Avrupalılar, Rusya'ya uyguladıkları yaptırımın ardından enerji krizine girdi. Enerji krizi ile kışın çetin geçmesinden endişe eden Avrupalılar soba ve ısıtıcıların stoklarını tüketti. Kış için sobalara geri dönen Avrupalılar diğer yandan marketlerdeki pahalılıktan şikayet ediyor. Son olarak ise Almanya'da peynirlere alarm takılması ülke gündemine oturdu.
Avrupa, zamlanan yağ ve peynire marketlerde ekstra alarm takılmasını tartışıyor. “Halkın, varoluşsal korkular yaşamaması ve hırsızlığa yöneltecek zamlardan korunmasının” gerektiği belirtiliyor. İngiltere’de marketler ekstra alarm takmış ve bu durum uluslararası kamuoyunda gündem olmuştu.
Avrupa’da, önce corona virüsü salgını ve daha sonra Rusya- Ukrayna savaşı nedeniyle yıllık enflasyon yüzde 8’lere yükseldi.
Son ayda enflasyon yüzde 7 ile düşüş eğilimine girse de, özellikle tereyağı, margarin ve bazı peynir çeşitlerine ekstra alarmlar konulmaya başlandı. İngiltere’de Sainsbury’s, Coop, Tesco zincirleri ile bu ülkedeki bir ALDI markette, ekstra alarmlı ürünler görülüyor.
HIRSIZLIĞA YÖNELTME KABUL EDİLEMEZ
İnsanların yükselen enflasyon ve savaş tehdidi nedeniyle, “Temel ihtiyaç mallarını alamama ve varoluşsal korkular“ yaşamaya başladığı, bunun hak ihlali olduğu, alım gücü olmayanların bir kısmının hırsızlığa yöneldiği, bunun kabul edilemeyeceği belirtiliyor. Özellikle Almanya’da temel gıda maddelerinin daha da pahalanmaması için önlemler tartışılıyor. Süt ürünleri ve yumurta fiyatları geçen yıla oranla yüzde 13.1 artarken, son aylarda bir düşüş de yaşanmaya başlandı.
Almanya’daki marketler, ekstra alarmlar konusunda açıklama yapmıyor.
YAĞ FİYATLARI DÜŞÜYOR
Henüz buğday ürünlerinde bir düşüş yok ama özellikle sıvı yağ fiyatları hızla iniyor.
Alman Sosyalyaşam Birliği Başkanı Adolf Bauer, Bild gazetesine yaptığı açıklamada, marketlerin ekstra önlemler almayı dışlamamasına şaşırdıklarını söyledi.
Bauer, “Temel gıdaların daha da pahalı hale gelmemesi gerektiği çok açık. İnsanların çoğunluğunun artık bunu karşılayamayacak durumda olmasını ve hırsızlığın son çaresizlik eylemi olmasını engellememiz şart. İnsanları varoluşsal korkularıyla yalnız bırakmamalıyız. Aksi takdirde toplumsal bölünme artmaya devam edecek ve toplumsal huzursuzluk artık göz ardı edilemez” diye konuştu.