Lefkoşa'da bir otelde Kalkınma Planı Lansmanı programı düzenlendi. Programa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve KKTC Başbakanı Ünal Üstel katıldı.
Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, KKTC'de bugüne kadar, sırasıyla 1978-1982, 1982-1988 ve 1993-1997 dönemlerini kapsayan üç kalkınma planının hazırlanarak hayata geçirildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı uzmanlarının planlama deneyimlerini paylaşarak, planın hazırlanma sürecine daha verimli ve etkili bir şekilde ilerlemesine katkı sağladığını belirten Yılmaz, dünyada hem siyasi hem teknolojik hem de ekonomik dönüşümlerin yaşandığı bir dönemde bu planın hazırlandığını ifade etti.
Yılmaz, Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ekonomik büyüme sürecini derinlemesine şekillendirirken, toplumun her kesimine hizmet etmeyi ve sosyal refahı arttırmayı hedefleyen kapsamlı bir politikalar seti sunduğunun altını çizerek, "2025-2029 döneminde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisinin yıllık ortalama yüzde 5 oranında büyümesi hedeflenmektedir. Plan dönemi sonunda, yani 2029 yılında kişi başına gelirin 19 bin doları aşması öngörülmektedir." açıklamasında bulundu.
Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planının temel vizyonunun, istikrarlı ve güçlü büyüme sergileyen rekabetçi ve yüksek katma değerli üretim kapasitesine sahip Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni inşa etmek olduğunu dile getiren Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu vizyon sadece yerel gelişmeyi değil aynı zamanda küresel düzeydeki ekonomik ve çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmayı da amaçlamaktadır. Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı, KKTC'nin kalkınma hedeflerini gerçekleştirme doğrultusunda beş ana eksen üzerine inşa edilmiştir. Plan, istikrarlı ve güçlü büyüme, rekabetçi ve yüksek katma değerli üretim kapasitesinin arttırılması, yaşanabilir mekanlar ve sürdürülebilir çevre, güçlü toplum için nitelikli ve sağlıklı insan ve kalkınma için uluslararası işbirliği şeklinde 5 temel eksen üzerinde inşa edilmiştir. Her bir eksen sürdürülebilir kalkınma anlayışı çerçevesinde ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlarıyla bir bütünlük arz etmekte ve KKTC'nin uzun vadeli refah seviyesini arttırmayı hedeflemektedir."
Yılmaz, planda tarım sektörüne güçlü vurgu yapıldığına işaret ederek, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin sahip olduğu zengin doğal kaynaklar ve tarıma elverişli araziler tarımda sağlanacak verimlilik artışıyla birlikte ekonomiye büyük katkılar sunacak, çevresel etkiler ise en aza indirilecektir." dedi.
"Kamu ve özel yatırımları bir bütünlük içinde geliştirmek durumundayız"
KKTC'nin yüksek katma değerli ve ihracata yönelik sanayi yapısına ulaşmasının, bu kapsamda ekonomik çeşitliliği arttırarak dışa bağımlılığın azaltılmasının, küresel ticaretten daha fazla pay alınmasının hedeflendiğini anlatan Yılmaz, böylece yerel ekonominin büyümesine katkı sağlanırken istihdam yaratılmasına da önemli bir destek sunulacağını söyledi.
Yılmaz, Dördüncü Beş Yıllık Planda eğitim ve sağlık gibi temel sosyal alanlara da önem ve öncelik verildiğini dile getirerek, eğitimde daha nitelikli bir sistemin, yeni mesleklerin, iş kollarının oluşturulması ve gençlerin iş gücü piyasasına uyumunun kolaylaştırılmasının hedeflendiğini bildirdi.
Sağlıkta altyapının güçlendirilmesi ve hizmetlere erişimin arttırılmasının insani kalkınma anlamında çok kıymetli olduğunun altını çizen Yılmaz, "Dolayısıyla sosyal adaletin sağlanması da Kalkınma Planı'nda çok geniş bir yer bulmuş kendisine. Bundan dolayı da gerçekten mutlu olduğumu belirtmek isterim. Bu kapsamda kadınların ve gençlerin iş gücüne katılımı, ekonomik kalkınmaya katkılarının arttırılması yine planda altı çizilen bir husus ve son derece önemli." diye konuştu.
Yılmaz, kalkınmakta olan bir ülkenin yaşlanmadan zenginleşmesi gerektiğini vurgulayarak, "Hem Türkiye hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti belli bir yere gelmiş durumda. Üst orta gelir grubu dediğimiz uluslararası sınıflandırmalara göre bir noktadayız. Şimdi bir eşikteyiz, bu eşiği atlayıp yüksek gelirli ülkeler ligine hep birlikte geçmek durumundayız. Bunu da başaracağımıza yürekten inanıyorum." şeklinde konuştu.
Gelişen toplumların aynı zamanda istikrar, demokrasi üreten toplumlar olduğuna işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:
"Enerji arz güvenliğinin sağlanmasından çevresel sürdürülebilirliğe birçok konuda bu altyapı yatırımlarımızı devam ettireceğiz. Afetlere karşı dayanıklılığı arttırmak da yine diğer bir adım. Girişimcilik çok kıymetli. Sadece devlet yatırımlarıyla bir ülkenin kalkınması mümkün değil. Devlet yatırımları veya kamu yatırımları diyelim geniş anlamda. Resmin yine bir parçasını oluşturuyor. En az devlet yatırımları kadar önemli olan özel sektör yatırımlarının da arttırılması. Bu da uygun bir yatırım iklimini oluşturarak mümkün. Düzenlemelerden altyapıya mesleki eğitime, teşvik politikalarına varıncaya kadar birçok unsurla kamu yatırımları ve özel yatırımları bir bütünlük içinde geliştirmek durumundayız."
