Yunanistan'da erken genel seçimler yaklaşırken, ekonomik krizle boğuşan ülkenin son yıllarına damgasını vuran BaşbakanAleksis Çipras'ın koltuğu sallanıyor.
Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde partisi SYRIZA'nın ana muhalefet merkez sağ Yeni Demokrasi (ND) partisi karşısında 9,5 puan farkla yaşadığı mağlubiyetin ardından genel seçimleri yaklaşık 4 ay erkene çeken Çipras'ın 4 yıllık iktidarının sona ereceği düşünülüyor.
Ekonomik krizin Yunan halkını en sert şekilde etkilediği yıllarda kesin vaatleriyle popülaritesini hızla artırarak ülkenin en genç başbakanı olan Çipras'ın, koltuğunu ND lideri Kiriakos Miçotakis'e bırakmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Son yapılan anketlerde iki parti arasındaki oy oranı farkı 8-11 puanda görülürken, ana muhalefet ND'nin tek başına iktidara gelmesi muhtemel bulunuyor.
Ancak bu durumun yüzde 3'lük seçim barajını geçebilecek parti sayısına bağlı olacağı ifade ediliyor.
Sol parti SYRIZA iktidarını zor durumda bırakan meselelerin başında ekonomi ve Kuzey Makedonya ile gerçekleştirilen isim anlaşması geliyor.
Ülkeyi kreditörlerden kurtarma vaadiyle yönetime gelmesine karşın acı reçeteleri uygulayan Çipras yönetimi, sıkı mali disiplinle kurtarma paketinden çıkmayı ve uzun süre sonra ekonomiyi resesyondan kurtarmayı sağladı.
Ancak yine de ekonomi politikaları halkın tepkisinden nasibini aldı.
Makedonya tartışması muhalefete yaradı
Kuzey Makedonya ile çeyrek yüz yılı aşkın süredir devam eden isim sorununun çözümünde başrolü alan Çipras, Batılı liderlerden övgü alırken, ülkesinde özellikle muhafazakar kesimlerin tepkisiyle karşılaştı.
Bu tepkilerin fayda sağladığı isim ise milliyetçi saiklerle Kuzey Makedonyaile sağlanan anlaşmaya karşı sert tavır sergileyerek iktidara geldiği takdirde anlaşmanın milliyet ve dil maddelerini değiştireceğini ileri süren ND'nin lideri Miçotakis oldu.
Eski başbakan ve Yunan siyasetine damgasını vurmuş isimlerdenKonstantinos Miçotakis'in oğlu ve eski Dışişleri Bakanı Dora Bakoyannis'in kardeşi olan Kiriakos Miçotakis, piyasaların güven duyduğu bir isim olarak görülüyor.
Harvard Üniversitesi mezunu olan ve krizin zirve yaptığı 2013'te Antonis Samaras'ın başbakanlığındaki kabinede İdari Reform Bakanlığı görevinde bulunan Miçotakis, vergi yükünü azaltıp ağır bürokrasiyi hızlandırarak ülkede iş yapma kolaylığı ile yatırım çekmeyi vadeden bir ekonomik program sunuyor.
Maaşlara zam veya daha fazla sosyal hak gibi vaatlerden imtina eden Miçotakis'in AP seçimlerindeki başarısı ve tek başına iktidar ihtimali, piyasalara tahvil faizlerindeki düşüş ve Atina Borsasındaki yükseliş ile şimdiden olumlu bir şekilde yansıyor.
Panteion Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası ilişkiler Profesörü Dimitris Keridis, halkın Makedonya konusundaki anlaşmanın AB ve ABD'nin baskısıyla gerçekleştiğini düşündüğünü savunarak, "Makedonya konusu Çipras'ın kendisini iktidara getiren halktan kopmasına yol açtı."değerlendirmesinde bulundu.
AP seçimlerinde halkın popülizme sırt çevirdiğini gösterdiğini belirten Keridis, Yunan halkının yeni iktidardan beklentisinin liyakat ile rüşvet yolsuzluğunun durdurularak ekonomik durgunluktan çıkan bir ülke olduğunu ifade etti.
Çipras'tan 'vesayet rejimi' uyarısı
Öte yandan, ülkede seçim atmosferinden uzak bir kampanya süreci devam ediyor. İktidara giden yolda on binleri meydanlara toplayarak büyük kalabalıklara seslenen Çipras, bu seçim döneminde ise televizyon mülakatları, reklamlar ve halkla buluşmalarla yetiniyor.
Diğer liderlerin de benzeri bir kampanya yürüttüğü bu dönemde seçimin gündemini, karşılıklı yolsuzluk suçlamaları, Makedonya meselesi, ekonomik krizin etkileri domine ediyor. Bunların yanı sıra Türkiye ile ilişkiler ve Doğu Akdeniz'de tırmanan enerji gerilimi de gündemde yer alıyor.
