Yunanistan seçimlerinin Türk-Yunan ilişkileri üzerindeki etkisini değerlendiren Doç. Dr. Zuhal Mert Uzuner, '2019 yılında iktidara gelen Miçotakis, 2020'den beri Türkiye ile göçmen krizi, Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanlarının paylaşımı krizi gibi pek çok meseleyi araçsallaştırıyor. Nitekim seçim propagandaları sürecinde de göze çarpan güvenlikçi söylemler daha çok Türkiye ile ilgiliydi. Örneğin seçim tarihlerinin belirlenmesi sürecinde Miçotakis'in Türkiye'ye yönelik açıklamaları dikkat çekmişti' yorumunda bulundu.
Bir parlamenter demokrasi olan Yunanistan, gelecek 4 yıllık dönemde ülkeyi yönetecek hükümeti ve meclis üyelerini seçmek üzere 21 Mayıs 2023 Pazar günü sandık başına gitti. Toplamda 27 partinin yarıştığı seçimler, yeni seçim yasasının ilk defa uygulandığı seçimler olarak da önem taşıyor. Bu yasa gereği, 17 yaş üstü seçmenler oy kullanmaya başladı ve yurt dışındaki Yunan vatandaşları da seçimlere katılabildi. Yasanın en önemli yeniliklerinden birisi de en çok oyu alan partiye ek 50 milletvekili verilmesini sağlayan uygulamanın kaldırılmasıydı. Yeni seçim yasasını bir önceki Radikal Sol İttifak SYRIZA hükümeti temsilde hakkaniyeti hedefleyerek çıkarmıştı. Bu yeni sistem ile ilk turda olmayan fazladan sandalye alma uygulaması ikinci turda yüzde 25 üzeri alan her partiye fazladan 20 sandalye, ayrıca her ek yüzde 0,25 oy için fazladan bir sandalye vermeyi vadediyor. İlk seçimde hükümeti kuracak çoğunluğun elde edilememesi durumunda seçimlerin tekrar edilmesi uygulamasını getiren bu sistem iki seçim arası döneme dair de pek çok soru işaretine yol açtı. Yeni Demokrasi Partisi'nin iktidarı güçlü şekilde kazanması durumunda eski sisteme dönülmesi bekleniyor.
9,8 milyon seçmenin oy kullandığı seçimlere katılım oranı resmi olmayan[1]sonuçlara göre yüzde 60,82 ve mevcut Başbakan Kiryakos Miçotakis'in Yeni Demokrasi Partisi seçimleri önde tamamlayarak yüzde 40,69 oy ile 146 milletvekilliği kazandı.
Parlamentoya giren diğer 5 parti ise şu şekilde: Radikal Sol Hareket SYRIZA (yüzde 20,07), PASOK-KINAL (yüzde 11,51), Yunan Komünist Partisi (yüzde 7,21), Helen Çözümü (yüzde 4,45). 6 partiden oluşan parlamentodan bir hükümetin çıkması için Yeni Demokrasi Partisi'nin PASOK-KINAL ile koalisyona gitmesi olasılığı sıkça dillendirilse de Miçotakis'in yüzde 45[2]bandına ulaşmak ve daha güçlü bir hükümet kurmak için yeniden seçime gitmesi bekleniyor. Nitekim Miçotakis açıklamalarında "Sadece güçlü hükümetler cesur reformlar ile ilerleyebilir" dedi[3].
2009'dan bu yana devam eden ve ülkeyi her açıdan önemli oranda etkisi altına alan ekonomik kriz sonrası yaşanan siyasal krizde pek çok koalisyon hükümeti iktidara geldi ancak siyasi istikrar sağlanamadı. 2015 yılında seçilen Alexis Tsipras ve SYRIZA var olan ekonomik ve siyasi krize alternatif çözümler bulmaya çalıştı. Bunlar Batı, Avrupa Birliği (AB) ve kapitalizm karşıtı söylemleriyle dikkat çekiyordu.
