Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Suudi Arabistan’ın desteklediği Hafter terör örgütü bir yandan Türkiye’ye ağır tehditler yağdırıp Türk vatandaşlarını kaçırırken diğer yandan mülteci katliamlarına imza atıyor. BM Hafter’in saldırısını savaş suçu olarak niteledi. Hafter’e PKK ve FETÖ’cülerin de destek verdiği ortaya çıktı. Bu çevrelerin, Hafter terör örgütü ile birlikte, Türkiye’nin oradaki varlığına yönelik askeri ve istihbarat çalışmaları yaptığına dair bilgiler geliyor. BAE-Mısır-S. Arabistan üçlüsü, BM’nin desteklediği meşru yönetime karşı Hafter’in terör örgütünü destekliyor. Hafter terör örgütü, 4 Nisan’dan itibaren başkent Trablus’u hedef alan saldırılarında sivilleri de hedef almaktan çekinmiyor. Yerleşim birimleri, göçmen kampları ve sivil havalimanları Hafter terör örgütü tarafından hedef alınıyor. Hafter’in sivilleri hedef alarak savaş suçu işlediği değerlendiriliyor.
Savaş suçu işledi
Hafta içinde, ‘Tacura Gözaltı Merkezi’ni hedef alan ve 55 düzensiz göçmenin ölmesine sebep olan saldırıyla ilgili açıklama yapan Birleşmiş Milletler Yüksek Komiseri Michellet Bachelet, Hafter’i ‘savaş suçu’ işlemekle itham etti. Bachelet, “Dün gece Tacura Gözaltı Merkezi’ne düzenlenen, çok sayıda göçmen ve mültecinin yaşamı yitirdiği, yaralandığı saldırı sebebi ile şok oldum” ifadelerini kullandı. Sivillerin kaldığı bu merkeze dair koordinatların ve bilgilerin çatışan taraflara verilmiş olduğunu hatırlatan Bachelet, bu sebeple gerçekleştirilen saldırının mevcut koşullar altında savaş suçu olarak sayılabileceğini belirtti.
FETÖ ve PKK ile işbirliği
Hafter terör örgütü, FETÖ ve PKK ile de iş birliği halinde. Hafter güçlerine bölgedeki Türkiye’nin askeri-sivil varlığı konusunda istihbari bilgi veren iki örgüt, kara propaganda da aktif rol oynuyor. İki örgütün basın yayın organlarında Libya’da faaliyet gösteren iş adamları dahil tüm Türkler isim isim hedef gösteriliyor. Terörist Hafter’e bağlı sözde basın yayın kuruluşlarının Türkiye’yi hedef alan yalan haberleri de FETÖ ve PKK’nın Avrupa merkezli etkin dijital medya ağı ile dünya basınının gündemine taşınıyor.
Türk işçileri kaçırdı
Stratejik Giryan kentini kaybettikten sonra öfke ve hezeyan nöbetine tutulan darbeci General Hafter, ülkede çalışan Türk işçileri ve işletmelerini hedef alacağını açıklamış, 6 Türk işçiyi de kaçırmıştı. Ankara’nın “işçileri bırakmaması halinde meşru hedef olacağını” belirtmesinden sonra Hafter, elindeki Türk işçileri bırakmıştı. Türkiye, Libya’da BM tarafından tanınan meşru lusal Mutabakat Hükümeti’yle dostluk çerçevesinde ilişkilerini sürdürüyor.
Kan donduran savunma
Göçmen kampına yönelik katliama uluslararası alanda sert tepki gelmesi ve terör örgütünün baş destekçisi BAE’nin silah yardımlarının belgelenmesinin ardından Hafter terör örgütünden saldırılara ilişkin kan donduran bir savunma geldi. Darbeci General Halife Hafter, bombalanan göçmen kampında ölen kişilerin “canlı kalkan” olduğunu belirterek, yaşanan katliamı savundu. Hafter’in sözcüsü Ahmed el-Mismari, yaptığı açıklamayla, kamptaki göçmenlerin varlığını dolaylı yoldan kabul etti. Mismari, “Asıl sorumlu yasa dışı göçmenleri buraya getirenlerdir” sözleriyle büyük bir pişkinlik sergiledi.
Havalimanına saldırdı
Salı günü göçmen katliamına imza atan Hafter terör örgütü, önceki gece de Libya’da uçuşların yapılabildiği tek sivil havalimanı olan Trablus’taki Uluslararası Mitika Havalimanı’nı hedef aldı. Sivil uçuşları ve yüzlerce yolcuyu tehlikeye atan saldırı sırasında seferler askıya alındı. Mitika Havalimanı idaresinin Facebook sayfasında yapılan açıklamaya göre, Halife Hafter’e bağlı savaş uçaklarının bombardıman yapmasının ardından seferler geçici olarak durduruldu. Terör örgütü bu saldırıyla kana susamış yapısını tamamen göz önüne serdi.
ABD şaşırtmadı
PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin hamiliğini üslenen ABD’nin de BMGK’da Hafter’i savunması gözlerden kaçmadı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Libya’da 55 göçmen ve mültecinin ölümüne neden olan hava saldırısını görüştüğü oturumunda ABD’nin desteğini alamadığı için saldırıyı kınayamadı. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, konseyin saldırıyı kınayan ve ateşkes çağrısı yapan açıklaması ABD’nin engeline takıldı. Diplomatlar, ABD’nin Washington’dan talimat beklediği bilgisini paylaştı.
