10 Kasım 2024
weather
12°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Ekonomi Bakan Elvan: 'Yüksek kur hedefi' yorumları doğru değil

Bakan Elvan: 'Yüksek kur hedefi' yorumları doğru değil

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, 'Döviz kuruna ilişkin son dönemde yapılan hükümetimizin ihracatı desteklemek amacıyla, yüksek döviz kuru hedeflediğine yönelik yorumlar doğru değil. Türkiye dalgalı kur rejimi uygulamaktadır, kurun değeri de piyasada belirlenir.' dedi. Bakan Elvan, 'Türkiye ekonomisinin en güçlü çıpası kamu maliyesidir. Mali disiplin şiarımızdan asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.' dedi.

13 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Bakan Elvan: 'Yüksek kur hedefi' yorumları doğru değil

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, 2021 yılında büyümenin dengeli bir görünüm ile yüzde 9'un üzerinde gerçekleşmesini beklediklerini belirterek, "Yüksek büyüme oranları gerçekleştiğinde, görevimizi tamamladığımızı düşünmüyoruz. Uyguladığımız politikalarda büyümenin dengeli, sürdürülebilir, istihdam dostu ve gelir dağılımı adaletini tesis edici nitelikte olması, bizim için büyümenin seviyesinden çok daha önemli." dedi.

Elvan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarının 2022 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı.

Küresel salgınla birlikte, son 2 yıldır olağanüstü bir dönemden geçildiğine ve bu sürecin makroekonomik dengeleri de ciddi ölçüde sarstığına işaret eden Elvan, salgının ekonomik etkilerine cevaben uygulanan politikalarla her ne kadar dünya genelinde bir canlanma olsa da hala önemli belirsizlikler olduğunu söyledi. Elvan, enerji ve emtia fiyatlarındaki artış ile tedarik ve lojistik sorunlarına dikkati çekerken, "Küresel enflasyonun, 2021'de yüzde 4,3 ile son on yılın en yüksek seviyesine ulaşması bekleniyor. Almanya, İspanya ve ABD gibi gelişmiş ekonomilerde son 25-30 yılın en yüksek enflasyonu yaşanıyor. Dolayısıyla 2022 yılında, küresel piyasalarda gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikaları önemli ölçüde etkili olacak. Yurt dışı kaynaklı oynaklığın artacağı bir döneme giriyoruz. Gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımları da bu dönemde olumsuz etkilenebilir." diye konuştu.

Elvan, küresel borçluluğun yüksek seviyesinin de bir diğer risk unsuru olarak dikkat çektiğini aktardı.

Bakan Elvan, böylesine zorlu bir dönemde, bazı sorunlar olsa da Türkiye'nin başarılı bir sınav verdiğini vurgularken, ülkede ilk vakanın görüldüğü andan itibaren hayata geçirilen tedbirlere işaret etti.

Bu yıl aşılamanın artması ve küresel canlanmanın ülkeyi daha sağlam ve dengeli bir büyüme rotasına yönlendirdiğini belirten Elvan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yılın ilk yarısını yüzde 14,3'lük bir büyümeyle kapatırken, bu büyümenin yaklaşık yüzde 60'ını yurt içi yatırımlar ve net dış talep oluşturdu. Makine teçhizat yatırımları 2019 yılının son çeyreğinden itibaren yedi çeyrektir büyüyor. Yatırım harcamalarındaki bu kuvvetli eğilim; potansiyel büyümeye yaptığı katkıların yanında, güçlü ve sürdürülebilir büyüme açısından da önemli bir gösterge niteliğindedir.

Öncü göstergeler yılın ikinci yarısında ılımlı bir iç talebe ve güçlü bir ihracata işaret ediyor. Böylece, 2021 yılında büyümenin dengeli bir görünüm ile yüzde 9'un üzerinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu büyümenin en az yüzde 65'inin yatırımlar ve net dış taleple desteklenmesini öngörüyoruz. Yüksek büyüme oranları gerçekleştiğinde, görevimizi tamamladığımızı düşünmüyoruz. Uyguladığımız politikalarda büyümenin dengeli, sürdürülebilir, istihdam dostu ve gelir dağılımı adaletini tesis edici nitelikte olması, bizim için büyümenin seviyesinden çok daha önemli."

Bakan Elvan, alınan tedbirlerin de etkisiyle istihdamın, 2020'nin ikinci yarısından itibaren önemli ölçüde arttığını belirterek, "2021 Ocak-Eylül döneminde 2,2 milyon istihdam artışı ile salgın öncesi dönemin de üzerine çıktık. Kadın ve genç istihdamının artırılması başta olmak üzere, istihdam piyasamızdaki mevcut yapısal sorunların farkındayız." dedi.

