Türkgün Ekonomi IMF, merkez bankalarını uyardı

IMF, merkez bankalarını uyardı

IMF Sözcüsü Julie Kozack, enflasyonun gerilemesine rağmen hedefe henüz yeterince yaklaşılmadığını vurgulayarak, merkez bankalarını para politikasında aceleci gevşemeye karşı dikkatli olmaya çağırdı.

KAYNAK: AA

Uluslararası Para Fonu (IMF) Sözcüsü Julie Kozack, düzenlediği basın toplantısında, küresel ekonomideki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ocakta küresel ekonomik büyüme tahminini ekim ayına göre yükselttiklerini ve 2024 için yüzde 3,1'e çıkardıklarını anımsatan Kozack, bunun büyük ölçüde ABD ve bazı gelişmekte olan ülkelerdeki dirençten kaynaklandığını anlattı.

Kozack, ancak bu büyüme tahmininin Kovid-19 salgını öncesi 2002-2019 dönemindeki yüzde 3,8'lik büyüme ortalamasının altında kaldığına işaret ederek, enflasyonun çoğu bölgede arz kısıtlamalarının hafifletilmesi sıkı para politikasının etkisi sayesinde beklenenden daha hızlı düştüğünü söyledi.

Zayıf yurt içi tüketim ve yatırım nedeniyle Japonya'nın 2023'ün ikinci yarısında beklentilerin altında büyüme performansı sergilediğini dile getiren Kozack, ancak geçen yıl genelinde büyümenin ihracat sayesinde sağlam kaldığını ifade etti.

Kozack, geçen yıl sonundaki zayıf büyüme performansının 2024'te Japonya ekonomisine yönelik aşağı yönlü riskleri artırabileceğini öngördüklerini kaydetti.

İngiltere'nin de geçen yılın son çeyreğinde daraldığını anımsatan Kozack, ancak yüksek frekanslı göstergelerin bu yıl bir iyileşmeye işaret ettiğini anlattı.

Kozack, küresel ekonomi için tahminleri yükseltme sürecine başlarken bu yeni gelişmeleri hesaba katacaklarını, bu tahminlerin nisanda yayımlanacağını bildirdi.

Enflasyonun düşmesine rağmen henüz hedefe yeterince yakın olmadığına dikkati çeken Kozack, "Bu da para politikası konusunda işin henüz tamamlanmadığı anlamına geliyor. Merkez Bankalarını para politikasında erken gevşemeye karşı tedbirli olmaya çağırıyoruz." diye konuştu.

"Ukrayna'nın finansman ihtiyacı ciddi"

Kozack, geçen yıl aralık ayındaki 900 milyon dolar ile bugüne kadar Ukrayna'ya program dahilinde ödenen tutarı yaklaşık 4,5 milyar dolara çıkardıklarını anımsattı.

Bir IMF ekibinin Ukrayna ile ilgili program kapsamında üçüncü incelemeyi yürütmek üzere Varşova'da bulunduğunu aktaran Kozack, Ukrayna'nın finansman ihtiyacının oldukça ciddi olduğunu ifade etti.

Kozack, 2024 için Ukrayna'nın yaklaşık 31,9 milyar dolarlık resmi bağış desteği dahil olmak üzere, yaklaşık 42 milyar dolara ihtiyacı olacağını ve ABD dahil uluslararası toplumun zamanında desteğinin, ülke için hayati önem taşıyacağını tahmin ettiklerini kaydetti.

Dondurulan Rus varlıklarıyla ne yapılacağı kararının varlıkları elinde bulunduran ülkelere ait olduğunu söyleyen Kozack, potansiyel risklerden kaçınmak için her türlü eylemin yeterli yasal dayanağa sahip olmasının önemine dikkati çekti.

Kozack, Rusya ekonomisinin büyüme gücüyle şaşırttığını belirterek, bunun nedeninin, ekonomide üretimi artıran büyük miktarda askeri harcamanın bulunması ve tüketimi artırmaya yardımcı olan pek çok sosyal transferin olması olduğunu anlattı.

"MENA büyüme tahminini düşürdük"

Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesi için 2024 büyüme tahminlerini ekim ayı projeksiyonuna göre yarım puan düşürdüklerini anımsatan Kozack, bunun da bölgedeki çatışmaların yıkıcı insani ve ekonomik etkisinden kaynaklandığını dile getirdi.

Kozack, IMF'nin birçok alandaki nakliye hacmini takip eden liman izleme platformuna değinerek, Süveyş Kanalı'ndaki yük hacminin 13 Şubat ile sona eren haftada yıllık bazda yüzde 55 azaldığını, Ümit Burnu'ndan geçen yük hacminin yaklaşık yüzde 75 arttığını söyledi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *