İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencileri, su altında maden arama gibi birçok görevi yapabilen insansız su altı aracı 'Kaşif'i geliştirdi. Aracın milli ve yerli imkanlarla üretildiğinin altını çizen Hasan Fatih, 'Şu an üstende yüzde 80'in üzerinde yerlilik oranı olduğunu söyleyebilirim. İlerleyen aşamalarda bu araç endüstriyel boyutta çok daha üst düzey görevler yapabilecek. Denizlerde keşfedilmemiş su altındaki madenler bu tip araçlarla aranacak. Bu alan 20-30 yıl sonra daha önem kazanacak.' diye konuştu.
Su altı araştırmaları, insanların ulaşmasının mümkün olmadığı derinlikteki görevler, arama ve kurtarma çalışmaları ile açık deniz platformlarının ve su altı boru hatlarının kurulumu, bakımı ve onarımı, su altı habitatının taranması, maden araması gibi pek çok görevde kullanılacak su altı aracı "Kaşif" (EXPLORER MARK 2) Samsun Çarşamba Havalimanı'nda gerçekleştirilen TEKNOFEST KARADENİZ'de sergileniyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi Hasan Fatih, AA muhabirine, su altı robotları geliştirmek için kurulan İTÜ ROV takımında 2 yıldır görev yaptığını söyledi.
Takımın yaklaşık 6 yıldır insansız su araçları üzerine çalışmalar yaptığını ifade eden Fatih, Kaşif'in üretiminde 2 yıllık AR-GE faaliyeti, daha sonra bir buçuk yıllık bir test aşamasının olduğunu anlattı.
Kaşif'in su altında teknik ve yapısal analiz yapmak, maden ve benzeri aramalar gerçekleştirmek için tasarlanmış bir araç olduğunu dile getiren Fatih, "Aynı zamanda gemilere yolculuk esnasında konvoy görevi yapabiliyor. Onun dışında su altında teknik görevler yapabiliyor. Kaynak ve benzeri şeyler... Önündeki robot kollar sayesinde bir şeyleri çıkarabiliyor, toplayabiliyor." dedi.
Fatih, Kaşif'in insanların inemeyeceği basınç ve soğukluktaki sularda görev yapabileceğine işaret ederek şunları kaydetti:
"Şu ana kadar testlerimizde 150-200 metre kadar derinliklere inebildik. Araca daha farklı materyaller de eklediğinizde bin-2 bin metre, hatta daha zorlu koşullarda 3 bin-3 bin 500 metreye kadar inip orada maden ve benzeri şeyler arayabiliyor. Onun dışında petrol arama görevlerinde kullanılabiliyor.
Üzerindeki sonarlar sayesinde yapısal analiz testleri yapabiliyor. Bu sonarlar sayesinde muhtemel hedefleri görebiliyor. Su altındaki petrol boruları olsun Kıbrıs'a taşınan su boruları gibi taşıma yapılan yerlerdeki gerekli müdahaleleri yapabiliyor, oradaki kaynak ve benzeri görevlerde kullanılabiliyor. Onların yenilenmesi düzeltilmesi ve oradaki sorunların tespiti için kullanılabiliyor. Oradaki alanın haritalanması ve çeşitli durumlarda olabilecek su altındaki tehditleri önceden haber verebiliyor. Genel olarak insanların görev yapamayacağı derinliklerde görev yapıyor. İnsanların yapması riskli görevleri yapabiliyor. "
Aracın milli ve yerli imkanlarla üretildiğinin altını çizen Fatih, "Şu an üstende yüzde 80'in üzerinde yerlilik oranı olduğunu söyleyebilirim. İlerleyen aşamalarda bu araç endüstriyel boyutta çok daha üst düzey görevler yapabilecek. Denizlerde keşfedilmemiş su altındaki madenler bu tip araçlarla aranacak. Bu alan 20-30 yıl sonra daha önem kazanacak." diye konuştu.