Sanayicinin ara eleman ihtiyacını karşılamak için mesleki eğitim merkezlerini gençler açısından daha cazip hale getireceklerini bildiren Elvan, "Bu amaçla, hem kalfalık döneminde alınan ücretlerde iyileşme sağlayacak hem de bu merkezlerde eğitim gören öğrencilerin ücretlerini kamu olarak karşılayacağız. Böylece yaklaşık 160 bin olan mesleki eğitim merkezlerinin kapasitesini 1 milyona çıkarmayı hedefliyoruz." ifadesini kullandı.

"VERİMLİLİK ARTIŞIYLA DESTEKLENMEYEN BÜYÜME SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİLDİR"
Elvan, döviz kuruna ilişkin son dönemde yapılan yanlış yorumlara da dikkati çekerken, "Hükümetimizin ihracatı desteklemek amacıyla, yüksek döviz kuru hedeflediğine yönelik yorumlar doğru değil. Türkiye dalgalı kur rejimi uygulamaktadır, kurun değeri de piyasada belirlenir. Bir ülkedeki rekabet artışı, üretkenlik artışından, inovatif kabiliyetlerden ve teknolojiyi kullanma becerisinden gelir. Verimlilik artışıyla desteklenmeyen bir büyüme modeli, sürdürülebilir bir model değildir." değerlendirmesinde bulundu.

Altın ithalatına yönelik önlemlerin etkisini kayda değer şekilde ortaya koyduğunu aktaran Elvan, sözlerine şöyle devam etti:
"Böylece dış ticaret dengesi, güçlü ihracat performansı ve altın ithalatındaki gerileme ile iyileşme kaydetti. Uluslararası enerji ve diğer emtia fiyatları aleyhimize işlese de, cari işlemler açığının milli gelire oranının, 2021 yılı sonu itibarıyla yüzde 2'nin altında gerçekleşmesini bekliyoruz. 2021 yılını, geçmiş dönem eğilimlerinin aksine yüksek büyüme ve düşük cari açık ile kapatacağız. Cari dengede yaşanan iyileşme, ülkemizin dış finansman ihtiyacındaki azalmaya katkı sunmanın yanında, yapısal cari açığı kapatmada katettiğimiz mesafeyi de ortaya koyuyor. Cari işlemler dengesini orta ve uzun vadede kalıcı olarak iyileştirme çabası içindeyiz. Bu amaçla detaylı bir politika setimiz bulunuyor. Örneğin, yenilenebilir enerji kapasitesini artırmaya devam edeceğiz. Enerjisini kendi karşılayan yeşil organize sanayi bölgelerini hayata geçireceğiz. Yurt dışı lojistik merkezleri açacağız. Sağlık endüstrileri ve yazılım alanında da çok somut adımlar atacağız. Yüksek teknolojili mal ve hizmet üretimine yönelik yeni nesil ihtisas serbest bölgelerini faaliyete geçireceğiz."

"KÜRESEL KONJONKTÜR VE YURT İÇİ ENFLASYONUN SEYRİ TEMKİNLİ OLMAYI GEREKTİRİYOR"
Elvan, Türkiye'deki enflasyon dinamiklerinde küresel gelişmeler, birikimli döviz kuru etkileri, artan gıda fiyatları ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın etkili olduğunu bildirirken, enflasyonla mücadelede, 2020'nin son çeyreğinden itibaren para ve maliye politikalarında kritik adımlar attıklarını söyledi. Son 2 aydır, küresel gelişmelerin de etkisiyle, finansal piyasalarda dalgalanmalar yaşandığına işaret eden Elvan, "Piyasa faizlerinde, varlık fiyatlarında, döviz kurunda ve beklentilerde yaşanan hareketliliğin farkındayız. Tüm bu unsurlar, entegre bir şekilde enflasyon görünümünü şekillendiriyor. Dolayısıyla, burada, hiçbir ilgili dinamiğin göz ardı edilemeyeceği kanaatindeyim. Küresel konjonktür ve yurt içi enflasyonun seyri temkinli olmayı gerektiriyor." ifadesini kullandı.

