TÜRKGÜN ÖZEL HABER
Yatırımcıyı tembelleştiren yüksek faizler en çok inşaat sektörünü etkiledi. Yükselen kurla birlikte, artan maliyetler konut fiyatlarına yansıtılmadığı halde satışlar bir türlü istenilen seviyeye ulaşmadı. Bu olumsuz hava, ev almak isteyenleri de umutsuzluğa sevk etti. Yerli satışların dibi görmesinin ardından, yabancı ülke vatandaşlarına yapılan satışlarla ayakta duran inşaat sektörü temsilcileri bir an önce ciddi adımlar atılmasını ve bankaların daha ılımlı yaklaşmasını bekliyor.
NAKİT AKIŞI SIKINTISI ÇEKİLİYOR
İnşaatçıların yaşadığı en büyük sıkıntı nakit akışındaki daralma. Bankaların kredi musluklarını kısması, çeklerini ödemekte zorlanan sektör temsilcilerini zor durumda bırakıyor. Birçok firma yeni projeleri bekletmeye alırken, bazı firmalar da konut teslim sürelerini 1 yıl uzattı.
CUMHURBAŞKANI Erdoğan’nın sürekli dikkat çektiği yüksek faiz meselesinin yarattığı olumsuz hava her geçen gün kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Vatandaş, topraktan uygun fiyattan daire alarak yatırım yapma kararını, mevduatta para bekleterek değiştirdi. Bu da önce müteahhitleri, ardından taşeron firmaları ve malzemecileri vurdu. Yükselen faizler sadece konut kredisinde değil, çek teminatlı verilen ticari kredilerin de çok yüksek seviyelere çıkmasına neden oluyor. Domino etkisi yaratan bu durumun önüne geçilmesi için uzun vadeli ve düşük oranda kredi verilmesi şart.
İNŞAATÇILARA KREDİ YOK
Devlet bankaları bu konuda elinden geleni yapıyor. Ancak firma sahipleri bir destek de özel bankalardan bekliyor. Özel banka temsilcileri ise batık kredilerden ve teminatsız çıkan çeklerden şikayetçi. Geçmişte yüzde 13-15 oranlardan alınan kredi faizlerinin yüzde 45’lere kadar çıkmasını eleştiren bir inşaat firması sahibi, ‘Bu oranları bile kabul etmemize rağmen kredi alamıyoruz. Kredi almak için işlem yapmaya gittiğimiz birçok yerde ‘İnşaat firmalarına kredi vermiyoruz’ artık deniliyor ve sisteme giriş yapılmadan arkamızı dönüp çıkıyoruz.’ diyerek durumu özetliyor.
FİNANSAL ÇÖZÜMLER ÜRETECEĞİZ
Emlak Bankasının sıradan bir banka olmadığını, faiz lobilerine karşı bir mevzi konumunda olduğunu dile getiren Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bankanın kentsel dönüşüm ve akıllı şehirler için finansman çözümlerinin de hızlıca devreye alınmasını gerekli gördüğünü ifade etti.
ÜMRANİYE’DEKİ Emlak Bank iftarında, Türkiye’nin geçen 2 yılda çok büyük bir değişim ve dönüşümü yaşadığını belirten Kurum, “Başta inşaat sektörü olmak üzere ekonomik büyüme ve istihdama katkısı yüksek olan stratejik sektörlere yöneleceğiz. Üretici için, tüketici için, herkes için erişilebilir finansman modelleri geliştireceğiz. Herkesin bankası olacağız. Daha şimdiden gayrimenkul sektörünün sorunlarına çözüm olabilecek finansal enstrüman çalışmaları yürütülüyor olması, sektörü rahatlatacak ürün ve hizmetler ortaya çıkarılmış olması bizleri sevindiriyor.” dedi.
‘7 BÖLGEDE 15 ŞUBE AÇACAĞIZ’
Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü: “Finansal çözümler üreteceğiz. Emlak Bankası sıradan bir banka değildir, aynı zamanda mevzi bir bankadır. Bu ülkeye zarar vermek adına ekonomik spekülasyon yapanlara, dolar spekülatörlerine ve faiz lobisine cevap vermek için ihdas edilmiş bir kurumdur. İthalata karşı ihracatımızın şah göstermesidir, yerli ve milli bir karşı duruşun kurumsal halidir. 2019’da 7 coğrafi bölgedeki büyükşehirlerimizde açacağımız 15 şubemiz, ülkemize üretim ve istihdam noktasında çok büyük katkı sağlayacak.” şeklinde konuştu.
RUHSAT TALEBİNDE %42 DÜŞÜŞ
Gayrimenkul yatırımcılarının nakitlerini mevduatta tutması ve krediyle ev satın almak isteyenlerin taşıdığı yüksek faiz endişesi, yapı sektörünün önündeki en büyük engel. Çoğu kentte yeni proje ruhsat talebi henüz ya yok, ya da bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az...
TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK), ocakmart dönemine ilişkin yapı izin istatistiklerini açıkladı. Buna göre, belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatlarının bu yılın ilk üç ayında bina sayısı geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 42,5, yüzölçümü yüzde 37,7, değeri yüzde 19,8, daire sayısı yüzde 45,9 azaldı. Kullanma amacına göre 11,5 milyon metrekare ile en yüksek paya iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 2,6 milyon metrekare ile kamu eğlence, eğitim, hastane veya bakım kuruluşları binaları izledi. Daire sayılarına göre ise İstanbul 13 bin 668 ile en yüksek payı aldı. İstanbul’u İzmir ve Konya takip etti.
İPOTEKLİ SATIŞLARDA %58 DÜŞÜŞ!
Banka kredisi kullanarak konut satın alınmasını ifade eden ipotekli satışlar; kredi faizlerindeki yükseklik sebebiyle 2019’un ilk 4 ayında, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 58.24 gerileyerek 48 bin 982 adet olarak gerçekleşti. 2018’in ilk 4 ayında banka kredisi kullanmak suretiyle satın alınan konut sayısı 117 bin 292 adet olmuştu. Geçen senenin ilk dört ayında banka kredili satışların toplam satışlar içindeki payı yüzde 28.82 iken bu yılın ilk dört ayında bu oran yüzde 14.37 oldu.