Albay Elton Reso, 'Türkiye'nin aldığı tedbirler maksimum seviyedeydi. Yerleşmede, insanlara yardım etmede ve her şeyde maksimum seviyede çok uğraştılar. Arnavutluk'tan arama kurtarma komutanlığımızın ekiplerinin gittikleri farklı ülkeler vardı. Fakat bunun gibisini görmedik. Diğerlerine göre tamamen felaketti.' dedi.
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Malatya'ya gelen Arnavutluk ekibi, yıkılan binaların enkazında AFAD, UMKE, itfaiye, polis, jandarma ve sivil toplum kuruluşlarının yürüttüğü arama kurtarma çalışmalarına katıldı.
Gönüllü ekip, arama kurtarma, doktor ve hemşire, madenci, sivil ve askeri personel olmak üzere toplam 79 kişiyle, 9 gün boyunca dönüşümlü olarak 24 saat esasıyla yaptıkları çalışmaları tamamladı.
Kentten ayrılmadan önce AFAD'ın koordinasyon merkezinde Somalı madencilerle karşılaşan ekipler, hatıra fotoğrafı çektirdi.
26. Özel Operasyonlar Alayı Komando Taburu Takım Komutanı Albay Elton Reso, AA muhabirine, Savunma Bakanlığınca haberi aldıktan sonra harekete geçtiklerini söyledi.
- "BURADA BULDUĞUMUZ ÇOK BÜYÜK BİR ENKAZ VE FELAKETTİ"
Geldikleri andan itibaren enkazdaki insanları kurtarmak için çalışmaya başladıklarını ifade eden Reso, şöyle konuştu:
"İlk gün 4 yaşında bir çocuğu canlı olarak çıkardık. Canlı olarak çıkarmak hepimiz için çok farklı bir duyguydu. Bu felaketin üzerine canlı çıkması gerçekten çok güzel bir duygu. Türkiye'nin aldığı tedbirler maksimum seviyedeydi. Yerleşmede, insanlara yardım etmede ve her şeyde maksimum seviyede çok uğraştılar. Arnavutluk'tan arama kurtarma komutanlığımızın ekiplerinin gittikleri farklı ülkeler vardı. Fakat bunun gibisini görmedik. Diğerlerine göre tamamen felaketti. İlk günden itibaren burada bulduğumuz çok büyük bir enkaz ve felaketti. Ona rağmen insanlar duyguluydu ve biz o duyguları birlikte paylaşıyorduk. Üniformamız ve ırkımız farklı olabilir ama gerçekten kalbimizde aynı duyguları paylaşıyoruz."
Reso, Türkiye'ye misafirperverliğinden dolayı teşekkür ederek, bu süreçte hiç yabancılık çekmediklerini ve kendilerini evlerinde gibi hissettiklerini kaydetti.
Teğmen Krisman Merlika ise 15 yaşında Türkiye'ye geldiğini ve askeri lise ile kara harp okulunda eğitim aldığını bildirdi.
Yaklaşık 10 yıl Türkiye'de kaldığını söyleyen Merlika, "Depremden sonra ilk önce kara harp okulundaki can dostumu arayıp 'Kardeşim ben geleceğim' dedim. Depremin olmasını haber alır almaz 5 dakikada tabur komutanını arayıp sadece saati istedim, 'uçak ne zaman kalkacak' dedim." ifadelerini kullandı.
- "BU DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜ ÇOK FAZLAYDI"
Merlika, daha önce farklı yerlerde eğitim gördüğünü ve arama kurtarma ekiplerinde de eğitim aldığını belirterek, şunları dile getirdi:
"Arama kurtarma ekipleriyle de farklı enkazlara girdik, farklı arama kurtarma yaptık ama bunun gibisi yoktu. Bu depremin büyüklüğü çok fazlaydı. Binaların kötü olması sebebiyle de fazla insanın cenazesi olduğu için de üzülüyorum."
Gönüllü Dorjan Aliko da depremi duyduğunda arkadaşlarıyla Savunma Bakanlığına başvurduklarını anlattı.
Arnavutluk'tan bir çok gönüllünün gelmek istediğine işaret eden Aliko, "Hangi meslekten olursa olsun herkes çok başvuru yaptı. Sadece insani olarak değil maddi olarak da çok yardım etmek istediler ve başvuru vardı. Arnavutluk 2019'da büyük bir deprem yaşadı ve Türkiye bize yardımcı oldu. Aynı duyguları paylaşıyoruz. Büyük felaket olduğunu görüyoruz ve çok üzücü bir olay. Bu felaketi ve depremi herhangi bir ülke olsaydı aynı şekilde yaşayabilirdi ama üzücü olan fazla insan olması. Bu çok üzücü bir olay." ifadelerini kullandı. AA