Almanya'da bir skandala imza atıldı.
Abdulkadir Sargın, 13 Aralık'ta Almanya'nın Hannover kentinde bir hastaneye kaldırıldı. Ertesi gün vefat etti.
Ailenin yaşadığı acı, bununla sona ermedi. Defin işlemleri için cenazeyi yıkamaya hazırlanan akrabaları, kendilerine başka bir kişinin, bir Alman'ın naaşının teslim edildiğini fark etti.
Hastane yetkililerine başvurdu.
Almanya'da ölen bir Türk'ün cenazesi bir Alman'ın naaşı ile karıştırıldı
Abdulkadir Sargın'ın yeğeni Barış Sargın yaşananları TRT Haber'e şu sözlerle anlattı:
"Morgda bir stajyer hanım bizi karşılıyor. Diyoruz ki 'Bu naaş bizim değil, yani naaşlarda bir karışıklık var.' O anda bir panik başlıyor hastanede. Yaklaşık bir saat sonra hanımefendi geliyor 'Sizin naaşınız Alman'ın naaşı olduğu zannedilerek yakıldı' diyor."
Sargın'ın naaşının yakılmasına ilişkin hukuki süreç başlatıldı
Yaşananlar Abdulkadir Sargın'ın ailesinin üzüntüsünü ikiye katladı.
Olaya ilişkin hukuki süreç başlattıklarını belirten Barış Sargın, "Biz şok içinde kalıyoruz, ne yapacağımızı şaşırıyoruz. Bunun üstüne polise haber veriyoruz. Alman Hannover Polisi Kriminal Büro geliyor. Bu konu hakkında davacı olduğumuzu bildirdik ve gerekenlerin yapılmasını rica ettik" dedi.
Ölen Sargın'ın yeğeni Barış Sargın, başka bir Müslümanın aynı acıyı yaşamaması için işin peşini bırakmayacaklarını söyledi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan aileye büyük destek
Olayın öğrenilmesinin hemen ardından Dışişleri Bakanlığı'nın, Sargın'ın Türkiye’deki yakınları ve Almanya’daki çocukları ile temasa geçerek gerekli desteği sağladığı öğrenildi.
Barış Sargın, Türkiye'nin konuyu yakından takip ettiğini ifade etti:
"Sağ olsunlar devletimiz bizi yalnız bırakmadı. Günde 5,10 defa arıyorlar, halimizi hatırımızı soruyorlar, herhangi bir isteğimizin olup olmadığını soruyorlar. Bu konuda bize çok yardımcı oluyorlar."
Bakanlığın konuyu tüm yönleriyle takip etmeye devam edeceği aktarıldı.
Almanya'daki Türk toplumu konuyla ilgili açıklama bekliyor
Türkiye'nin Hannover Başkonsolosu Gül Özge Kaya, Abdulkadir Sargın'ın cenazesinin yanlışlıkla yakılması konusunda yetkililerden açıklama beklediklerini söyledi.
Kaya, rahmetli Sargın'ın durumunu öğrendikten sonra ailenin Başkonsolosluğa ve Dışişleri Bakanlığı'na ulaştığını anlattı.
Hemen en üst düzeyde eyalet makamlarıyla temasa geçtiklerini belirten Kaya, "Kendilerine konunun takipçisi olduğumuzu, Dışişleri Bakanlığımızın da en üst düzeyde konuyu takip ettiğini ve açıklama getirmelerini beklediğimizi ilettik" dedi.
Türk toplumunda endişelere yol açtı
Kaya, bu tür bir olayın gerçekleşmesinin çok vahim olduğunu dile getirerek, İslamiyet'te cenazenin yakılarak defnedilmesinin mümkün olmadığını ve bunun Türk toplumunda endişelere yol açtığını ifade etti.
Vatandaşların kendilerine endişelerini anlattıklarını belirten Kaya, şunları aktardı:
"Her yeni bir vaka bu endişeleri pekiştiriyor. Vatandaşlarımızın bu tür yanlış olayların, karışıklıkların bir daha meydana gelmeyeceği konusunda emin olmaya ihtiyaçları var. Bu bir korkuya yol açıyor. Bu korkuların giderilmesi için de ilgili kurumlarda, hastanelerde, cenaze evlerinde personelin gerekli hassasiyeti taşıyor ve gerekli bilgilere sahip olması gerekiyor. Bu konuda da üst düzey yönlendirme gerekiyor. Ancak bu şekilde bu elim vakalar önlenebilir."
