Türkgün Faydalı Bilgiler Balıkesir’in Gizemli Tepesi: Şeytan Sofrası’nın Efsanevi Hikayesi

Balıkesir’in Gizemli Tepesi: Şeytan Sofrası’nın Efsanevi Hikayesi

Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde yer alan Şeytan Sofrası, sadece nefes kesici manzarasıyla değil, aynı zamanda içerdiği ilginç efsanelerle de dikkatleri üzerine çekiyor. Tepede yer alan şeytanın ayak izi olduğu düşünülen iz, bu mistik bölgenin hikayesini daha da gizemli kılıyor. Şeytan Sofrası’nın geçmişi, efsanelerle harmanlanmış bir serüvene açılan kapı niteliği taşıyor.

MUHABİR: Eylül Şahin

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde yer alan Şeytan Sofrası, sadece etkileyici manzarasıyla değil, aynı zamanda içinde barındırdığı büyüleyici efsanelerle de dikkatleri üzerine çekiyor. Tepede yer alan ve "şeytanın ayak izi" olarak bilinen iz, bu eşsiz tepenin mistik havasını daha da güçlendiriyor. Peki, bu gizemli tepenin ardındaki hikaye nedir? İşte Şeytan Sofrası'nın ilginç geçmişine dair bilmeniz gereken her şey!

Şeytan Sofrası Nerede ve Nasıl Gidilir?

Şeytan Sofrası, Balıkesir'in Ayvalık ilçesine bağlı bir tepe olup, Ayvalık merkeze yaklaşık 8 kilometre uzaklıktadır. Bu doğal oluşum, aynı zamanda bölgedeki en güzel manzaraya sahip noktalardan biridir. Tepeden Ayvalık Adaları ve Midilli Adası net bir şekilde görülebilir.

Tepede aracınızla kolayca ulaşabileceğiniz bir park alanı mevcuttur. Ancak, özel araçla gitmek istemeyenler için Ayvalık'tan Sarımsaklı'ya giden minibüsler ve dolmuşlarla da Şeytan Sofrası’na ulaşmak mümkündür.

Şeytan Sofrası’nın Efsanesi

Şeytan Sofrası, pek çok efsane ve hikaye ile iç içe geçmiş bir yerdir. En yaygın anlatılana göre, 1500’lü yıllarda Ayvalık'ta yaşayan bir Rum kadını, Penelope, kilise tarafından dışlanarak bu tepeye yerleşmiştir. O dönemde Ayvalık halkı, büyük bir kuraklık yüzünden büyük zorluklar çekmektedir. Halk, sıkıntılarından kurtulmak için Penelope’yi suçlar ve onu öldürmeyi planlar.

Bunu öğrenen Penelope, köylüleri yemekten alıkoyacak şekilde müthiş bir ziyafet sofrası hazırlar. Kuraklık nedeniyle yemek bulamayan köylüler, sofrada keyifle yemek yerken Penelope, onlardan kaçmayı başarır. Bu olaydan sonra, tepeye "Şeytan Sofrası" adı verilmiştir.

Şeytan Sofrası’ndaki Gizemli Ayak İzi

Şeytan Sofrası'na gelen ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken yer, tepe üzerinde bulunan ve şeytanın ayak izi olduğuna inanılan çukurdur. Efsaneye göre, şeytanın üç ayağından biri bu bölgede yer alırken, diğer iki ayak İda Dağı ve Midilli Adası'nda bulunur. Bu ayak izi, tepenin en ucunda ve etrafı demir parmaklıklarla çevrilmiş şekilde korunmaktadır.

Bu sıradışı doğal oluşum ve etrafındaki gizemli hikayeler, Şeytan Sofrası’nı yerli ve yabancı turistler için cazip bir ziyaret noktası haline getirmektedir.

Şeytan Sofrası’nın Ziyaretçi Çekim Gücü

Her yıl binlerce turist, Şeytan Sofrası'nın eşsiz manzarasını görmek için bölgeyi ziyaret etmektedir. Bunun yanı sıra, bölgedeki mistik atmosfer ve efsaneler, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunmaktadır. Eğer yolunuz Balıkesir’in Ayvalık ilçesine düşerse, Şeytan Sofrası’nı görmek ve bu ilginç efsaneyi dinlemek kesinlikle kaçırılmaması gereken bir fırsattır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem İmamoğlu 'Akın Gürlek' davasında ikinci kez hakim karşısına çıkıyor

İmamoğlu 'Akın Gürlek' davasında ikinci kez hakim karşısına çıkıyor

Ekrem İmamoğlu hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ilgili ifadeleri nedeniyle açılan davanın ikinci duruşması başladı.

