Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve onun çakma Goebbels’i Murat Ongun, İstanbul halkı kar fırtınası karşısında perişan haldeyken öyle bir yakalandılar ki yönetim rezillikleri kendi partileri CHP’yi bile perişan etti. Ekrem İmamoğlu’nu ve Murat Ongun’u savunmaya kalktılar. Hepsi de rezil olup köşelerine dönmek zorunda kaldı.
Ekrem İmamoğlu’nun “İstanbul’dan ve kardan daha önemli işlerim var” mealinde “Benim İngiliz Büyükelçi ile hususi görüşmem vardı” açıklaması zaten İstanbul’daki kariyerini noktalamıştır. Bu saatten sonra Yunanistan’a gelişini “Atalarının toprağına geldi” diye karşılayanların Atina’sında siyasetine devam edebilir. Artık orada belediye başkanı mı olur, yoksa yeni bir siyasi parti mi kurar buna kendisi karar verecektir.
İmamoğlu seldeki, depremdeki rezillikleri üzerine kar fırtınasında da bir rezillik eklemiştir. Ama özür dileyip susması gerekirken zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışmaktadır.
İngiltere Büyükelçisi’yle kayıtsız, habersiz ne halt karıştırdığının cevabını vermiyor da yalanlarını ortaya çıkaran foto ve videoları kim servis etmiş onun peşinde olacakmış…
Ekrem İmamoğlu’nun hali de meşhur bir karikatür var ya aynı onun gibi. Kadın kocasını başka bir kadınla yakalıyor. Kadın kocasına “Yanındaki kadın kimdi?” diye soruyor. Adam da karısına sokaktaki vatandaşları göstererek “Millet aç aç” diyor. Hali aynı öyle. İstanbul halkı canıyla uğraşırken balık-rakı sefasında İngiltere Büyükelçisi’yle “hususi görüşmede” yakalanıyor. Ama Ekrem İmamoğlu hala edebiyat parçalıyor. Bu olaylardan sonra yancı ve sütçü İsmail Küçükkaya’nın programına çıktı. Bu olayların kendisiyle bir bağı yokmuş yahut çok normalmiş gibi resmen tiyatro oynadı.
Ekrem İmamoğlu kadar İBB yönetiminde söz sahibi olan Sözcü Murat Ongun da Ekrem İmamoğlu’ndan geri kalmayıp “sıcak odalar” edebiyatı yaparken tatilde yakalanmasını “Bu bilgi özel hayatın ihlalidir, ayrıca yurt dışından gelişmeleri takip etmek hiç zor değil” açıklamasını yapmış…
İkisi de yüzsüzlük ve pişkinlikte birbiriyle yarışıyor.
Görüşme bu kadar doğalsa Ekrem İmamoğlu niye İngiliz Büyükelçi ile görüşmesini yaklaşık 1 gün inkâr etme, gizleme yoluna gitti?
Yurt dışından kar fırtınasına karşı mücadeleyi yönetmek bu kadar kolaysa Çakma Goebbels Murat Ongun niçin “Bu sıcak oda edebiyatlarını Cenevre’den tatilden yapıyorum” diye halkı bilgilendirmedi?
Foto, video servis edenleri, nerede tatil yaptıklarını ortaya çıkaranları dedektif olup araştırıp bulacaklarmış…
Yanarım yanarım da kutsal şehir İstanbul’a şöyle adamların yönetici olduğuna, sözcü olduğuna yanarım.
Selde, karda yaşadıkları sonrası sanırım İstanbul halkı gereken dersini almıştır. İstanbul belediye başkansız yaşasa inanın bu kadar rezillik yaşamazdı. Ekrem İmamoğlu ve avanesi İstanbul halkı için bir sınavdı. Halk bu sınav karşısında hizmetsiz kalarak bedelini ödemiştir.
Yazık oldu İstanbul’a… Ama artık İstanbul halkı ortaya çıkan gerçeklere göre hareket etmelidir.