Türkgün Bilim Teknoloji Altay'a yerli imza

Altay'a yerli imza

Türk savunma sanayisinin kara araçları alanındaki en önemli projelerinden Altay ana muharebe tankının vurucu gücü yerli imkanlarla sağlanacak.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) AŞ, sahip olduğu kabiliyetlerle Türk Silahlı Kuvvetleri ile güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarını yerli ve milli imkanlarla karşılıyor.

MKE, 5,56'dan 203 milimetreye kadar mühimmat ve silahları bünyesinde üretme kabiliyetine sahip entegre bir yapıyla faaliyet gösteriyor.

Şirket, ihtiyaç duyduğu ham madde ve ara mamulleri kendi imkanlarıyla karşılarken diğer yerli savunma sanayisi şirket ve kuruluşlarının ihtiyaçlarını da gidermeye çalışıyor.

4-157
Seri üretim öncesi test edilmek üzere Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edilen Altay tankı üzerinde de MKE imzası bulunuyor.

Cumhuriyet'in ilk yıllarından beri faaliyet gösteren Çelik Fabrikası ile Ağır Silah Fabrikasını bünyesinde barındıran MKE, sahip olduğu tecrübe ve bilgi birikimiyle Altay'ın ana ve yardımcı silah sistemlerini tümüyle kendi imkan ve kabiliyetleriyle üretiyor.

3-194
- TANK VE OBÜSLERİN İHTİYAÇLARI İÇİN HUMMALI ÇALIŞMA
Yıllık 50 bin ton üretim kapasitesine sahip Çelik Fabrikasında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğu silah ve mühimmat üretimlerinde kullanılan vasıflı ve vasıfsız çelik üretimi gerçekleştiriliyor.

Geri dönüştürülmek üzere temin edilen hurdalar sırasıyla ergitme, dökme ve dövme işlemleri sonrası silah ve ağır silahlara ait namlularda kullanılmak üzere taslak olarak ilgili fabrikalara iletiliyor. Altay tankının 120 milimetre 55 kalibre ana silah sistemine ait işlemler de böylece başlıyor.

2-277
1200 santigrat derece sıcaklıkta tavlanan çelik ingotlar pres atölyesinde dövülerek namluların ilk aşaması tamamlanıyor. Kalite kontrol testleri tamamlanan taslak namlular Ağır Silah Fabrikasına gönderiliyor. Ağır Silah Fabrikasında tornalama, delik açma ve ısıl işlem gibi mekanik testler sonrasında namlular, kalite kontrol testlerine tabi tutuluyor.

Ana ve yan ekipmanlarıyla 400'e yakın alt parçadan oluşan 120 milimetre 55 kalibre silah sistemi, atış öncesi testler, atış testleri ve sonrasını kapsayan laboratuvar ve saha koşullarında tüm testleri tamamladıktan sonra BMC'nin Arifiye yerleşkesine gönderiliyor.

Ağır Silah Fabrikasında Altay silah grubunun yanı sıra M60 tankına ait silah sistemi, Fırtına ve Panter obüslerinde kullanılan 155 milimetre silah sistemleri, 105 milimetre obüs silah sistemleri, 60, 81 ve 120 milimetre havan silahları üretiliyor.

1-331
- 3 BİN METRE ETKİLİ MENZİL
Altay ana silah sistemiyle 120 milimetre çapında, tam atım halinde, işaretlenen hedefe elektrikli ateşlemeli lazer güdümlü füze atılabiliyor.

Ana silah sistemiyle bir dakika içinde art arda 6 APFSDS-T mühimmatı ateşlenebiliyor. Silah komplesinin ana parçası olan namlunun içi boydan boya kromla kaplanıyor. Bu çalışmalar sonucu kimyasal enerjili mühimmatla asgari 2 bin, zırh delici kinetik enerjili mühimmatla asgari 3 bin metre etkili menzile ulaşılıyor.

Boyu 6 bin 600 milimetre olan namlunun yorulma ömrü 1500 atıma karşılık geliyor. Namlunun emniyetle hizmet ömrü ise en az 1000 atımı buluyor. AA

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *