Türkgün Faydalı Bilgiler Acem Halısı Çiçeği Nedir?

Acem Halısı Çiçeği Nedir?

Estetik görüntüsü ile öne çıkan, süsleme amacıyla kullanılan Acem Halısı çiçeği, bahçe düzenlemeleri başta olmak üzere pek çok süsleme alanında kullanılabilmekte.

KAYNAK: Haber Merkezi

Güzel olmasının yanı sıra dayanıklı olması da kullanım nedenlerinin başında geliyor. Renkli yaprakları ile adeta bir şenlik yaşatan çiçek, dokulu yaprakları ile sevildiğinde de hoş etkiler bırakmaktadır. Desenleri ve dokusu ile farklı bir his bırakan Acem Halısı çiçeği, Halı ismini dokusundan kazanmaktadır.

Ev içi dekorasyonlarda da kullanılan Acem Halısı, asma duvarlar üzerinden düşerek halı görünümüne de bürünmekte. Bu da halı ismini kazanmasında önemli bir rol oynamaktadır.

Acem Halısı Çiçeği Nerede Yetişir?                  

Acem halısı çiçeği yetiştiği bölge olarak sıcak iklimlerin bulunduğu bölgeler, orta doğu ve Akdeniz bölgesi olarak karşımıza çıkmakta.

Bol güneş alan yerlerde yetişen Acem Halısı, mor renkleri ile sıcak iklimlere mükemmel oranda uyum sağlamaktadır.

  • Iran
  • Irak
  • Türkiye
  • Yunanistan
  • İtalya
  • İspanya

Gibi ülkeler Acem Halısı çiçeğinin temel yetişme alanlarıdır. Bunun dışında, ılık iklimlere sahip olan bölgelerde bahçelerde ve ev içlerinde kolaylıkla yetiştirilebilirler.

İlgi isteyen bu bitki türleri özellikle ülkemizde kimi ortamlarda doğal bir şekilde de bulunabilirler. Genellikle külah şeklinde ve mor renktedirler.

Acem Halısı Çiçeğine Nasıl Bakılır?

Acem Halısı çiçeği bakımı diğer çiçeklere oranla daha kolaydır ve doğru şekilde bakıldığında çoğalarak etrafı sarmaktadır. Bol güneşli alanları seven bu bitki;

  • Ev içi,
  • Bahçe içi,
  • Bahçe duvarları.

Üzerinde kolaylıkla yetiştirilebilir.

Nemli toprağı sevmesi nedeniyle çok sulandığı durumlarda solma veya kopup düşme gibi sorunlara neden olabilmektedir. Toprağının her zaman hafif nemli olmasını sağlamalı ancak su birikintisi de oluşturmamalısınız.

Doğal gübreler ile düzenli olarak gübrelerken çiçeksiz kısımlarından düzenli olarak budamanız da gerekmektedir.

  • Yaz ayında haftada en az iki kere sulanması gereken bu bitki kış aylarında toprağı kuruduğu anlarda nemlenecek kadar sulanmalıdır.
  • Doğal olması şartı ile birlikte ilkbahar aylarında ve yaz aylarında ayda bir defa olacak şekilde sıvı gübreleme yapılması gerekmektedir.
  • Solmuş yapraklarının budanması, çiçek olmayan alanlarının düzenli şekilde alınması ve hatta çok yoğun çiçeği bulunan alanların da hafifletilmesi, budanması gerekmektedir.

Acem Halısı Çiçeği Ne Zaman Çiçek Açar?

Doğru bakım ve koşullar sağladığı durumlarda hızla çiçek veren ve bulunduğu alanı hızla saran bu çiçek, ilkbahar aylarının birinci ayından itibaren çiçek açmaya başlar. Yaz boyunca açmaya devam eder ve çiçekli kalır. Kış ayına geldiğimizde çiçeklerini döker ve sadece sap kısmı kalır.

Her ne kadar ilkbahar aylarında çiçeklenme yapılıyor olsa da kimi durumlarda, iklim koşullarında ve bakım rutinlerinde çiçeklenme dönemi değişiklik gösterebilir.

Hatta öyle ki, ev içinde bakılan Acem halısı çiçeği doğru koşullar sağlandığı durumlarda çiçekli bir şekilde bir yılı tamamlayabilir.

Mart ve Nisan aylarında tomurcuklu bir hâl alır, Haziran ve temmuz aylarında çiçekleri açmış, mor bir görüntüye sahip olmuş olur.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *