuğu için Ülkü Ocaklarının milli duruşu ve mücadelesi yanında bir twit desteği dahi verememişlerdir.
Türkiye’nin asıl meselesi dışımızdaki Yunanlılar değil, içimizdeki Yunanlılardır.
Bozkurtlar milli mücadele verirken, elma kurtları milli davalarda içten içe Yunan’ın hesabına Türkiye’yi çürütmeye çalışıyor. Bu özet bir gerçektir.