Intell4 Global Strateji Ajansı'nda yayınlanan analiz haberde Batılı medya organlarında çıkan haberlere değinilirken, Orta Doğu'da büyük bir savaş için geri sayımın başladığı vurgulandı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump'ın İsrail etkisinde hareket ettiği ifade edilen haberde, İsrail asıllı Amerikalı siyaset bilimci Yossef Bodansky'nin yorumlarına da yer verildi. Bodansky'nin Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin parçalanacağını belirtmesi dikkat çekerken, Orta Doğu'da Türkiye, İran ve Katar'ı kapsayan yeni bir blok oluştuğunun altı çiziliyor.
"Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri parçalanabilir"
Bodansky'nin öngörüleri yanında önemli detayların ileri çıktığı haberde, "Çin ve Rusya gibi aktörlerin ilerleyen dönemde bölgedeki müttefiklere daha farklı yaklaşabileceği varsayılırken, Orta Doğu'da yaşanacak gelişmelerin bölgede çıkarları bulunan güçleri dolaylı olarak etkileyeceği aşikar. Bu süreçte İran, Katar ve Türkiye'nin aynı blokta mücadele etmesi bekleniyor. Bodansky'e göre yeni bir ademi merkeziyetçi gerçeklik kendiliğinden ortaya çıktı ve bölgeye dahil olan ana güçler kriz sonrası Orta Doğu'yu daha iyi kontrol edebilmek adına tüm imkanlarını seferber edecek. Tırmanan gerginlik ortamında İran ve Türkiye aynı tarafta yer almasına karşın Lübnan, Suriye, Ürdün ve Irak'ta üstünlük kurmak için yarışabilir, aynı zamanda Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin parçalanması da muhtemel. Bu noktada İsrail ile bir çatışmanın kaçınılmaz olduğu gibi, İsrail'in böylesi bir ortamda bölgesel düzenin çöküşüne şiddetle karşı koyacağı tahmin ediliyor." ifadelerine yer verildi.
Bölgedeki faaliyetler ve İsrail'in genişlemesi
Haberde Bodansky'nin öngörüsüne karşılık İsrail'in saldırgan tutumu da eleştirilirken, ilerleyen süreçte İsrail sınırlarının genişleyebileceği uyarısında bulunuldu. İran'a yönelik baskıların İsrail açısından fırsat olarak nitelendirildiği haber şöyle devam ediyor: "Bu noktada Trump yönetimi aracılığıyla İran'ı kontrol altında tutmaya çalışan Netanyahu hükümeti, Tahran yönetiminin birçok alanda kısıtlanmasını fırsata çevirmek istiyor. Hizbullah örgütünün varlığını bahane eden İsrail güçleri ise sık sık Lübnan ve Suriye içerisinde saldırılar düzenliyor. Önümüzdeki süreçte gerginliğin tırmanmasının yanında Hizbullah'a karşı gerçekleştirilecek operasyonlarla İsrail'in kuzey sınırlarını bir adım ileri taşıması muhtemel. Bununla birlikte bölgede meydana gelecek büyük bir çatışmanın İsrail'in genişlemesine olumlu yönde etki edeceğine şüphe yok. Suudi Arabistan ve BAE ile yakın ilişkiler içerisinde bulunan Tel Aviv yönetiminin söz konusu senaryo neticesinde bu iki ülkenin parçalanmasına şiddetle karşı çıkması ise normal bir reaksiyon olarak kabul ediliyor. Çünkü mevcut durumda İsrail'in güvenliği adına hareket eden güçlerin ortadan kalkması, Tel Aviv yönetiminin genişleme planlarını geciktirebilir."
Türkiye olası bir savaşa dahil olur mu?
Harberde ayrıca Türkiye'ye yönelik öngörülere de değinilirken Avusturyalı yazar Marko Maier'in düşüncelerine atıfta bulunuldu. Contra dergisinde kaleme alınan Maier imzalı makalenin hatırlatıldığı analizde söz konusu savaşın Türkiye üzerinde oluşturacağı etkilerin altı çizildi. Maier'in deyimiyle, "ABD ve Türkiye arasında çatışma olasılığı hiç bu kadar yüksek olmamıştı" ifadelerine yer verilirken, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun gibi isimlerin bölgede daha çok kan istediğini vurgulandı. Maier'e göre söz konusu isimlerin İsrail'in güçlenmesi için haritanın yeniden şekillenmesi gerektiğini savunduğunu belirtilirken, "Trump'ı oyunda her şeyini ortaya koymaya ve bölgede hakimiyet için mücadeleye zorlayacak daha geniş çapta bir savaş istiyorlar. ABD'li askerlerin zafer kazanmanın mümkün olmadığı, yıllar süren ve Lübnan, Türkiye ve İran'ı da kapsayan bir savaşa girilmesini istiyorlar. Washington DC'nin Orta Doğu haritasını düşman sayısının azalacağı ve İsrail'in güçleneceği şekilde yeniden biçimlendirmesini istiyorlar. Daha fazla ateş, daha fazla kanlı politika, daha fazla çatışma istiyorlar." ifadeleri kullanıldı.
