Bozay, Turkuvaz Medya Grubu'nun aylık ekonomi dergisi Inbusiness'ın İstanbul'da düzenlediği II. Sürdürülebilir Yüzyıl Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, uluslararası alanda sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin arasında yoksulluğun sona erdirilmesi, çevrenin korunması ve refahın adil paylaşımının bulunduğunu, bu hedeflerin başarılı şekilde gerçekleştirilemediğini belirtti.
Sürdürülebilir kalkınma uygulamalarının gidişatında "korumacılığın", "kutuplaşmanın" ya da "yeni sömürgeciliğin" başlayabileceğine, Türkiye olarak bunu önlemeye çalıştıklarına işaret eden Bozay, "Türkiye, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine uluslararası arenada herkesi katabilme ilkesiyle ilerliyor" ifadesini kullandı.
Bozay, sürdürülebilir kalkınmanın doğanın yeniden finansallaştırılmasına dönüştüğünü ve dünyanın beşten büyük olmadığı küresel düzende uluslararası düzensizliğe doğru gittiğine dikkati çekerek, Türk dış politikasının bunu engellemek yönünde şekillendiğini ve bu kapsamda Türk kurumlarının Afrika'da çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
Sürdürülebilir kalkınmayla bağlantılı Türkiye'nin Afrika'da 44 büyükelçiliğinin bulunduğunu ve TİKA gibi kurumların çalışmalarıyla orada yeniden imar çalışması yaptıklarını belirterek, "Eğer yenilenebilir enerji kaynaklarının, güneşin en bol olduğu ülkelerde teknolojiyi normal paylaşmazsanız sürdürülebilir kalkınma adı altında yeni bir sömürge sistemi çıkabilir. Türkiye'nin dış politikasında öncelediği konu da bu yani hep birlikte katılımcı bir yaklaşımla bunu nasıl götürebiliriz, ona bakıyoruz. Kutuplaşmaların önüne geçmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Türkiye, bağlantısallığa odaklanıyor"
Bozay, Türkiye'nin istikrar adası özelliği ve konumunu daha da güçlendirmek amacıyla politikalarını yürütürken ve ekonomik kalkınmayı sağlarken mutlaka bunu sosyal kalkınmayla gerçekleştirmek zorunda olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin 12. Kalkınma Planı'nın "bağlantısallığa" odaklandığını, bu kapsamda demir ve kara ticaret yollarının bağlantısını artırarak seviyeyi daha yukarılara taşımaya çalıştığını kaydeden Bozay, "Çin'den gelen, Avrupa'ya giden Orta Koridor bizden geçiyor. Bugün enerji ve ulaşım bağlantılarımızla Avrupa Birliği'yle yürüttüğümüz proje, demir yollarımızın modernizasyonu ve biz bunlara yöneliyoruz. Ayrıca iş insanlarımızın bu bağlantısallık rotalarına bakarak onlara da yönelmesi lazım çünkü lojistik merkezleri oluşturuyoruz" şeklinde konuştu.
"Türk şirketleri, inovasyon ve AR-GE'ye önem vermeli"
Enerji ve gıdanın küresel ölçekte en önemli alanlar olduğuna dikkati çeken Bozay, iklim değişikliğinin hızla gerçekleştiğini, yeşil dönüşümle dijital dönüşümün eş zamanlı başarılması gerektiğini belirtti.
Bozay, her sektörün nanoteknolojiye yönelmesinin ve dron teknolojilerinin kullanımının önemine işaret ederek, "Tarımda ise jeotermalin etkisine ve sulama sitemlerine odaklanılması lazım" dedi.
Özel sektörün AR-GE ve inovasyona ağırlık vermesi ve bu alanda öncü ülkeler klasmanına yükselmesinin gerektiğini vurgulayan Bozay, devletin üzerine düşenin ise İklim Yasası'nı hazırlamak olduğunun altını çizdi.
Bozay, uluslararası arenada Türk şirketlerinin rekabet gücünün bulunduğunu, büyük mücadele vermeleri gerektiğini ve Türk özel sektörünün bunların hepsini en iyi şekilde yapabilecek yapıda olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Bozay, şu ifadeleri kullandı:
"Önümüzdeki dönemde hızla bazı kanunlar çıkacak. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, hepimizi topluyor. Özel sektör temsilcileri de orada bulunuyorlar. Burada da bizim bu çıkaracağımız kanunlarda sizlerin taleplerini de dikkate alıyoruz. Yolunuzu açacak o zaman."
Zirveye İstanbul Valisi Davut Gül, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Tuğba Dinçbaş'ın yanı sıra çok sayıda kurum ve kuruluş ile özel sektör temsilcileri katıldı.