Çin yönetimi, "İslam'ı Çinlileştirme" politikaları kapsamında, Doğu Türkistan'ın ardından şimdi de başkent Pekin'deki Müslüman azınlığı yakın markaja aldı.
Yönetim, Pekin'de helal gıda satan restoranlara, büfelere, kasaplara ve iş yerlerineMüslümanlarla ilgili tüm imgeleri çıkarmaları talimatı gönderdi.
Başkentteki 11 restoranı ziyaret eden Reuters muhabirleri, yetkililerin iş yeri sahiplerine hilal, ay ve levhalardaki Arapça 'helal' yazısı dahil İslam dinini çağrıştırıcı her türlü yazı, imge ve sembolün ivedilikle kaldırılmasını söylediğini aktardı.
Çeşitli devlet birimlerinden görevlilerin, Pekin'de Müslümanlara ait bazı iş yerlerine giderek semboller ve yazılar kaldırıncaya kadar burada bekledikleri belirtildi.
Adını vermek istemeyen bir restoran sahibi, "Bize, bunun yabancılardan geldiğini artık Çin kültürüne ait sembolleri kullanmamız gerektiğini söylediler." diye konuştu.
Pekin yönetimi bu kapsamda uzun süredir ülke genelindeki cami ve mescitlerin kubbelerini yıkarak Çin mimarisini andıran tapınaklara benzer yapılara dönüştürüyor.
Çin'in iddiasına göre Müslüman nüfus 20 milyon olarak belirtilse de gerçek nüfusun 100 milyona yakın olduğu öne sürülüyor.
Pekin'de tarihi Müslüman mahallesi ve diğer semtlerde en az bin helal gıda satan restoran, market ve büfe bulunuyor.
Bazı iş yeri, market ve restoranlar tabelalarını sökerken, bazıları şimdilik sadece bu yazıların üzerini kapatmakla yetindi. Kimi iş yeri sahipleri ise Çince 'helal' anlamına gelen "qing zhen" yazısı kullanmaya başladı.
Çin Etnik Yapı ve Din İşleri Komitesi, helal restoran adımıyla ilgili yorum yapmadı. Ancak Komite bunun yukarıdan gelen bir talimat olduğunu belirtmekle yetindi.
Sadece Müslümanlar değil Hristiyanlar da hedefte
Gerek Arapça harflerle yazılan ifadeler gerekse İslam diniyle ilintili sembollerin kaldırılması adımı, Çin Komünist Partisi iktidarının 2016 yılında başlattığı, tüm din ve inançları Çinlileştirme politikasının yeni bir etabı olarak değerlendiriliyor.
Yönetim her ne kadar ülkede din özgürlüğü olduğunu savunsa da hükümet bir yandan da tüm inançları Komünist Parti ideolojisine uygun çizgiye çekmek için faaliyet yürütüyor.
Ülkede gözetim altında tutulanlar sadece Müslümanlar değil.
Hristiyanlara ait çok sayıda kilisenin kapısına kilit vurulduğu ve mabedlerdeki haç işaretlerinin kaldırıldığı belirtiliyor.
Ayrıca Pekin yönetimince yasa dışı kabul edilen pek çok kilisenin de yıkıldığı bildiriliyor.
Çin, Doğu Türkistan genelinde toplama kampları inşa ederek 2017 yılından bu yana Müslümanları buralarda zorla tutuyor. Diasporadaki Uygurlar, Çin'in Uygur Türklerini asimile etmenin yanı sıra İslam'ı tamamen yok etmek için yoğun gayret serf ettiğini belirtiyor. ÇKP iktidarı ise 'yeniden eğitim merkezi' olarak tanımladığı toplama kamplarının aşırılıkla mücadele için çok önemli olduğunu savunuyor.
Toplama kamplarından kurtulan bir Uygur, görevlilerin kendilerine zorla domuz eti yedirdiklerini dile getirmişti.
Çin yönetiminin anakaradaki diğer tüm Müslüman azınlıkları da yakın markaja aldığı kaydediliyor.