17 Kasım 2024
weather
12°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Ekonomi Yeni dönem! Yılbaşında başlıyor

Yeni dönem! Yılbaşında başlıyor

Türkiye'de yılbaşından itibaren kağıt, plastik, cam ve metallerle üretilen ambalajlar için depozito sistemi başlıyor. 1 Ocak 2022'den itibaren başlayacak uygulamayla, ambalaj markete iade edildiğinde ücreti geri alınacak.

9 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Yeni dönem! Yılbaşında başlıyor

Aşırı sıcaklar, orman yangınları, kasırgalar, sel felaketleri… Doğa bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor ve onun sesine kulak vermezsek bu saydıklarımıza her geçen gün yenileri eklenecek. Tehlike çanları eskisinden çok daha yüksek çalıyor. İşte bu nedenle tüm dünyada doğa ve insan için harekete geçmek hiç bu kadar önemli olmamıştı.

Bu bağlamda ülkemizde 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren yeni bir dönem başlıyor. Çevre kirliliğini ve doğanın yükünü bir nebze olsun azaltmak için getirilen ücretli poşet uygulamasının ardından şimdi de kağıt, plastik ve metal kullanılarak yapılan ambalajlarda depozito sistemi geçerli olacak. Ambalaj iade edildiği takdirde ücreti geri verilecek.

Hem çevreyi koruyacak hem de ülke ekonomisine katkı sağlayacak Depozito İade Sistemi'ni Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu ve özel bir üniversitede Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Duygu Erten ile konuştuk, hurriyet.com.tr okurlarına özel çok değerli bilgiler aldık.

Hem çevre hem ülke kazanacak
Depozito İade Sistemi'nden biraz bahsedebilir misiniz? Sistem nasıl işleyecek? Hangi ürün ambalajları bu kapsamda olacak?

Yavuz Eroğlu: Önümüzdeki yıl yürürlüğe girecek uygulamayla birlikte tüketiciler, ürünleri satın alırken ürün bedeliyle birlikte belirlenen depozito iade ücretini de satış noktasına ödeyecek. Depozito sistemi, tüketiciyi ürünün fiyatı dışında ödenen bedeli geri alabilmek için sistemin belirlediği market veya diğer toplama noktalarına yönlendirecek, tüketici depozito bedelini geri alabilmek için atığı iade edecek.

Depozito sistemiyle birlikte tüketici için parasal değer ifade edecek atıklar, çevreye çöp olarak atılmayacak, depozito iade merkezlerine götürülüp, geri dönüştürülerek hammadde olacak. Hem çevre korunacak hem ülke ekonomisi kazanacak. Depozito uygulaması, temiz ve geri dönüşüme uygun hammadde elde edilmesine olanak sağlayarak sektörün gelişimini hızlandıracak.

Bu sistemlerin en büyük avantajı toplama ve geri dönüşüm miktarını artırması. Avrupa'da depozitosuz içecek ambalajlarının toplama oranı yüzde 47 iken, depozito olan alanlarda toplama oranı ise yüzde 94. Karbon emisyonlarını azaltmayı hedefleyen AB, 2025 yılı itibarıyla içecek ambalajlarının yüzde 25'lik kısmının geri dönüştürülmüş hammaddelerden oluşmasını istiyor.

2030'da bu oranın yüzde 30'a çıkarılması planlanıyor. Bunu başarabilmek için tüketiciyi, geri dönüşüm sisteminin paydaşı yapmak ve ödüllendirmek gerekiyor. Dolayısıyla Depozito İade Sistemi, çevresel anlamda geri dönüşüm trendine ciddi katkı sunuyor. Sistem, 2022 yılında devreye girdiğinde karbon emisyonunda yılda Türkiye’de 263 bin ton azalma meydana getirecek.
Sistemin işleyişi ve denetiminde en önemli rolü bu amaçla kurulan ‘Çevre Ajansı’ üstlenecek. Türkiye’deki genç nüfusun tüketim alışkanları sebebiyle her yıl kullanılan içecek ambalajı miktarı arıyor. Rakamlar kişi başı yılda 279, toplamda ise 20 milyar adet. 2030 başlarında rakamın toplamda 30 milyara çıkacağı öngörülüyor. Dolayısıyla çevreyle uyumlu büyüme modeli için depozito sistemi aslında bir zorunluluk.

Büyük bir adım
Depozito İade Sistemi doğamıza neler kazandıracak? Çevresel sorunları azaltması için büyük bir adım diyebilir miyiz?

Duygu Erten: Genel olarak, bu çözüm PET şişelerde uygulanan depozito sisteminin benimsenmesini içeriyor. Cam, plastik ve alüminyum hedeflenen malzemeler. Depozito sistemi müthiş bir sistem. ABD, Almanya, İsrail gibi birçok ülke 2000’li yılların başından beri bu sistemleri kurudu ve başarıyla kullanıyor.

