YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
Terör devleti İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren Gazze’li sivillere yönelik başlattığı vahşet aynı zamanda İslam dünyasının içler acısı halini de ortaya koymaktadır. 35 binin üzerinde Gazzeli Müslüman İsrail tarafından vahşice öldürüldü ve halen aralıksız öldürülmeye devam ediyor. Bu öldürülenlerin neredeyse yarısı çocuk, geri kalan kadınlar, gençler, ihtiyarlar... Elinde silah bulunan Hamas mensuplarıyla savaşsalar “Bunun adı savaş, bu işlerin doğası böyle olur” dersin...İsrail muhataplıkta öyle yapmıyor. Ya ne yapıyor? Kadınları, çocukları, gençleri hedef alarak açıkça bir soykırım gerçekleştiriyor. İslam dünyası ise bu vahşeti sadece izliyor. Müslüman çocukların feryatları İslam dünyasında kimseyi etkilemiyor. Kimsenin umurunda bile değil... Bir vahşet yaşanırken öncelikle İslam dünyasında böyle bir duyarsızlık yaşanmamalıydı. Maalesef yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor.
Müslümanlar, ABD/İsrail karşısında korkak olmamalıydı. Olduk!
Müslümanlar, bu vahşet karşısında Gazzeli kardeşlerini satmamalıydı. Sattık!
Müslümanlar, bu vahşet karşısında Allah’tan başka kimseden korkmamalıydı. Korktuk!
Müslümanlar dünya menfaatleri için bu vahşete susmamalıydı. Sustuk!
Müslüman kardeşlerimizi korumakta, onların feryatlarına kulak vermekte, onları vahşice öldüren İsrail’e hesap sormakta; çok aciz, çaresiz, perişan kaldık...
Maalesef Batı’daki Hristiyanların İsrail’in vahşete karşı yaptığı protesto gösterilerinin %10’u İslam ülkelerinde gerçekleştirilmedi. Ne acı değil mi?
İsrail, İslam dünyasındaki bu vurdumduymazlığı, korkaklığı, acizliği gördükçe aylardır vahşetlerini artırarak sürdürdü. Mazlumlar üzerinde vahşetlerini gerçekleştirirken, hiçbir çekince ve tereddüt göstermedi. Çünkü İslam dünyasında birlik, beraberlik ve dayanışma gücü olmadığını çok iyi biliyordu.
İsrail’in etrafı hep İslam ülkeleriyle çevrili ama hepsi ABD’nin ağzının içine baktığı için vahşet karşısında kıllarını dahi kıpırdatmadılar. Oysa bırakın 35 bin Müslüman’ın vahşice öldürülmesini, bir Gazzeli çocuğun burnu kanasa bile İsrail’i doğduğu güne pişman etmeleri gerekirdi. Ama nerde...
Terör devleti İsrail, İslam dünyasının Müslümanlar adına acınacak, kendi adına yol veren bu halini gördükçe elbette gün geçtikçe hedefini genişletecektir. İsrail Filistin’i yuta yuta büyümüştür.
Yarınlarda da başkalarını yutarak büyüme hedefini takip edecektir. MHP Lideri Devlet Bahçeli “Vaat edilmiş toprakların nihai hedefi Anadolu coğrafyasıdır. Bugün Gazze’de boyun eğersek, bugün Kudüs’te susarsak, gelecekte son yurdumuzda çok çetin olaylar yaşanabilecektir. Gazze’yi savunmak demek, mesela Gaziantep’i savunmak demektir. Gazze’yi konuşmak demek, mesela Şanlıurfa’yı konuşmak demektir.” derken hayali bir senaryodan bahsetmiyor. İsrail’in emperyalizm soslu dini inançları zaten vaat edilmiş topraklar hedefine adım adım onları yakınlaştırıyor. İsra il’in bu işgalci, saldırgan gidişatı durdurulmazsa zaten dilediği rahatlıkta hedefine ulaşacaktır. Dünyada 2 milyarı aşkın Müslüman var, ama 9 milyon nüfusu olan İsrail herkesi esir almış gibi davranmaktadır. Elbette bu gidişat hep böyle sürmeyecek ve bir yerde “Eceli gelen köpek cami duvarına işer” sözü yine haklı çıkaracaktır.
Fakat o güne kadar Müslümanların İsrail karşısındaki acizliği, korkaklığı, vurdumduymazlığı, tarih sayfalarına büyük bir utanç olarak geçmiştir.