Ülkenin ekonomik kriz ile zor yıllardan geçtiği dönemde iktidarda ND'nin yer aldığını sık sık anımsatan Çipras, seçmenlere "vesayet rejimine" ve "Miçotakis hanedanlığına" dönmemeleri için kendisine yeniden şans vermeleri çağrısında bulunuyor.
Miçotakis ise ekonomi programına ağırlık verdiği kampanyasında, Çipras'ı özellikle iktidara geldiği ilk 6 ayda ülkenin Avro Bölgesi'nden çıkmanın eşiğine vardığı krizin etkileri dolayısıyla ve gerekli ekonomik büyümeyi sağlayamamakla eleştiriyor.
Türkiye ve Doğu Akdeniz seçim gündeminde
Yunanistan erken seçimle siyasi belirsizliğe girerken, Türkiye'nin Fatih sondaj gemisiyle Akdeniz'de hidrokarbon çalışmalarına başlaması, Türkiye ile ilişkilerin de gündeme gelmesine sebep oldu.
Yunan siyaseti ve medyasında çoğunlukla en çok tartışılan konular arasında olan Türkiye ile ilişkilerin Doğu Akdeniz ile yeniden gerilmesi seçim tartışmalarına da konu oldu.
Başbakan Çipras'ınAB Zirvesi toplantılarından önce seçim gezisini yarıda bırakarak Doğu Akdeniz'deki gelişmelere ilişkin acil ülkenin Ulusal Güvenlik Konseyini toplaması ise Türkiye ile ilişkileri seçim malzemesi yaptığına yönelik eleştirilere yol açtı.
Doğu Akdeniz konusunda Çipras gibi Türkiye'ye AB tarafından yaptırım uygulanmasını savunan Miçotakis, Çipras'ı uluslararası konuları oy devşirmek için kullanmakla suçladı.
Partilerin diplomasi kurmayları da bu dönem Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki haklarına yönelik yaptığı hamleyi eleştiren ve AB'den yaptırım çağrısında bulunan birçok açıklamada bulundu.
Ayrıca, Türkiye ile ilişkilerde bir diğer önemli mesele olan göçmen krizi de seçim tartışmalarında rol aldı. Yaklaşık 15 bin mültecinin Türkiye-AB mutabakatı kapsamında tutulduğu Ege adalarındaki kampları boşaltma vaadinde bulunan Miçotakis, Türkiye'ye iadelerin hızlandırılacağı sözünü verdi.
Koalisyon ihtimali
ND'nin seçimi önde bitirmesine kesin gözüyle bakılırken, yeni dönemin kaderini kaç partinin yüzde 3'lük seçim barajını aşarak Meclise milletvekili göndereceği belirleyecek.
Adını ilk kez bu seçimle duyuran aşırı sağ Yunan Çözümü (Elliniki Lisi) ve SYRIZA'nın ilk döneminde Maliye Bakanlığı görevini yürüten ancak daha sonra anlaşmazlık yaşayarak ayrılan Yannis Varoufakis'in kurduğu MERA 25'in barajı aşması durumunda koalisyon müzakerelerinin gündeme gelebileceği ifade ediliyor.
Koalisyon ihtimalini reddeden Miçotakis ise güçlü bir yönetim için tek başına iktidara gelmesi gerektiğini vurgulayarak, koalisyon ihtimalinin gündeme gelmesi halinde ağustos ayında yeniden seçime gitmeyi gündeme getireceğini açıkladı.
Kamuoyu yoklamalarında, küçük partilere oy verecek seçmenlerin oylarının boşa gitmesi endişesiyle SYRIZA ve ND'ye doğru yöneldiği belirtiliyor.
Kammenos yarıştan çekildi
Öte yandan, PASOK'un omurgasını oluşturduğu ittifak partisi Değişim Hareketi (KINAL), Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ve aşırı sağ Altın Şafak partilerinin de yeni dönemde Mecliste yer alması bekleniyor.
SYRIZA'nın son aylara kadar koalisyon ortağı Bağımsız Yunanlar (ANEL) partisinin lideri olan ve özellikle Türkiye ile ilgili açıklamalarıyla tartışmalara yol açan Panos Kammenos, AP seçimindeki başarısızlığı ardından yarıştan çekildiğini duyurdu.
Sonucu etkileyecek bir diğer önemli etkenin katılım oranı olacağı ifade ediliyor. 1928'den bu yana ilk kez yaz aylarında seçim düzenlenen Yunanistan'da sandığa gitmeyecek seçmenin oranının yüksek olmasından endişe ediliyor.