"Bunu takip etmeye devam edeceğiz"
Türk toplumunun endişelerinin giderilmesi için öncelikle bu olayın açıklığa kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Kaya, şöyle devam etti:
"Neden olmuş, nerede eksiklik olmuş, ne atlanmış, gerekli takibatın yapılması bundan sonra da bu olayların engellenmesi için gerekli bilgilerin ve hassasiyetin taşınması kurumlarda ve personel nezdinde bunun sağlanması gerekiyor. Biz Başkonsolosluk olarak Bakanlığımızın riyasetinde bunu takip etmeye devam edeceğiz. Alman makamlarıyla irtibat halinde olmaya devam edeceğiz. Ailenin hukuki süreci başlatmak istediğini öğrendik. Başkonsolosluk ve Dışişleri Bakanlığımız gerekli desteği verecek."
Türk toplumundan tepkiler
Hannover'de yaşayan iş insanı Serdar Demirbay, olayı duyduklarında büyük bir endişeye kapıldıklarını ifade ederek, "Acaba bir daha yine böyle elim vakalar olur mu açıkçası bundan da endişeleniyoruz. Gerek iş insanlarımız gerek STK'lar olarak konuyu takip ediyoruz" diye konuştu.
Cenazenin kontrol edilmeden aileye verilmesinin birçok soru işareti oluşturduğunu anlatan Demirbay, bunların ortadan kaldırılması için gerekli makamlardan açıklama beklediklerini söyledi.
Elim hadisenin Türk toplumunda adeta bir infiale yol açtığına dikkati çeken Demirbay, "Aile iki kez kahroldu. Burada kendimizden korkar olduk. Burada vefat olayı olduğunda çoluk çocuğumuz gelecekte ne tür sıkıntılar yaşayacak bunlardan derin korku duyar olduk" ifadelerini kullandı.
Demirbay ayrıca Almanya'daki sağlık sisteminin kötüleştiğini dile getirerek, şunları anlattı:
"Doktora gidiyorsunuz saatlerce bekliyorsunuz. Çalışanımın böbreğinde taş vardı, 3 saat acil serviste kıvrandı, 3 saat sonra baktılar, bir serum verip gönderdiler. Hala acı çekiyor, ağrı kesici kullanıyor. Ameliyat yapacağız diyorlar ama ne zaman ne yapacakları henüz belli değil. Sağlık sistemi gittikçe kötüleşiyor. Biz de bu ülkenin fertleriyiz."
Aşağı Saksonya Şura Derneği Başkanı Recep Bilgen, yaptığı yazılı açıklamada, MHH Hastanesi'ndeki sorumluları, tamamen gerçeklere dayalı şekilde hatalarını kabul etmeye ve ilgili ailelerden içtenlikle özür dilemeye çağırdı.
UID Aşağı Saksonya Başkanı İlhami Oğuz, yaşanan olayın kendileri derinden üzdüğünü ve şok etkisi yarattığını söyledi.
Oğuz, "Böyle bir olay, böyle kalkınmış bir ülkede nasıl olur? Üzüntü verici. Vatandaşlarımızdan ciddi tepkiler var. Bundan sonra böyle bir şey olmaması için ilgili kurumlarla konuşup önlem alınması gerekiyor." diye konuştu.
Bir cümlelik açıklama
Cenazelerin karıştırıldığı Adli Tıp Kurumunu da içinde barındıran MHH Hastanesinden ise konuya ilişkin sadece bir cümlelik açıklama yapıldı.
Açıklamada, "MHH bu karışıklıktan derin üzüntü duymakta ve yakınlarına başsağlığı dilemektedir" denildi.
MHH Hastanesinden sorumlu Eyalet Bilim Bakanı Falko Mohrs'un elim hadisenin soruşturulması talimatı verdiği ve Başkonsolos Özge Kaya ile temasa geçtiği öğrenildi.
Olay
MHH Hastanesinde 14 Aralık'ta vefat eden Abdulkadir Sargın'ın naaşı, 5 Aralık'ta vefat eden bir Alman'ın cenazesi ile yanlışlıkla karıştırıldı.
Alman aile cenazelerinin yakılması için krematoryuma götürülmesini istedi. Ancak krematoryuma Alman kişinin naaşı yerine Abdulkadir Sargın'ın cenazesi götürüldü ve yakıldı.
Alman aile daha sonra Abdulkadir Sargın'ın bir vazo içerisindeki küllerini kendi cenazeleri zannederek törenle defnetti.
Abdulkadir Sargın'ın cenazesini almaya giden ve İslami usüllere göre defin hazırlığı yapan çocukları ise gasilhanede yıkanmak üzere bekleyen cenazenin babalarına ait olmadığını tespit etti.
Babalarının cenazesinin nerede olduğunu araştıran aile, hastane yetkililerinin cevabıyla sarsıldı.
Sargın ailesi hukuki süreç başlattı.