Türkgün Ekonomi İstanbul'da suya yüzde 15 zam

İstanbul'da suya yüzde 15 zam

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde gerçekleştirilen İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Kurulunda, suya yüzde 15 zam yapılması teklifi oy birliği ile kabul edildi.

İBB Meclisi'nde, İSKİ Genel Kurulu, Meclis 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında Saraçhane'deki belediye binasında gerçekleştirildi.

Kurulda, İSKİ su satış ve kullanılmış suyun uzaklaştırılması bedeli tarife teklifi görüşüldü. İBB'nin, su fiyatlarına yüzde 48 zam yapılmasını istediği teklifte, konutta 0-15 metreküp arasında 1. kademede 20,62 lira olan mevcut fiyatın 30,54 lira, 2. kademede 30 metreküpe kadar 29,68 lira olan fiyatın 43,95 lira, 3. kademede 31 ve üzeri metreküpe kadar 40,42 lira olan fiyatın da 59,85 lira olması istendi.

Teklifte iş yerinde ise 0-40 metreküp arası 1. kademede 54,03 lira olan fiyatın 79,98 lira, 41 metreküp üstü 2. kademede 62,50 lira olan fiyatın da 92,52 liraya yükseltilmesi önerildi.

Söz konusu teklifte, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından her ay açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranına göre tarifenin aylık olarak güncellenmesi istendi.

ZAM TEKLİFİ YÜZDE 15 ZAM OLARAK REVİZE EDİLDİ
Bu kapsamda, revize teklifte konutta 0-15 metreküp arasında 1. kademede 20,62 lira olan mevcut fiyatın 23,72 lira, 2. kademede 30 metreküpe kadar 29,68 lira olan fiyatın 34,14 lira, 3. kademede 31 ve üzeri metreküpe kadar 40,42 lira olan fiyatın da 46,49 lira olması talep edildi.

Teklifte iş yerinde ise 0-40 metreküp arası 1. kademede 54,03 lira olan fiyatın 62,14 lira, 41 metreküp üstü 2. kademede 62,50 lira olan fiyatın da 71,88 liraya yükseltilmesi istendi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından her ay açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranına göre tarifenin aylık olarak güncellenmesi talebi de reddedildi.

Revize edilen haliyle oylanan teklif, oy birliğiyle kabul edildi. Zam teklifi onaylandığı tarihten itibaren yürürlüğe girecek. AA

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *