Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'i Berlin'de güneş altında askeri merasimle karşılarken istemsizce titrediği ve ayakta durmakta güçlük çektiği gözlendi. Merkel'in 18 Haziran'da gerçekleşen törende Alman milli marşı çalınırken şiddetli şekilde titremeye başladığı anlar kameraya yansırken, endişelendirici görüntüler ortaya çıktı.
Dudakları büzüşen, ellerini vücudunun önünde birleştirerek ayakta kalmaya çalışan 64 yaşındaki Merkel'e törenden hemen sonra 3 bardak su içirilerek müdahalede bulunuldu. Merkel, Zelenskiy ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında, susuz kaldığı için rahatsızlandığını ve su içtikten sonra normale döndüğünü söyledi.
Merkel 2014 yılında da bir televizyon röportajını son dakikada iptal etmişti, sözcüsü de röportajın ancak başbakanın bir şeyler yiyip içmesinden sonra gerçekleştirilebildiğini ifade etmişti.
9 GÜN SONRA YİNE AYNI GÖRÜNTÜLER YAŞANDI
Avrupa Parlamentosu'na seçilen eski Adalet Bakanı Katarina Barley'in görevini yeni bakan Christine Lambrecht'e teslim ettiği törene katılan Merkel, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier konuşma yaptığı esnada yanında yerini alırken, kısa bir süre sonra titremeye başladı. Merkel'e 1 bardak su verildi ancak reddetti. Kısa süre sonra daha iyi görünen Merkel Yarım saat sonra parlamentoya gelen Merkel'in iyi olduğu öğrenildi.
Habertürk'ten Meltem Özbey'in haberine göre, bu olaydan 1 gün sonra G20 Zirvesi'ne katılacak olan Merkel'in sözcüsü Steffen Seibert, her şeyin yolunda olduğunu ve planlandığı gibi devam edeceğini bildirmişti. Japonya'da dünya liderleriyle bir araya gelen Şansölye'nin durumunda ise benzer bir rahatsızlık görülmedi.
İNGİLİZ DOKTOR: SUSUZLUKTAN OLAMAZ
Londra'da pratisyen doktor Mike Fitzpatrick Berlin'de yaşanan durumla ilgili, "Görüntüleri izledim ve çok garip olduğunu düşündüm. Birkaç dakika sonra uzaklaştı ve tamamen iyi görünüyordu çok garipti. Susuz kalmaktan bahsettiğimi okudum ama öyle olduğunu sanmıyorum. Normalde su kaybı olduğunda insanlar böyle titremez. Çok aç olunsa belki ama susuzluk bunu yapmaz" açıklamasında bulunmuştu.
ALMAN BASINI: CİDDİ BİR HASTALIK OLABİLİR
Alman kamuoyu sessizliğini korumuştu, ancak Merkel'in 9 gün arayla ikinci kez şiddetli titreme yaşaması endişe yaratarak 'Merkel'in nesi var?' sorularına neden oldu.
İlk titreme nöbetine "Sıcak hava ve su yetersizliği neden olmuş olabilir" diyen Alman doktorlar, şimdi ise titremenin altında multiple skleroz, parkinson gibi ciddi hastalıkların olabileceğini söylüyor. Bild Gazetesi, Merkel'in çevresine dayanarak nöbetin kandaki şeker seviyesinin düşmesiyle ortaya çıkan hipoglisemi atağı olabileceğini yazdı.
Alman Hükümet Sözcüsü Martina Fietz, Merkel'in sağlığıyla ilgili sorulara Merkel'in Japonya'daki G-20 zirvesindeki temaslarına işaret ederek "Osaka'dan gelen görüntüler, Şansölye'nin aktif ve sağlıklı olduğunu gösteriyor" dedi.
TÜRK HEKİMLER: PARKİNSONVE YOĞUN BASKI SONUCU OLMUŞ OLABİLİR
Sıcak havalar ve susuz kalma ihtimalleri göz önünde bulundurulurken, yüksek ateş, panik atak, enfeksiyon ve parkinson gibi sebepler de bu ihtimaller dahilinde değerlendiriliyor. Bazı uzmanlar, aktif siyaset hayatını koruyan Şansölye'nin yıprandığını düşünürken, Türkiye'nin önemli nörologlarından Prof. Dr. Erhan Bilir, dehidrasyon (su kaybının) titremeye neden olabileceğini, ancak Merkel'in yaşı gözü önünde bulundurulduğunda 'parkinson'un da sebepler arasında gösterilebileceği, araştırılması gerektiğini ve aile geçmişinin de önemli olduğunu vurguladı.
Gazeteci ve sporcuların beslenmesi ve sağlıkları konularında pek çok teknik adamın, sporcunun yetişmesine katkıda bulunan Turgay Renklikurt da, Merkel'in yaşadığı titreme nöbetlerine dair, "İnsan engin bir psişik ve ruh yapısı olan varlıktır. Ani bir şok karşısında da titreme yaşarız, çünkü savunma sistemi devreye girmiştir. Merkel de son zamanlarda çok ağır bir siyasi yükün altında. Liderler için 'Geleceği bilen, dağın arkasını gören' ifadesi kullanılır. Kendi öngörüsünün olduğu bir yükün altından kalkamayacağını düşündüğünde istifa kararı aldı. Hastalığının olması demek, önceden önlem alınması demektir. Parkinson gibi bir hastalığının olması bugün ortaya çıkmış olamaz benim görüşüm. Bu, aylar önce ortaya çıksa, kameralar karşısında önlem alınmış olmasını gerektirirdi. Susuzluk kaybı ise, Merkel'in yaşı ve kilosu göz önüne alınırsa, tören esnasında, yeterli sıvı alımının sağlanmış olması anlamına gelirdi. Kadın bir lider olarak Merkel'in yoğun bir baskı altında kaldığı öngörülebilir" ifadelerini kullandı.
"DİĞER LİDERLER DE SON ANA KADAR DAYANDI"
Der Tagesspiegel gazetesi Merkel'in selefi Helmut Kohl'un başbakanlık görevindeyken dizinden ameliyat olmasına rağmen "soğuk algınlığı" gerekçesiyle hastaneye gittiği açıklaması yapıldığına dikkat çekerken, "Görevleri boyunca Konrad Adenauer'ın zatürre olduğunu, Helmut Schmidt'in sıkça bayıldığını ve Willy Brandt'ın depresyonuna girdiğini hiçbir zaman resmi olarak açıklanmadığını" yazdı.
Die Welt ise, 1989 yılında Kohl'un "uzun soluklu konuşmalar ve karşı saldırıları dinlerken acı içinde oturduğunu, son oylamaya kadar kaldığını" bildirdi.
Bununla birlikte, siyasi liderlerin sağlığıyla ilgili kısıtlama ve gizlilik geleneği Almanya sınırlarını aşıyor. ABD'nin eski Başkanlarından John F. Kennedy'nin sağlık durumu, bazı önemli kayıtların yayınlandığı 2002 yılına kadar ortaya çıkmadı.
ABD yayıncısı PBS, Kennedy'nin başkanlığı sırasında olağanüstü miktarda ilaç kullandığını duyurmuştu.