Daha yüksek geri dönüşüm oranlarına çıkmayı sağlamasına ek olarak, bu sistemler belediyeler için maliyet tasarruflarının yanı sıra sera gazı emisyonlarını ve çöpleri azaltmada da etkili. Bugün özellikle dünya çapında Covid-19 sonrası ekonomik toparlanma çabalarına trilyonlarca yatırım yapan ülkelerde depozito sistemleri kurmak, yeni iş dalları yaratılmasına da destek verecektir. Çevresel sorunların atık tarafında azalmasını sağlayan büyük bir adım. Döngüsel ekonomiye geçiş için de en iyi örnek projelerden birisi.

Dünyada 15 ülke uyguluyor
Tüketici geri dönüşüme teşvik etmeyi amaçlayan bu sistem yeni bir sektörün doğmasını sağlayabilir mi sizce?

Yavuz Eroğlu: Dünyada hali hazırda 15 ülkede bu depozito iade sistemi başarıyla uygulanıyor. Halihazırdaki uygulamalardan elde edilen tecrübe ve sonuçlar bizim için de örnek oluşturuyor.

Depozito sisteminin tüketici davranışı olarak 3 alternatifi olur:
Birincisi ürünü satın alırsınız, kullandıktan sonra atığını iade edip depozito bedelinizi geri alırsınız.

İkincisi ürünü alırsınız, kullandıktan sonra iade etmezsiniz ve depozito bedeli sisteme yani devlete kalır. Devlet o parayı, geri dönüşüm sisteminin büyümesi ve çevrenin korunması için kullanır.

Üçüncüsü ise ürünü alırsınız ve kullandıktan sonra iade etmesiniz ama depozito bedeli için atık toplayan birilerine verirsiniz. O kişi de depozito bedelini almak için atığı toplama merkezine götürür ve depozito iade parasını kendisi alır.

Her üç şıkta da ambalajların etrafa atılması engellenerek çevrenin korunması sağlanırken hem tüketicinin hem geri dönüşüm sektörünün kazandığı sistem çalışmış olur. Özellikle ikinci ve üçüncü alternatifte farklı senaryolar devreye girebiliyor. Tüketici tarafından iade edilmeden doğaya bırakılan atıkları toplayıp, bunları depozito noktasına getirip, depozito parasını almak isteyenler çıkacaktır.

Örneğin mahalledeki şişeleri iade noktasına götürüp harçlık çıkaran çocuklar olabileceği gibi, kendi apartmanında bu şekilde çöpe atılmış atıkları iade noktasına götüren apartman görevlileri çıkabilir. Atıkların depozito iade bedeli dolayısıyla parasal bir karşılığı olacağından kimse bunları çöpe veya etrafa atmak istemeyecek, atılanı ise alıp depozito noktasına getirecektir.

Üçüncü alternatifte yardım amacıyla atıklarını, belirli kurum veya kişilere veren ve depozito sistemini hayır amacıyla kullanan hayırseverler de çıkacaktır. Değişik ülkelerde yapılan anketlerde, ankete katılanların yüzde 20’si depozitolu ürünlerin atıklarını hayır amacıyla kullanmak istediklerini belirtmişlerdir.

Örneğin tüketici sahilde içtiği gazlı içeceğin kutusunu ya da şişesini yanında taşıyıp iade etmek için markete mi gidecek, yoksa bunun için yurt dışındaki gibi özel depozito makineleri mi olacak?

Yavuz Eroğlu: Depozito iade noktaları manuel veya makine ile otomatik sistemde (depozito otomatları) olabiliyor. Depozito sisteminin uygulandığı ülkelerde, sistemin ilk başlangıcında manuel iade noktaları ağırlıktayken, yıllar içinde otomatik makineler arttı. Örnek vermek gerekirse bugün Almanya’da depozito iadesinin yüzde 80'i otomatik makinelerle, yüzde 20'si manuel yapılıyor. Dolayısıyla tüketici sahilde içtiği gazlı içeceğin kutusunu ya da şişesini yanında taşıyıp iade etmek için markete de gidebilir, yahut sistem çalıştıkça sayısı sürekli artacak olan özel depozito makinelerine de gidebilir.

Depozito makineleri nasıl bir sistemle işliyor?

Duygu Erten: Tüketici ürünü alırken, üzerine küçük bir miktar eklenir, mesela 25 kuruş. Depozito iade planı kapsamında, örneğin plastik bir şişe yetkili bir toplama noktasına iade edildiğinde tüketiciye bu ilk ödedikleri 25 kuruşu geri öder. Böylece tüketici yeniden ürün alırken bu 25 kuruşu yeni ürün için kullanarak hiç ekstra şişe maliyeti olmadan ürünü kullanır. Dünyada bu sistemin kullanılma oranına bakıldığında, depozito ücreti artıkça depozito makinelerine daha çok ürün geri döndürüldüğü görülüyor.

