Çin ajansı Xinhua'nın haberine göre, görüşmede, bölgesel ve küresel güvenlik konularının yanı sıra ikili ilişkilerin durumu ele alındı.
Dördüncü kez bir araya gelen iki üst düzey yetkili, 4,5 saat süren görüşmede, Tayvan Boğazı'ndaki askeri hareketler, Çin'in Kuzey Kore'ye yönelik Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarına vetosu ve Ukrayna Savaşı konusunda görüş alışverişinde bulundu.
Görüşmenin son dönemde iki büyük güç arasındaki rekabetin arttığı ve Washington yönetiminin bölgedeki diplomatik hamlelerinin yoğunlaştığı bir döneme denk gelmesi dikkati çekti.
ABD Başkanı Joe Biden mayısta Güney Doğu Asya Ülkeler Birliği (ASEAN) liderlerini ülkesinde ağırlamış, Japonya ve Güney Kore'yi ziyaret etmiş ve Çin'in bölgedeki ekonomik etkisini dengelemeyi amaçlayan Hint-Pasifik Ekonomik Çerçevesi (IPEF) önerisini duyurmuştu. Dışişleri Bakanı Antony Blinken 26 Mayıs'ta ve Savunma Bakanı Llyod Austin de 11 Haziran'da Washington'ın Hint-Pasifik stratejisinin ana hatlarını ortaya koyan konuşmalar yapmıştı.
Yang, Sullivan ile görüşmesinde, ABD'nin söz konusu girişimlerinde öne çıkardığı "Çin ile stratejik rekabet" anlayışına karşı olduklarını vurgulayarak, "ABD tarafı bir süredir Çin'i her yönden çevrelemeye ve bastırmaya yönelik girişimlerinde ısrar ediyor. Bu yaklaşım sorunları çözmediği gibi Çin-ABD ilişkilerini zor duruma sokuyor. Bu ne iki tarafın ne de diğer ülkelerin çıkarına." ifadelerini kullandı.
İlişkilerin karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama ve kazan-kazan iş birliği ilkeleri üzerine kurulması gerektiğini belirten Yang, "ABD tarafı Çin'e dair stratejik algılamasını düzeltmelidir. Çin, ikili ilişkilerin rekabet ile tanımlanmasına kesinlikle karşı" değerlendirmesini yaptı.
Yang ve Sullivian geçen yıl 10 Mart'ta ABD'nin Alaska eyaletine bağlı Anchorage kentinde, 6 Ekim'de İsviçre'nin Zürih kentinde, bu yıl da 14 Mart'ta İtalya'nın başkenti Roma'da görüşmüştü.