Enflasyonla mücadele konusunda bütüncül bir yaklaşıma sahip olduklarını kaydeden Elvan, "Yapılan indirim ve fiyat ayarlamalarının TÜFE'yi düşürücü etkisi yaklaşık 5,3 puan olurken, bu uygulamalar sonucunda 125 milyar liralık kamu gelirinden vazgeçtik. Böylece enflasyonla mücadelede maliye politikası kararlılığını çok net biçimde gösterdik. Bu tutara doğal gaz ve elektrik alanında verdiğimiz destekler dahil değildir." değerlendirmesinde bulundu.

Elvan, küresel enerji fiyatlarındaki artışlara da dikkati çekerek, bu yükselişlerin neden olduğu maliyet artışlarını, vatandaşlara en az düzeyde yansıtıp maliyetin önemli bir bölümünü üstlendiklerini söyledi.

"TAKİBE DÖNÜŞÜM ORANI MAKUL DÜZEYDE"
İç talep gelişmelerini de yakından izlediklerini, ekonomide, tüketim odaklı aşırı ısınmanın önüne geçmek için bireysel kredilere yönelik bazı makro ihtiyati tedbirleri hayata geçirdiklerini anlatan Elvan, "Türkiye ekonomisi dış şoklara karşı dayanıklı ve sağlam bir finansal sisteme sahiptir. Yakın dönem gelişmeler gösterdi ki en kötü stres senaryolarında bile yer almayan şoklar yaşadık ve ekonomimiz, finansal sektörümüz bunlara karşı dirençli durdu." diye konuştu.

Elvan, sermaye gücü, aktif kalitesi, likidite ve risk yönetimi gibi göstergelere göre bankacılık sektörünün sağlıklı bir duruş gösterdiğini belirterek, "Sektördeki kredilerin takibe dönüşüm oranı 2021 yılı Eylül ayı itibarıyla yüzde 3,5 seviyesindedir. Bu oran makul ve yönetilebilir düzeydedir. Tahsili gecikmiş alacakların takibe alınması ve sınıflandırılması ile ilgili esneklikler 2021 eylül ayı sonunda kaldırılmıştır. Bu durumun, takibe dönüşüm oranını kısıtlı bir miktarda artırmasını bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Elvan, salgın döneminde Kredi Garanti Fonu kefaletiyle 2020 yılının ilk çeyreğinden bugüne kadar 357 milyar lira tutarında kredi kullandırıldığını belirtirken, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığı ile 2021'de 701 bin üreticiye yaklaşık 50 milyar lira hazine faiz destekli kredi kullandırdıklarını ve bu kredilerden doğan faizin, ortalama yüzde 70'ini Bakanlık olarak karşıladıklarını aktardı. Halkbank aracılığı ile 2021'de 185 bin esnaf ve sanatkara yaklaşık 24 milyar liralık hazine faiz destekli kredi kullandırdıklarını ve bu kredilerden doğan faizin de yaklaşık yüzde 50'sini Bakanlıkça karşıladıklarını anlatan Elvan, "Salgını da dikkate alarak burada önemli bir düzenleme daha yaptık. Esnafımızın 2021'den önce kullandığı hazine destekli kredilerin faizlerinin ortalama yüzde 75'ini yıl sonuna kadar biz karşılayacağız. Salgın sürecinin başından itibaren Hazine faiz destekli esnaf ve sanatkar kredileri 3 kez, tarımsal üretici kredileri ise 1 kez ertelendi. Böylece toplamda 1,6 milyon esnaf ve sanatkarın 13,6 milyar liralık 97 bin üreticinin ise 4,5 milyar liralık kredisi ertelenmiş oldu." ifadesini kullandı.

Son bir yılda şirketlerin halka arz sayısı ve tutarının rekor seviyelere ulaştığını bildiren Elvan, "Önceki 7 yılda yapılan toplam halka arz sayısı 47 iken, sadece bu yıl halka arz sayısı 46 olarak gerçekleşti ve toplanan fon büyüklüğü 19,5 milyar lira oldu. Sermaye piyasalarımızın şirketlerimiz için alternatif bir finansman kaynağı olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yıl sonuna kadar da Borçlanma Aracı Garanti Fonu'nu hayata geçirip, reel sektör şirketlerinin tahvil ve kira sertifikası ihraçlarını kolaylaştıracağız." dedi.

Bakanlık olarak toplumun farklı kesimlerinin ihtiyaç ve taleplerini dikkate alarak çok sayıda düzenlemeyi hayata geçirdiklerini anlatan Elvan, uygulamaya alınan vergi teşviklerini hatırlattı.