Yavuz Eroğlu: Depozito makineleri içine atılan pet, cam şişeler ve metal kutuları üzerindeki barkodlarından tanırlar. Bu otomatlar pet şişeler ve metal kutuları sıkıştırarak özel haznelerinde depolarlar, cam şişeleri ise otomat içerisindeki özel hassas sistemler sayesinde kırmadan ayrı bir bölümde depolarlar. Ürünün barkodu ve içlerindeki hassas denetim mekanizmalarıyla tasnifi yapıp, atık iade eden tüketiciye, ettiği atık miktarı ve türüne göre para karşılığını belirten fişi teslim ederler. Bu fişle tüketici satış noktasından parasını alabilir.

Yılda 1 milyon ton atığın dönüştürülmesi bekleniyor
Bu proje ile yılda kaç ton atık toplanması hedefleniyor?

Yavuz Eroğlu: Türkiye’de yılda toplam 20 milyar adet ambalajlı içecek tüketiliyor. Bunun kırılımına baktığımızda yaklaşık 8,5 milyar pet şişe, 6,1 milyar cam şişe 3,9 milyar metal/alüminyum kutu, 1,5 milyar karton ambalaj, 9 milyar HDPE şişe kullanıldığını görüyoruz. Depozito sisteminin tam olarak yüzde 90’ları aşan geri dönüşüm oranlarına ulaştığında bu sistemle yılda 1.000.000 ton atığın geri dönüştürülmesi hedefleniyor.

Bu sistemi çok başarılı bir şekilde yürüten ülkeler hangileri?

Duygu Erten: 1970 yılında Kanada'nın British Columbia Eyaleti, dünyada tek kullanımlık içecek kapları için zorunlu depozito iade sistemini uygulayan ilk yer oldu. 50 yılda, 40’ın üzerinde bölge, Kanada ve Avustralya'nın çoğu bölgesi, 10 Avrupa ülkesi, 10 ABD eyaleti, İsrail ve Karayipler'in bazı bölgeleri dahil olmak üzere depozito sistemleri kurdu.

Bu girişimlerin bir sonucu olarak, dünya çapında 290 milyondan fazla insan şu anda depozito konteynerlarına erişiyor ve sayı artmaya devam ediyor. Son üç yıl içinde dünyanın dört bir yanındaki hükümetler de mevduat sistemlerini uygulayacaklarını açıkladılar. İngiltere, İskoçya, Kuzey İrlanda ve Galler'de programlar yapılması bekleniyor. Avustralya'da, Tazmanya ve Victoria eyaletleri için planlar uygulanıyor. Jamaika, Letonya, Malta, Yeni Zelanda, Portekiz, Romanya, Singapur, Slovakya ve Türkiye'de de çalışmalar devam ediyor.

En son Eylül 2020'de Avusturya çevre bakanı, plastik içecek şişeleri ve metal kutulara depozito yatırma planlarını açıkladı ancak uygulama tarihi gibi belirli ayrıntılar üzerinde çalışılmaya devam ediliyor. Tüm bu programlar uygulandığında, yaklaşık 500 milyon kişinin depozito iade sistemlerine erişeceği tahmin ediliyor. Bu rakam sadece 15 yıl önceki sayının iki katı.

Kanada'da ortalama getiri oranı yüzde 80. Bu, Ontario'nun alkolsüz içecek kaplarının sadece yüzde 46'sını geri alan kaldırım kenarı programlarının performansıyla karşılaştırılabilir. Alberta, Prens Edward Adası ve Kuzeybatı Bölgeleri de dahil olmak üzere bazı eyaletlerde geri dönüşüm oranları önemli ölçüde daha yüksek ve yüzde 85'in ötesine uzanıyor.

13 Ağustos’ta Avrupa Birliği (AB) Plastikleri Geri Getir İnsiyatifi başlattı. Bu insiyatif tüm Avrupa’da plastik şişelerin geri getirilmesi için bir depozito sistemi hayata geçirmeyi planlıyor.

Belçika’da kısa bir süre sonra resmi olarak kabul edilecek olan 'Tek Kullanımlık Plastik Direktifi' 2029'a kadar PET içecek şişeleri için yüzde 90'lık ayrı toplama hedefleri getirecek.

Avustralya’da depozito sistemi kurulduktan sonra sadece ilk iki haftada 10 milyon şişe ve kutu toplandı. Queensland Konteyner İade Programı hayata geçtiği yıl 1 milyon ABD doları geri ödeme yaptı. Avrupa'da, 10 ülke depozito iade planlarını uyguladı. Geri dönüş oranları Estonya'da yüzde 82 ile Almanya'da yüzde 98 arasında değişiyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Karanlığa gömülen ülkenin yardımına Türkiye yetişti

Karanlığa gömülen ülkenin yardımına Türkiye yetişti