Ceyhun Bayramov, Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olduğu ve Belek Turizm Bölgesi'ndeki NEST Kongre Merkezi'nde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu 2022'ye (ADF) ilişkin izlenimlerini ve güncel gelişmeleri AA muhabirine değerlendirdi.
Bayramov, bu yıl ikincisi düzenlenen ADF'nin, oldukça yeni olmasına rağmen alanında çok başarılı bir uluslararası platform olduğunu ve Azerbaycan'ın Foruma büyük bir heyetle katıldığını söyledi.
İkili görüşmelerde ve panellerde görüş alışverişine imkan tanıyan ADF'ye bu yıl büyük bir katılım olduğuna dikkati çeken Bayramov, "Dünyanın dört bir yanından uluslararası ilişkilerde söz sahibi olan siyasetçilerin buraya büyük ilgi göstermesi, Antalya'nın dünyada uluslararası ilişkilerin merkezi haline geldiğini gösteriyor." dedi.
Bayramov, ADF'nin açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, dünyaya küresel meselelere ilişkin çok önemli mesajlar verdiğini belirterek, düzenlenen panellerin ve yapılan ikili görüşmelerin de birçok uluslararası meselenin daha iyi anlaşılmasını sağlayacağını kaydetti.
- "BÜTÜN DÜNYA BİRLİK VE KARDEŞLİĞİMİZİ GÖRDÜ"
Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde yakın tarihe ilişkin önemli dayanışma noktaları olduğunu dile getiren Bayramov, "Azerbaycan-Türkiye ilişkileri her zaman çok üst düzeyde olmuştur. İlişkilerimiz her zaman dostluk, kardeşlik, karşılıklı destek, samimiyet, stratejik ortaklık ve nihayet Şuşa Beyannamesi ile stratejik müttefiklik zirvesine ulaşmıştır." dedi.
Bayramov, Ermenistan'ın işgali altındaki toprakların kurtarılması için 27 Eylül 2020'de başlatılan 44 günlük Vatan Savaşı'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Türk halkının Azerbaycan'a ve Azerbaycan halkına inanılmaz derecede büyük manevi ve siyasi destek verdiğini söyledi.
Bunun zaten iyi olan ilişkileri zirveye taşıdığını belirten Bayramov, "Bütün dünya ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin en önemli, en zor dönemde de sözün asıl manasıyla birlik ve kardeşlik olduğunu gördü." dedi.
- "(RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI) DİPLOMATİK ÇÖZÜM İSTİKAMETİNDE ADIMLAR ATILDI"
Bayramov, Ukrayna- Rusya savaşına ilişkin, "Herkesin dikkati, Ukrayna'daki vaziyetin en kısa süreçte çözülmesine odaklandı. Çünkü artık bu durumun çok büyük sonuçları var." değerlendirmesinde bulundu.
Ukrayna'daki insani duruma ve insanların evlerini terk ederek başka ülkelere geçtiğine dikkati çeken Bayramov, şöyle devam etti:
"Biliyorsunuz, Türkiye ve Azerbaycan olarak bizim hem Rusya ile hem Ukrayna ile çok güzel, uzun zamana dayalı münasebetlerimiz var. Bu fırsattan istifade ederek, Türkiye ve Azerbaycan her iki tarafla temasta kalarak diplomatik çözüm istikametinde adımlar atmıştır."
Bayramov, ADF marjında 10 Mart'ta düzenlenen Türkiye, Rusya ve Ukrayna dışişleri bakanlarının üçlü toplantısının iki tarafı bir araya getiren çok büyük bir hadise olduğunu söyleyerek, "Kimileri orada istenilen netice elde edilmedi dese de böyle durumlarda gerçekçi olmak lazımdır. Neticenin elde edilmesi çok zor bir süreçtir. Tarafların ileri sürdükleri şartlar arasında büyük bir fark var ama böyle bir görüşmenin gerçekleşmesi çok büyük bir başarıdır. Eminim ki Türkiye tarafı bu görüşmelerin devamının gelmesi için elinden geleni yapacaktır." ifadesini kullandı.