Elvan, vatandaşların kamuya borçlarının kapsamlı olarak yapılandırılmasına imkan sağlandığına dikkati çekerek, "Son 20 yılda vergi idaresine yönelik alacaklar açısından en yüksek tutarda başvurunun alındığı yapılandırma kanunundan yararlanmak üzere, 5,9 milyon mükellefimiz başvuruda bulundu, 155 milyar lira toplam alacak yapılandırıldı. 1 Kasım 2021 itibarıyla yaklaşık 46,2 milyar lira tahsilat gerçekleştirildi." bilgisini verdi.

Yürürlüğe giren vergi paketi ile esnaf ve çiftçiye vergi istisnaları getirdiklerini, doğal afetlerden etkilenen mükelleflere ilişkin mücbir sebep hali ilan ettiklerini belirten Elvan, "Çiftçilerimizin tarımsal destekleme ödemelerini, gelir vergisinden istisna tuttuk. Üstelik geriye dönük 5 yılda yapılan kesintilerin iade edilmesini sağladık. Bu düzenleme sonucunda çiftçimize yaklaşık 3,5 milyar lira ödeme yapmış olacağız." değerlendirmelerinde bulundu.

"MALİ DİSİPLİNDEKİ KARARLI DURUŞUMUZU KORUDUK"
Elvan, kamu maliyesindeki gelişmelere de işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye ekonomisinin en güçlü çıpası kamu maliyesidir. Bütçemizi, ekonomiye ve ihtiyaç sahibi sosyal kesimlere destek vermek için 20 yıldır esnek bir yaklaşımla sürdürüyoruz. Bunu yaparken de mali disiplin şiarımızdan asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. 2021 yılında salgınla mücadele kapsamındaki harcamalar ve diğer zaruri giderler nedeniyle başlangıç ödeneklerine kıyasla 160 milyar lira ilave harcama gerçekleşmesini öngörüyoruz. İlave harcamalar yapılırken ihtiyaçları önceleyen, seçici ve odaklı bir yaklaşım izliyoruz. Bütçe gelir performansımız üretim artışı, güçlü talep, e-ticaret ve kartlı harcamalardaki artış ile yapılandırma gelirleri sayesinde olumlu etkilendi. Bütçe harcamalarındaki zaruri artışa ve vazgeçtiğimiz vergi gelirlerine rağmen, mali disiplindeki kararlı duruşumuzu koruduk. 2021 yılı bütçemizde yüzde 4,3'lük bir bütçe açığı öngörmüştük. Bu yılı yüzde 3,5'in altında bir bütçe açığıyla kapatacağız. Böylece Türkiye, dünyada bütçe açıklarının çift haneleri, borçluluk seviyelerinin ise üçlü haneleri gördüğü bir ortamda sağlam ve ihtiyatlı kamu maliyesi politikalarıyla pozitif ayrışmaya devam edecek."

"GRİ LİSTEYE ALINDIK, BU DURUMU HAK ETTİĞİMİZİ DÜŞÜNMÜYORUZ"
Mali suçların azaltılmasına yönelik faaliyetleri, ilgili tüm kurumlarla iş birliği içerisinde yürüttüklerinin altını çizen Elvan, Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanunu çıkarttıklarını, ikincil düzenlemeleri yaptıklarını anımsattı.

Elvan, salgın koşullarına rağmen, FATF standartlarına uyum noktasında mevzuatta üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiklerine işaret etti.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi malvarlığı dondurma kararlarını 24 saatten kısa bir sürede uygulamaya koyduklarına, iç dondurma mekanizması tesis ettiklerine dikkati çeken Elvan, "Kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanı suçları için ihtisas mahkemeleri kurduk. Atılan bu adımlara rağmen, FATF tarafından gri listeye alındık. Elbette bu durumu hak ettiğimizi düşünmüyoruz. Ancak bu listeden çıkmak için de FATF ve ilgili kurumlarla iş birliği içinde çalışmaya devam edeceğiz." dedi.

"YAKLAŞIK 1 MİLYAR LİRALIK TASARRUF SAĞLADIK"
İnteraktif Vergi Dairesi uygulaması ile mükelleflere 206 farklı hizmet sunduklarını dile getiren Elvan, bu yılın ilk 10 ayında vatandaşların elektronik ortamda verdiği 9,5 milyon dilekçenin işlemlerini sonuçlandırdıklarını, yaklaşık 98 milyon beyanname ve bildirimi elektronik ortamda aldıklarını kaydetti. Elvan, e-Tebligat sistemiyle bugüne kadar 70 milyon belgeyi elektronik ortamda tebliğ ederek, 1 milyar lira civarında tasarruf sağladıklarını vurguladı.