MUHABİR: Beybin Usanmaz

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri'deki Marmara Cezaevi karşısındaki salondaki duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanık Ekrem İmamoğlu ve avukatları katıldı.

Duruşmada CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve partililer de izleyici olarak yer aldı.
Mahkeme başkanı, Cumhuriyet savcılığınca hazırlanan esas hakkındaki mütalaanın dosyaya sunulduğunu belirtti.

EKREM İMAMOĞLU İÇİN İSTENEN CEZA BELLİ OLDU

Mütalaada, İmamoğlu'nun "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret", "tehdit" ve "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Mütalaada ayrıca, Türk Ceza Kanunu 53. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden, bu kapsamda Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır." maddesinin de uygulanması talep edildi.

Duruşma, Ekrem İmamoğlu'nun savunmasıyla devam ediyor.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, Başsavcı Akın Gürlek "mağdur" sıfatıyla yer aldı.

İddianamede, İmamoğlu'nun katıldığı bir panelde yaptığı konuşmada, Başsavcı Gürlek'e yönelik kullandığı ifadelerde suç içeriklerinin olduğunun tespiti üzerine resen soruşturma başlatıldığı kaydediliyor.

Halen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevini yapan Gürlek'in geçmişte de terör suçlarına bakmakla görevli ağır ceza mahkemelerinde başkanlık, sulh ceza hakimliği ve Adalet Bakan Yardımcılığı görevlerinde bulunduğu aktarılan iddianamede, Gürlek'in görev yaptığı dönemlerde ve DHKP/C başta olmak üzere çeşitli terör örgütlerince hedef haline getirildiğinin bilindiği kaydediliyor.

Gürlek'in terör örgütlerinin çeşitli basın ve yayın organları ile sosyal medya hesaplarında açık kimlik bilgileri ve fotoğrafının yayımlanarak tehdit edildiğine dikkati çekilen iddianamede, İmamoğlu'nun söz konusu konuşmasıyla Gürlek'i hedef gösterip, "terörle mücadelede yer almış kişileri hedef gösterme" suçunu işlediği ifade ediliyor.

BAŞSAVCIYI HEDEF ALMIŞTI

İddianamede, İmamoğlu'nun aleni şekilde kullandığı söylemlerin, kamu görevini sürdüren Akın Gürlek'i küçük düşürmeye yönelik ve küçültücü ifade niteliğinde olduğu, söz konusu ifadenin düşünceyi açıklama sınırlarını aştığı, suça konu ibare ve konuşmanın da ayrıca bir bütün halinde kişinin saygınlığına zarar vermeyi amaçladığı ve görüş açıklama niteliğinde bulunmadığı, eylemin ifade hürriyeti bağlamında hukuki koruma görmesinin mümkün olmadığı belirtiliyor.

İmamoğlu'nun konuşmasında Başsavcı Gürlek ve aile yakınlarının hedef alındığı, zarara veya kötülüğe uğratılacağını içeren ifadeler kullanıldığı belirtilen iddianamede, "Fiilin mağdur üzerinde korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olduğu, bu haliyle şüphelinin tehdit suçunu işlediği anlaşılmıştır." değerlendirmesi yer alıyor.

İddianamede, İmamoğlu'nun 27 Ocak'ta düzenlediği basın toplantısında ise mahkemelerde bilirkişi olarak görevli kişilerden birini, görevli tek bilirkişi gibi göstererek gerçeğe aykırı şekilde soruşturma şüphelileri lehine sonuçlanacak şekilde karar verilmesi amacıyla alenen hedef göstererek ve bu amaçla ismini de açıklayarak "yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs etmek" suçunu işlediği tespitine ilişkin soruşturmaya değiniliyor.

8 AYDAN 7 YIL 4 AYA KADAR HAPİSLE CEZALANDIRILMASI İSTENİYOR

İki olay bir arada değerlendirildiğinde İmamoğlu'nun görevinin getirdiği konumu ve nüfuzunu basın önünde aleni olacak şekilde kullanarak yargı organları ve mensupları üzerinde baskı oluşturmayı ve mensubu olduğu parti lehine etkilemeyi amaçladığının değerlendirildiğine işaret edilen iddianamede, İmamoğlu'nun "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret", "tehdit" ve "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

İmamoğlu hakkında ayrıca, Türk Ceza Kanunu 53. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır." maddesinin uygulanması talep ediliyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *