İsrail'in, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn deniz kuvvetleri ile birlikte Kızıldeniz'de bir ABD savaş gemisiyle ortak tatbikat düzenlemesinin ardından bölgedeki dinmek bilmeyen gerilim tekrar tavan yaptı. Bu tür tatbikatlar, son zamanlarda büyük askeri manevralar yapan İran'a uyarı niteliği taşıyor.
İsrail hükümeti ordunun İran'ın nükleer tesislerine saldırı düzenlemeye hazır olması için 1,5 milyar Dolar ayırdı. Siyasi ve askeri liderler, hemen hemen her gün İran'a uyarıda bulunuyorlar.
"Başka çare kalmadı"
Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü'nde çalışmakta olan eski İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Yaakov Amidror, İran'ın nükleer emelleriyle ilgili ilk uyarısını 1990'ların başında askeri istihbaratta görevliyken yapmış.
Amidror, "İran bomba yapmaya her geçen gün daha fazla yaklaşırken, İsrail oturup bekleyemez. Yakında bunun nasıl durdurulacağı konusunda bir karar alması gerekecek" diyor ve ekliyor: "İran'ı bombalamaktan başka çare yok."
İran'ı izliyorlar
İran'ı yakından izleyen gözlemciler ve analistler son durumu değerlendirdi.
İsrailli bir güvenlik yetkilisi, "İsrail savaşmak istemiyor ama İran'ın nükleer silah sahibi olmasına izin vermeyiz. Nükleer programlarındaki gelişmelere bakarak askeri olanlar da dahil tüm seçenek ve senaryolara karşı hazırlanıyoruz" dedi.
İran ile beş büyük ülke (İngiltere, Çin, Fransa, Almanya ve Rusya) ve dolaylı olarak ABD arasında Kapsamlı Ortak Eylem Planı olarak bilinen 2015 tarihli nükleer anlaşmanın canlandırılmasına yönelik görüşmeler 29 Kasım'da Avusturya'nın başkenti Viyana'da tekrar başlayacak.