21 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Ekonomi Türk tarımı için büyük tehlike! 60 ilde yapılamadı

Türk tarımı için büyük tehlike! 60 ilde yapılamadı

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "60 ilde kışlık ekim yapılamadı" diyerek kötü haberi verdi.  

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Türk tarımı için büyük tehlike! 60 ilde yapılamadı

Toplam 60 ilde hububat ve diğer kışlık ekimler için yeterli yağış gerçekleşmediğini, üreticilerin yağış beklediğini bildiren TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, “Yağışlar Türkiye genelinde normaline göre yüzde 38 azaldı. Değişen iklim koşullarına karşı üreticilerimiz desteklenmelidir” dedi.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımsal üretimi ve kışlık ekimleri etkileyen kuraklık hakkında bir basın açıklaması yaptı.

İklim değişikliğinin etkileri: Gıda ve su kıtlığı, göç, sağlıksız bir yaşam!

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de iklim değişikliğinin etkilerinin son yıllarda kendini fazlasıyla gösterdiğini belirten Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sel, don, fırtına, aşırı yağış ve sıcaklık gibi doğal afetlerin yanı sıra kuraklık da hissediliyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün 2021 yılı raporunda sera gazı emisyonlarının, deniz seviyelerinin, okyanus ısısının ve okyanus asitlenmesinin rekor seviyeye ulaştığı ifade edildi.


Rapora göre iklim değişikliği, dünya çapında soğuk ve sıcak hava dalgaları, aşırı yağışlar, seller, kuraklık, tropik fırtına ve şiddetli fırtınalar şeklinde etkisini sürdürüyor. Raporda ayrıca küresel ısınma ve iklim değişikliğinin gelecekte gıda ve su kıtlığı, istihdam azalması, göç, ekosistemlerde dengesizlik, alt yapılarda zarar, sağlıksız bir yaşam ve düşük hayat standardı getireceği belirtiliyor.

Ülkemiz Akdeniz çanağında yer alması itibarıyla iklim değişikliğinden zarar görecek ülkelerin başında geliyor. 2020-2021 sezonunda yaşadığımız aşırı kuraklığın olumsuz etkileri hala devam ediyor.

2022 yılında Akdeniz ülkelerinden İtalya ve İspanya’da görülen aşırı kuraklık, bu ülkelerin tarımsal üretimini de önemli ölçüde etkiledi. Türkiye’de tarımsal üretim, iklimdeki bu değişimlerden her geçen gün daha fazla etkileniyor. Çiftçilerimiz de bu değişim ve farklılıklara uyum sağlamakta oldukça zorluk çekiyor.

Yağışlar mevsim normallerine göre yetersiz kalırken, olması beklenen yağışlarda tarımsal üretim için beklenen aylarda gerçekleşmiyor. Kış aylarında bazı yıllar kar yağışı görülmezken, bazı yıllar normallerin üzerinde gerçekleşiyor.

Ayrıca, son yıllarda sonbahar aylarında gelmeyen yağışlar, yaz aylarında sel ve su baskınları oluşturacak düzeye ulaşıyor. Artık tarımsal üretimimizi değişen iklime göre yeniden şekillendirmemiz gerekiyor.

Kışlık ekim zamanı ama...
2022-2023 yılı tarımsal üretim ve pazarlama dönemi ekim ayı itibarıyla başladı. Başta kışlık hububat olmak üzere, bazı baklagiller, kanola ve bazı sebzelerin ekimleri yapılıyor.

Ülkemiz için temel ürünlerden buğday ve arpanın yer aldığı hububat ekimi, Eylül ayının son haftası itibarıyla başlarken, ülke genelinde ekimler Ekim ayında yoğunlaşıyor.

Ziraat odalarımızdan aldığımız bilgilere göre özellikle kuruda yetiştirdiğimiz ürünler için önemli bir faktör olan ekim ayı yağışları yetersiz kalırken, bu durum kuraklık riskini artırdı.

Sonbahar aylarında gerçekleşen yağışları artık eskisi kadar göremiyoruz. Ülkemizde değişen iklimin yeni özelliklerinden biri sonbahar yağışlarının yetersizliği ve sıcaklıkların normallerin üzerinde seyretmesidir.

Yağışlar normalin altında
2019 yılından bu yana Eylül, Ekim ve Kasım ayları yağışları normallerin altında gerçekleşiyor. 2022 Eylül ayı raporlarında da durum değişmedi. Eylül ayı yağışlarında mevsim normallerine göre yüzde 23 azalma görüldü. Yine sıcaklık verilerine bakıldığında 2022 yılı Eylül ayı son 52 yılın en sıcak 7. Eylül ayı olarak gerçekleşti. Normalin üzerinde gerçekleşen sıcaklıklar yağış alan toprağı daha hızlı kurutuyor. Ekim ayı yağışları oldukça yetersizken hava sıcaklıkları da çoğu ilde mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşti.

Yağışlar, Türkiye genelinde normaline göre yüzde 38 azalırken, Akdeniz hariç tüm bölgelerde normalinin altında yağış kaydedildi.

Kışlık ekim yapılamadı
Güneydoğu Anadolu bölgesinde 22 dereceye varan sıcaklıklar görüldü. Toplam 60 ilde hububat ve diğer kışlık ekimler için yeterli yağış gerçekleşmedi. Birçok üreticimiz ekimlerini erteledi. Ekim yapabilmek için yağış bekliyor. Çiftçilerimiz çoğu ilde toprak tava gelmeden kuruya ekimini yaptı. Sulama imkanı olan ise sulama yaptı. Daha fazla beklemek istemeyen üreticilerimiz de yağış olmasa dahi, ‘tohum ambarda duracağına toprakta dursun’ diyerek bugünlerde ekimini yapıyor. Hububat ekiminin yapıldığı tarım alanlarında önümüzdeki günlerde beklenen yağışın gerçekleşmemesi durumunda tohumlarda çürüme riski oluşacaktır.

Marmara Bölgesinde Eylül ayı sonunda ekimi yapılan kanola, yetersiz yağışlar sonucu çıkış yapamadı. Kanola üreticisi çiftçilerimiz ise tarlasını bozmak zorunda kaldı.

Güneydoğu Anadolu bölgesinde iki yıldır kuraklık yaşanıyor. Hububatta ve kırmızı mercimekte önemli verim düşüklükleri oldu. Bölgede bu yıl da halen yağış olmaması çiftçilerimizde benzer bir durumla karşı karşıya kalma endişesi yarattı. Hububat ekimi sonrası kasım ve aralık aylarında yağış olmaması halinde hububatta önemli verim kayıpları yaşanabilir.

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Ekmeğe yapmak istedikleri zam "Yok artık" dedirtti

Ekmeğe yapmak istedikleri zam "Yok artık" dedirtti