TÜRKGÜN ÖZEL HABERİ
2018’i yüksek faizlerle geçiren konut sektörü, kötü zamanlarını geride bırakmaya başladı. Firmaların satışları bir yana dursun, yüksek mevduat faizlerinden faydalanmak isteyen vatandaşların, mülklerini satıp, elde ettikleri parayı mevduata yatırarak kiraya çıktığı bir dönem kapanmaya başladı. Yatırımcıların projelerini ertelediği ve satışların dibi gördüğü sektör, yabancılara gerçekleştirilen satışlarla ayakta kalsa da, bu dönemde yeterli sermayesi olmadığı için birçok müteahhit inşaatlarını teslim edemedi, ya da devretti.
FELAKET TELLALLARININ DEDİĞİ OLMADI
Merkez Bankasının başına geçen Murat Uysal’ın kararlı faiz indirimleri sonrasında korkulan olmamış, felaket tellalı sözde ekonomistlerin ‘Dolar fırlayacak’ ve ‘Enflasyon yükselecek’ çığırtkanlıkları gerçekleşmemişti. Kademeli olarak faizlerde uygulanan on puanlık indirimle hem emlak, hem de otomotiv piyasasında canlılık meydana geldi. Ziraat Bankası, Vakıfbank, Halkbank gibi kamu bankalarının başlattığı 0,99 oranlı konut kredisi uygulamasına bir süre sonra aynı markaların katılım şubelerinin de eklenmesiyle, ipotekli konut satışlarında, özellikle eylül ayında belirgin sıçramalar gerçekleşti.
FAİZ DÜŞÜRMEYE DEVAM
Özel bankalardan beklenen ataklar ise kasım ayı itibarıyla gelmeye başladı. Yeterli konut kredisi kullandıramayan özel bankalar, kârlarında ciddi düşüşler yaşadılar. Nedeni ise bu tür kredilerin geri dönüşünün daha sağlıklı olması ve diğer kredi türlerine göre batık verme oranının düşük düzeyde bulunması. Türkiye Finans ve Kuveyt Türk, konut finansmanı kâr oranını geçtiğimiz günlerde 0,99’lara indirmişti. Yeni bir hamle de ING Bank’tan geldi. Bankadan yapılan açıklamada, Türkiye ekonomisine destek vermek amacıyla konut kredisi faiz oranlarında indirime gidildiği vurgulandı ve konut kredisi tutarından bağımsız olmak üzere faiz oranlarının 12 ila 120 ay vadede yüzde 0,98’e indirildiği duyuruldu. Bazı özel bankalar ise hâlâ yüksek faizlerde direnmeye devam ediyor. Birçok bankanın teklifleri 1,20’lerin üzerinde seyrederken, küçücük görünen rakamlar, 120 ay vadede devasa farklar oluşturabiliyor. Örneğin, 500 bin lira konut kredisi kullanıp, taksitleri 120 ayda tamamlamayı düşünen birisi, 0,98 faiz oranından yararlandığı takdirde 856 bin lira geri ödeme yapacakken, 1,29 oranından vadelendirme gerçekleştiren vatandaşın toplam geri ödemesi, 989 bin lirayı buluyor. Sektörün önde gelen inşaat firmalarının temsilcileri, konut kredilerindeki indirimin devam etmesi gerektiğinin altını çiziyorlar. Bankaların konut kredi faizlerini yüksek seviyelerde tutmalarının, sadece inşaat sektörüne değil, aynı zamanda bankacılık sektörüne de olumsuz etkilerinin bulunduğunu söylüyorlar.
İNŞAAT MALİYET ENDEKSİ YÜKSELDİ
TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayına ilişkin inşaat maliyet endeksini açıkladı. Buna göre, inşaat maliyet endeksi eylülde ağustosa göre yüzde 0,59 düştü, geçen yılın eylül ayına göre yüzde 4,02 yükseldi. Aylık bazda malzeme endeksi yüzde 0,41, işçilik endeksi yüzde 0,97 geriledi. Geçen yılın eylül ayına göre malzeme endeksinde yüzde 3,43 düşüş olurken, işçilik endeksinde yüzde 24,63 artış gerçekleşti.
300 BİN TL’LİK KONUT KREDİSİNİN AYRINTILARI
Bankaların ekstra ücretlerindeki değişikliğe göre, faiz aynı olsa da, toplam geri ödemede farklılıklar oluşabilir. Grafik, 21 Kasım 2019 tarihinde, hangikredi.com sitesindeki vade hesaplamalarıyla oluşturulmuştur.
‘Sadece konut faizleri değil, ticari krediler de düşmeli’
İNŞAAT Müteahhitleri Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Mustafa Andıç, gelecek yıldan umutlu olduklarını belirterek, “Yukarı doğru bir gidişin başlayacağına inanıyoruz. 2020 yılının yavaş yavaş çıkış yılı olacağına inanıyoruz.” dedi. İnşaat sektöründeki gelişmelerin bağlantılı iş kollarını da etkilediğini vurgulayan Andıç, şöyle devam etti: Satışların yoğun olarak ipotekli olması, konut kredisi faizlerinin günümüzdeki faiz oranlarına göre düşük olması, son derece önemli. Bunun devamının olmasını istiyoruz ama yatırımların önünün açılması için ticari faizlerin de düşmesi lazım. Sadece konut kredi faizlerinin düşmesi sektörün önünü tam anlamıyla açamaz” dedi.
Mustafa Andıç