Savaş devam ettikçe sonuçlarının ağırlaşacağına dikkati çeken Bayramov, "Bu durumun devam etmesi, birbirine çok yakın olan iki halk arasındaki uçurumun daha da derinleşmesine sebep olacak." diye konuştu.
- "AZERBAYCAN VE TÜRKİYE'NİN NİYETLERİ SAMİMİDİR"
Türkiye ve Ermenistan arasında ilişkilerin normalleşme sürecinde atılan adımları ve Azerbaycan'ın Ermenistan'a ilişkilerin normalleşmesine ilişkin sunduğu yeni teklifi değerlendiren Bayramov, "Bu, hem Azerbaycan hem Türkiye tarafından bölgemizdeki ülkeler arası ilişkilerin normalleşmesine, normal komşuluk münasebetlerinin kurulmasına yönelik atılan çok önemli adımların bariz bir örneğidir." dedi.
Bayramov, Azerbaycan ve Ermenistan ilişkilerindeki en büyük engelin "işgal faktörü" olduğunu belirterek, bu faktörün ortadan kalkmasıyla Azerbaycan'ın Ermenistan'la ilişkilerin normalleşebileceğini düşünerek Erivan yönetimine yeni teklif sunduğunun altını çizdi.
Bunun üzerine Türkiye'nin de Ermenistan'la ilişkilerin normalleşmesine hazır olduğu mesajını verdiğini dile getiren Bayramov, şunları kaydetti:
"Azerbaycan da bu yaklaşıma tam destek vermiştir. Bu bir kez daha şunu göstergesidir ki hem Azerbaycan hem Türkiye işgal faktörü aradan çıktıktan sonra samimi şekilde bölgede sağlam bir barışın oluşturulması amacıyla adımlar atıyor. Biz buna çok olumlu bakıyoruz. Tabii ki diğer meselelerde olduğu gibi bu meselelerde de Azerbaycan ve Türkiye arasında tam koordinasyon hayata geçirilir ve adımlarımızı birbirimize danışırız. Burada önemli olan, Ermenistan'ın da bunu doğru anlamasıdır. Azerbaycan ve Türkiye arasındaki koordinasyonun sebebi Ermenistan'a ya da üçüncü bir ülkeye karşı atılan adımlar değil. Bizim amacımız, Türkiye için de Azerbaycan için de Ermenistan ve bütün bölge ülkeleri için güzel sonuçların elde edilmesi ve burada sağlam ilişkilerin kurulmasıdır."
Bayramov, "Türkiye ve Azerbaycan için iyi olan, Ermenistan için kötüdür." şeklindeki yaklaşımın çok yanlış olduğunu belirterek, " Ermenistan yaklaşımdan farklı bir yaklaşım sergileyebilirse bu yönde olumlu sonuçlar elde etmenin daha gerçekçi olacağına inanıyoruz. En azından Azerbaycan ve Türkiye'nin niyetleri samimidir." ifadesini kullandı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in 10 Mart'ta Ankara'yı ziyaretini de değerlendiren Bayramov, iki ülke liderinin baş başa ikili ve bölgesel konuları ele aldığını, Karabağ, Zengezur Koridoru gibi konuları, iş birliği alanlarında atılacak adımları da masaya yatırdıklarını ifade etti.
Bayramov, Azerbaycan'ın enerji arzına nasıl bir katkısının olacağını, Avrupa Birliği (AB) ile yürütülen görüşmelerde hangi aşamada olduklarına ilişkin ise "Biliyorsunuz ki Azerbaycan, enerji alanında AB'nin çok önemli bir ortağıdır." dedi.
Son bir yılda Avrupa ülkelerinden gaz ihtiyaçlarının karşılanması yönünde Azerbaycan'a yönelik ilginin arttığını belirten Bayramov, konuya ilişkin süreçlerin devam ettiğini söyledi.
Bayramov, değerlendirmelerinin ardından, kendisine takdim edilen, AA tarafından hazırlanan "Karabağ Zaferi" eserini inceleyerek, Türk basınının o süreçte kendilerini yalnız bırakmayarak seslerini dünyaya duyurduğunu dile getirdi ve böyle bir eser hazırlandığı için de AA'ya teşekkür etti.