2019 yılındaki seçimlerden sonra iktidara gelen Yeni Demokrasi Partisi, Yunan siyasetinde önemli ailelerden olan Miçotakis ailesinden gelen genç bir liderle, liberal ekonomi, AB ile daha çok entegrasyon ve Atlantik ilişkilerine önem verilmesini vadediyordu.
Ekonomik kriz tartışmalarının gölgelediği 2012-2022 arası 10 yıllık dönemden sonra, ilk defa başka konu başlıklarının da dile getirildiği bir seçim kampanyası dönemi yaşayan Yunanistan'da, mali disiplin ve daha fazla AB entegrasyonunu öneren Miçotakis tekrar halkın desteğini aldı.
Muhalefet partileri ise 57 kişinin hayatını kaybettiği Tempi tren kazası ve pek çok milletvekili ve bürokratın yasa dışı dinlenmesi skandalları sonrası seçim kampanyalarında daha ziyade hukukun üstünlüğü konusundaki endişelerini dile getirdi. Miçotakis'in iş dünyası odaklı modernleşmeci tavrı karşısında halkçı politikalara dönüş talebi de dile getirildi. Hukukun üstünlüğü hususunda Avrupa Birliği'nin de eleştirdiği[4]Miçotakis hükümeti aynı zamanda göçmenler konusunda daha sert önlemleriyle de öne çıkıyor.
Yunan seçmenin seçimlere katılım oranı da önemli bir faktör olarak değerlendirilebilir. Yüzde 60 katılım oranı düşük bir rakam ve halkın seçimler yoluyla ülkede olası bir değişime olan inancın oldukça düşük olduğunu gösteriyor. Ancak bu oranın 2019 yılında yüzde 58 olduğu düşünüldüğünde.katılım durumunun az farkla da olsa daha iyi olduğunun altını çizmek gerekir. Zira 2019 yılında ülke halen ekonomik reformlar konusunda derin sarsıntılar geçirmekte ve bu sorunlara nasıl çözüm bulunacağına dair tartışmalar sürmekteydi. Bugün ise, liberal ekonominin kuralları dahilinde devam edilecek bir yola girilmiş, nispeten daha düzgün bir duruma ulaşılmış Yunanistan'da hala borçlar oldukça büyük ve geri ödemeler Yunan halkı için can acıtıcı boyutlarda. Bu geri ödemeler sürecinin tamamlanması için değilse de hafifletilebilmesi için hala en az 10 yılı olan Yunanistan; sağlık, eğitim ve ekonomi alanlarında ciddi reformlar yapmak zorunda.
2019 yılında iktidara gelen Miçotakis, 2020'den beri Türkiye ile göçmen krizi, Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanlarının paylaşımı krizi gibi pek çok meseleyi araçsallaştırıyor. Nitekim seçim propagandaları sürecinde de göze çarpan güvenlikçi söylemler daha çok Türkiye ile ilgiliydi. Örneğin seçim tarihlerinin belirlenmesi sürecinde Miçotakis'in Türkiye'ye yönelik açıklamaları dikkat çekmişti.[5]Türkiye'deki seçim tarihlerine bağlantılı olarak bir seçim tarihinin belirlenmesi, ülkedeki iktidar boşluğunda Türkiye'den yönelebilecek bir tehdide karşı ülkeyi koruma refleksiyle açıklanmış ve sağ milliyetçi seçmenden oy almaya çalışılmıştı.
Bugün, Türk Yunan ilişkilerinde temel anlaşmazlık başlıklarında önemli değişiklikler görünmüyor. Yunanistan'da güçlü bir sağ hükümetin kurulması ile, küresel ve bölgesel aktörlerin tercihleri ve jeopolitik önceliklerinin de değerlendirilmesi suretiyle ikili sorunlarda Yunanistan lehine kazanımlar sağlanmasını hedefleyen bir dış politika sürpriz olmayacak. AA