Fransa'nın başkenti Paris'te başlayan Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) UNESCO 40. Genel Konferansı'nda Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Altay Cengizer'in 40. UNESCO Genel Konferansı Başkanlığı onaylandı.
Cengizer, 2 yıl boyunca söz konusu başkanlığı yürütecek.
Büyükelçi Cengizer, burada yaptığı konuşmada 40. Genel Konferansı Başkanı olarak seçilmesinin kendisini onurlandırdığını söyledi.
Büyük sorumluluk üstlendiğinin bilincinde olduğunu belirten Cengizer, UNESCO'nun yaşadığı mali sorunlara rağmen iyi çalışmalar yaptığına dikkati çekti.
İklim değişikliği konusunda çalışmaların yapılması gerektiğini ifade eden Cengizer, yüksek öğrenim alanında yapılacak çalışmaların da önemine değindi.
Cengizer, UNESCO'nun insanları tehdit eden unsurlara karşı mücadele etmesi gerektiğini belirterek, kurumun çalışmalarında Afrika'ya öncelik vermeye devam etmesi gerektiğini söyledi.
Uluslararası kuruluşların ve UNESCO'nun dünyada yaşanan sorunlara çözüm bulması gerektiğini anımsatan Cengizer, kurumda üye ülkelerin çıkarlarının gözetilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Bu arada, UNESCO Genel Konferansı Başkanlığına 53 yıl sonra bir Türk büyükelçi seçildi. 40. Genel Konferans Başkanlığı için geçen ay UNESCO Yürütme Kurulunda yapılan oylamayı İspanyol rakibi karşısında Büyükelçi Cengizer kazanmıştı.
Türkiye 2017'de kurula girmişti
UNESCO'nun Kasım 2017'de düzenlenen 39. Genel Konferansı'nda yapılan seçimde Türkiye, UNESCO'ya üye 134 ülke oyuyla seçilerek 2017-2021 yıllarında Yürütme Kurulunda yer almaya hak kazanmıştı.
Yürütme Kurulu, 58 üye ülkeden oluşuyor. 4 yıllığına seçilen ve yılda iki kez toplanan kurulda UNESCO'ya ilişkin karar alma süreçlerine dair görüşmeler yapılıyor.
UNESCO Genel Konferansı'nda ise kurumun genel politikası ve gelecek 2 yılın bütçesi ve programı belirleniyor.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran: Türk diplomasisi için tarihi bir gün
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, UNESCO Nezdindeki Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçi Cengizer'in 40. UNESCO Genel Konferansı Başkanı seçilmesine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin, kuruluşundan bu yana UNESCO'ya en aktif katkı veren ülkelerin başında geldiğini dile getiren Kıran, bu katkıları kurum içerisinde aldığı rollerle taçlandırdıklarını belirtti.
Kıran, Genel Konferansın başkanlığını 53 yıl önce de bir Türk siyasetçinin üstlendiğini hatırlatarak "Bugün 53 yıl aradan sonra Türk diplomasisi açısından son derece önemli bir gün yaşıyoruz. Tarihi bir an ve önemli heyecan yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
Cengizer'in Türkiye'nin katkılarını UNESCO'da dile getireceğini vurgulayan Kıran, "UNESCO Genel Konferansı Başkanlığı en üst karar alma mekanizmasıdır. En üst karar mekanizmasında bir Türk büyükelçisinin varlığı ülkemizin diplomatik başarısının bir özeti, bir sonucu ve tezahürüdür. Türk diplomasisi açısında bugün tarihi bir gündür." diye konuştu.
Kıran, Türkiye'nin UNESCO'ya yaptığı katkıların bundan sonra daha farklı bir ivme ile devam edeceğine işaret ederek "Altay Bey'in başkanlığı ile son derece hareketli bir ivme yaşayacağımızı düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin UNESCO'ya yaptığı katkılarla yetinmeyen bir ülke olduğunun altını çizen Kıran, bu katkıları artırmaya devam edeceklerini vurguladı.
Kıran, başkanlık seçim sürecine ilişkin şunları söyledi:
"UNESCO'nun ortak kültür mirası üzerine yükselen bir kurum olduğunu söylüyoruz ama maalesef Altay Bey'in seçim sürecini siyasileştirmeye çalışan ülkelerin de varlığını tespit ettik. Ama bu çabalar hiçbir şekilde etkili olmadı. Özellikle Barış Pınarı Harekatı'yla Altay Bey'in adaylığını ilişkilendirmeye çalışan ve Türkiye'nin başarısı ve kararlılığını hazmedemeyen ülkelerin birtakım farklı çabalara giriştiğine üzülerek şahit olduk. Bu UNESCO'nun mirasını tamamen reddeden ve UNESCO'ya saygı duymayan bir yaklaşımdır. Bu saygısızlığa karşı UNESCO'nun kendisi bizzat cevap verdi ve Altay Cengizer'in sahip olduğu tecrübe ve vizyon ve Türkiye'nin bu noktadaki çabaları tescillenmiş oldu."
Kıran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun bu süreci takip etmesinin, Cengizer'in seçilmesinde ve süreci siyasallaştırmaya çalışan bazı ülkelerin çabalarını baltama konusunda en önemli güç olduğunu sözlerine ekledi.