Sandıklı ilçesi Akdağ’da bulunan gezgin arıcılar, ’arı zehri’ hasadı yaptı. Arasında tel bulunan cam aparatlar, kovanlara yerleştirildikten sonra arılara zarar vermeyecek miktarda düşük voltajda verilen elektrikten etkilenen arılar iğnelerini camlara batırdı. Bu şekilde arı zehirleri camlarda biriktirildi. Daha sonra camlardan kazınan zehirler, eksi 18 derecede saklamaya alındı. İlk hasatta 10 kovandan 1 gram olmak üzere 500 kovandan 50 gram arı zehri elde edildi.
GRAMI 400 LİRA
Bölgedeki arıcılar haftada bir defa hasat yaptıklarını belirtirken, sezon sonunda 250 ile 300 gram arası arı zehri hasat etmeyi hedeflediklerini aktardı. Arı zehrinin romatizmal hastalıklar ve kas hastalıklarını tedavi etmede kullanıldığını kaydeden arıcılar, arı zehrinin gramının 400 lira civarında alıcı bulduğunu vurguladı. Arıcılar devletin arı zehri konusunda seminer vermesi ve pazar oluşturmasını da istedi.
'TÜRKİYE’DE İLK DEFA BURADA YAPILIYOR'
Muğla Köyceğizli arıcı Mehmet Acar, "Daha önce arıcılar bal elde etmek için çalışıyordu. Şimdi ise arı sütü, polen, arı zehri, arı ekmeği gibi değişik ürünler var. Arıcılarımız son zamanlarda bu ürünlerin üretimine yöneldi. Bunların insan sağlığı üzerinde modern tıbbın çok güzel çalışmaları var. Buradaki arı zehri daha önce yapılmış, ama hasat olarak ilk defa burada yapılıyor. Bu arı zehri kas hastalarında ve romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Ağrı kesici olarak arı zehrinin büyük bir önemi var. Modern tıptaki bu ihtiyacı karşılamak için bugün burada arı zehri hasadı yapıyoruz. Arı kovanı bir eczanedir. Ne ararsanız bu eczanede bulabilirsiniz. Arıcılık sektöründeki bu yan ürün uygulamaları arıcıları rahatlatacak, ülke ekonomisine büyük katkı sunacaktır" dedi.
ARI ZEHRİ HASATINI ANLATTI
Arıcı Hidayet Karan da 10 kovandan 1 gram arı zehri elde ettiklerini söyleyerek, "Elektrik aksamı bulunan aparata cam yerleştiriyoruz. Bu aparatı kovanlara dik bir şekilde yerleştiriyoruz. Aparatı kovana yerleştirdikten sonra aküye bağlı ve düşük elektrik verecek düzeneğe bağlıyoruz. Daha sonra düşük voltajdaki elektriği veriyoruz. 20 dakika sonra bu aparattaki camda oldukça yoğun bir zehir oluyor. Elektriği kestikten ve aparatı kovandan çıkardıktan sonra camı da dikkatli şekilde çıkartıyoruz. Çok fazla bekletmeden zehri kazımaya götürüyoruz. Kazıdığımız zehri eksi 18 derecedeki dolaplara koyuyoruz" diye konuştu.
'ÜRETİM SERTİFİKASI VE PAZARININ OLUŞTURULMASINI İSTİYORUZ'
Manisa Turgutlu’dan geldiğini söyleyen gezgin arıcı Murat Almışlar da şunları söyledi:
"Arıcılarımız bu arı zehri üretimine çok hevesli. Bal ve diğer ürünlerden geçimini sağlamakta zorlanmakta. Arı zehri üretiminde bu yüzden çok hevesli. Ama arı zehrinin ülkede pazar konusunda genel bir sıkıntısı var. Hem özel sektörün hem devletin pazarı açma olayı yok şu anda. Biz bunun üretim sertifikasını istiyoruz. Devlet kanalıyla kimsenin bu konuyla ilgili bilgisi yok. Arı zehri, zehir değildir aslında. Arı zehri şifadır. Arı zehri baldan tatlıdır."