ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo, bu planların "hedefe yönelik, proaktif" adımlar olduğunu ve ABD'yi korumayı amaçladığını belirtti.
Raimondo, "Günümüzde araçlarda kameralar, mikrofonlar, GPS izleme sistemleri ve internet bağlantılı diğer teknolojiler bulunuyor. Bu verilere erişimi olan bir yabancı düşmanın, ulusal güvenliğimiz ve vatandaşlarımızın gizliliği açısından ciddi bir risk oluşturabileceğini anlamak zor değil" dedi.
Çin'den karara tepki
Çinli yetkililer ise ABD'nin "ulusal güvenlik kavramını genişleterek" Çinli firmaları haksız bir şekilde hedef aldığını belirtti. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian, "ABD’nin ulusal güvenlik kavramını genişletmesine ve Çinli şirketlere yönelik ayrımcı eylemlerine karşı çıkıyoruz," şeklinde konuştu ve ABD’yi "Çinli işletmeler için açık, adil ve şeffaf bir iş ortamı sağlamaya" çağırdı.
Bu teklif, Çin’in otomotiv tedarik zincirindeki varlığını sınırlamayı hedefleyen Beyaz Saray'ın son adımı olarak dikkat çekiyor.
ABD daha önce de elektrikli araçlar, bataryalar ve diğer ürünlerde Çin'e karşı ek vergiler getirmiş ve Çin yapımı yük vinçlerinin ithalatını siber güvenlik riski nedeniyle yasaklamıştı.
Yasakların 2027 model yılıyla birlikte yazılımda, donanımda ise üç yıl sonra yürürlüğe girmesi planlanıyor. Bu süre, otomotiv sektörünün tedarik zincirlerini yeniden yapılandırmasına olanak tanıyacak.
Otomotiv İnovasyon İttifakı Başkanı John Bozzella, halihazırda ABD'ye Çin'den giren yazılım ve donanımın "çok az" olduğunu belirterek, bazı şirketlerin yeni tedarikçiler bulmak zorunda kalabileceğini ifade etti.
Bozzella, "Bu kurallar bazı otomobil üreticilerinin geçiş yapabilmesi için yeterli süre sağlayacak, ancak diğerleri için bu süre yeterli olmayabilir" dedi.
İttifakın, nihai kurallar oluşturulurken görüşlerini paylaşmaya devam edeceğini de sözlerine ekledi.