Elvan, vergi inceleme süreçlerinde daha şeffaf ve öngörülebilir bir yapı oluşturmak amacıyla çalışmalarını hızlandırdıklarını dile getirerek, "Bu kapsamda, elektronik defter ve belge kullanımını yaygınlaştırarak, dijital denetim modelini uygulamaya geçiriyor ve inceleme süresini kısaltıyoruz." diye konuştu.

"ÖNÜMÜZDEKİ YIL YURT İÇİNDE DÖVİZ CİNSİ BORÇLANMA PLANLAMIYORUZ"
Bakan Elvan, küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmaları dikkate alarak 2021 yılında ihtiyatlı bir borçlanma programı uyguladıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Borç stokunun yapısını iyileştirmek için yurt içi borçlanmada döviz cinsi senetlerin payını azalttık. 2021 yılında yurt içinde gerçekleştirilen döviz cinsi ödemelerin yaklaşık yarısı kadar döviz cinsi borçlanma gerçekleştirdik. Piyasa koşullarına bağlı olmakla birlikte, önümüzdeki yıl yurt içinde döviz cinsi borçlanma yapmayı planlamıyoruz.

Nakit yönetiminde etkinliği artırmak amacıyla Tek Hazine Kurumlar Hesabı uygulamasının kapsamını genişlettik. Bu kapsamdaki toplam kamu idaresi sayısını bu yıl içinde 106'dan 224'e çıkartarak yaklaşık 30 milyar lirayı aşan bir fon büyüklüğüne ulaştık. Bu uygulama ile nakit rezervi güçlendirildi ve ayrıca bütçeye 6 milyar lira olumlu katkı sağlandı."

Elvan, 2021 yılında uluslararası sermaye piyasalarına 10 milyar dolar tutarında tahvil ve kira sertifikası ihraç ettiklerini, proje finansmanı amacıyla da toplam 6,1 milyar dolar tutarında dış finansman sağladıklarını bildirdi.

Bütçe açığındaki düşüşe bağlı olarak borçlanma miktarını yıllık finansman programına göre önemli ölçüde azalttıklarını, nakit rezervi güçlü tutmayı başardıklarını dile getiren Elvan, "Bu kapsamda 2021 yılı için 619 milyar lira olarak öngördüğümüz borçlanmamızı bu tutarın 155 milyar lira daha altında, 464 milyar lira ile kapatmayı öngörüyoruz. 2022 yılında ise toplam 498 milyar lira borçlanma yapmayı planlıyoruz." değerlendirmelerinde bulundu.

"YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ"
Elvan, küresel ekonomide ortaya çıkabilecek tehdit ve fırsatları yakından takip etiklerini dile getirerek, Kovid-19 salgını sonrası dönemin ekonomik yapılanmasına uygun, sürdürülebilir, güçlü ve kaliteli bir büyüme sürecinin sağlanması amacıyla Ekonomi Reform Programı'nı uygulamaya aldıklarını belirtti.

Yeşil dönüşümün, uluslararası ticaret ve finans alanında önemli değişiklikler getireceğini ifade eden Elvan, bu değişikliklere uyum sağlamak adına ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde çalıştıklarını dile getirdi. Elvan, çevreye duyarlı yatırımların finansmanı için yeşil tahvil ve sukuk ihraçlarına ilişkin rehberi yıl sonuna kadar yürürlüğe koyacaklarını bildirdi.

Bakan Elvan, 2022 yılında merkezi yönetim bütçe gelirlerinin bir önceki yıla göre yüzde 15,4 oranında artışla 1 trilyon 473 milyar lira, vergi gelirlerinin yüzde 18,9 oranında artarak 1 trilyon 258 milyar lira olarak gerçekleşmesini tahmin ettiklerini belirtti.

Bakanlığın 2022 yılı toplam bütçe teklifinin 775 milyar lira olduğunu hatırlatan Elvan, faiz hariç tutulduğunda bütçe teklifinin 534,6 milyar lira olarak hesaplandığını, bu teklifin yüzde 1,3'üne tekabül eden 7,1 milyar lirasının Bakanlığın hizmetleri için kullanılacağını kaydetti.

Elvan, 2022 yılı için bütçede teklif ettikleri ödenek tutarlarının Gelir İdaresi Başkanlığın için 5,5 milyar lira, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı için 56,5 milyon lira, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı için de 586,8 milyon lira olduğunu bildirdi.AA

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Bakan Soylu: 80 ilimizin İl Risk Azaltma Planı tamamlandı

Bakan Soylu: 80 ilimizin İl Risk Azaltma Planı tamamlandı