21 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Gündem Adıyaman Barosuna tepkiler artıyor

Adıyaman Barosuna tepkiler artıyor

Adıyaman Barosunun ’Barış Pınarı Harekatı’nın durdurulması ile ilgili bildirisine Adıyaman Barosu avukatlarından tepkiler gelmeye devam ediyor.

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Adıyaman Barosuna tepkiler artıyor

Adıyaman Barosunun 'Barış Pınarı Harekatı'nın durdurulması ile ilgili bildirisine Adıyaman Barosu avukatlarından tepkiler gelmeye devam ediyor. Diyarbakır Barosu öncülünde Adıyaman Barosunun da içinde bulunduğu 9 baro ortak açıklama yaparak Barış Pınarı Harekatı'nın durdurulmasını istemişti.

Adıyaman Barosu Avukatlarından Recep Kılıç, Adıyaman Barosuna tepki göstererek, baro açıklamasını kabul etmediğini vurguladı.

Türk milletinin soytarılarla soysuzların tahakkümü altına asla ve asla bir kısım PKK-PYD-SDG ve bunların uzantıları olan STK'lar aracılığı ile alınamayacak kadar değerli olduğunu söyleyen Avukat Recep Kılıç, “Huzurumuz bıçak sırtındadır. Milli bekamız kritik ve kırılgan bir kulvardadır. Türkiye'nin toprak bütünlüğü sorgulanmakta, milli ve üniter devlet yapısı ihanet kampanyası bazı STK, siyasi partiler eliyle sarsılmaktadır. Türk milletinin kardeşliği yargılanmakta, varlığı operasyon geçirmektedir. Dünümüze sövülmekte, bugünümüze sataşılmakta ve saldırılmaktadır. Bağımsız ve milli olabilmemiz için tek şart, bu topraklarda yaşayan adı sanı kimliği ne olursa olsun herkesle yabancı tahakkümüne karşı koymaktır. Birlik ve beraberlik içinde kalarak, dargınlık ve soğuklukları teker teker telafi ederek herkesi kucaklamak başlıca isteğimiz amacımız olması, devletimizin attığı her adımın yanında destekçisi olmak zorundayız. Devlet olmazsa ne vatan olur, ne millet kalır. Devleti katil olmakla suçlarsanız, vatanı hedef alır, milleti yok edersiniz. Onun için devlet, ebed müddettir. Devlet, her şeyin başıdır. Saldırı da bu yüzden doğrudan devlete yapılmaktadır. Gezi olayları adı altında yapılan girişimler, Kaz Dağlarında ağaçların kesilmesi hadisesinden kaynaklanan olaylara baktığımızda, sosyal bilinç adı altında hak hukuk adalet arayanlar, ne acı ki, Kübra öğretmenin katledilişine, Yasin Börü'nün ölümüne, terör örgütleri tarafından sınırlarımız içine atılan havan topu mermileri ile 9 aylık bebeklerimizi katlederken sesini çıkarmamış, sessiz kalmışlardır. Karşımızda bir çapulcu sürüsü, bir terör örgütü var. Dolayısı ile bu, uluslararası hukuka uygun, bölgenin ve özellikle Türkiye'nin istikrarını ve güvenliğini sağlamak için yapılan, terörü yok etme operasyonudur. Binlerce yıllık devlet geleneğimiz, nefsine yenik düşmüş, hırslarına teslim olmuş STK'lar ve bir kısım baro başkanlarının, yönetim kurulu üyelerinin dahi haber olmadan kendi şahsi düşüncelerini, temsil ettikleri kurumun ortak düşüncesiymiş gibi değerlendirme yaparak, Türkiye Cumhuriyetini, Atina Barosu açıklaması gibi, "Siyasi iktidarı savaşa son vermeye çağırıyoruz" demek densizlikten öte ihanettir. Hepimiz Mehmet oluruz, hepimiz kahraman oluruz, sevdamız Türkiye, sevincimiz Türk milletidir” diye konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Gerginlikler olmasın

Gerginlikler olmasın