Selahattin Demirtaş ve 40 HDP'li milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması ve yargılanmasında ihlal kararı olduğu kararını veren, Osman Kavala davasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlal edildiğini savunan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) şimdi sırayı terör elebaşı Öcalan'a getirdi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Abdullah Öcalan’ın dava başvurusunu kaydederek işleme koydu ve savunma istedi.
Deutsche Welle'nin (DW) haberine göre, dava başvurusunun odağında Öcalan'ın 1998 yılında Yunanistan'a gelişi, bu ülkeye iltica başvurusu ve Şubat 1999'da Kenya'da Türk makamlarına teslim edilişi yer alıyor.
PKK elebaşı Abdullah Öcalan, avukatları aracılığıyla AİHM'e yaptığı başvuruda, Yunanistan'da bulunduğu dönemde kendisine yönelik uygulamaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) aykırı olduğunu savundu.
Terörist Öcalan, başvurusunda, Kenya'da Yunan makamlarının elindeyken Türk makamlarına teslim edilmesinin, Yunanistan'a iltica başvurusunun incelenmemiş olmasının, Yunanistan'da kaldığı süre boyunca hukuksal dayanaksız tutulmasının ve Yunan mahkemeleri önünde hak aramasına fırsat verilmemesinin AİHS'nin birçok maddesine aykırı olduğunu öne sürdü.
Savunma istediler
AİHM, Öcalan'ın başvurusu işleme koyarken Yunan hükümeti ve Öcalan'ın avukatlarından görüş talebinde bulundu. Mahkeme, Yunan hükümetine "Öcalan Türk devletine Yunan ajanlar tarafından mı teslim edildi?" sorusunu yöneltti.
Tarafların Mahkemeye görüş iletmek için 12 hafta süreleri bulunuyor. AİHM'nin bu görüşler temelinde Yunanistan'a karşı Öcalan davasında gelecek yıl içinde karar açıklaması bekleniyor. Mahkeme bu süreçte duruşma da düzenleyebilir.
Bebek katilinin lehine, Türkiye'nin aleyhine birçok kez ihlal kararı
Eli kanlı Öcalan AİHM önünde Yunanistan'dan önce Türkiye'den de davacı olmuştu. Öcalan'ın AİHM’deki dava süreci, Kenya’dan Türkiye'ye getirildiği 16 Şubat 1999 tarihinde başlamış, avukatları, "hayatının tehlikede olduğu, kötü muamele gördüğü ve adil yargılanmayacağı" yalanlarıyla Strasbourg yargısına başvurmuştu.
Başvuru sonrası İmralı'yı 2 Mart 1999'da ziyaret eden ilk ve tek yabancı heyet olma özelliğine sahip Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi (CPT), "Öcalan'ın işkence ve kötü muamele görmediğine" ilişkin olarak Mayıs 1999'da bir rapor yayımlamıştı.
Teröristbaşı Öcalan’ın başvurusunu Strasbourg'da 21 Kasım 2000 tarihinde düzenlenen duruşma sonrasında kabul edilebilir ilan eden AİHM, 12 Mart 2003 tarihinde açıkladığı ilk kararında, Öcalan'ın Türkiye’deki yargı süreci sırasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) adil yargılanmayla ilgili 6'ncı, özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili 5'inci ve kötü muameleyle ilgili 3'üncü maddelerinin ihlal edildiğine hükmetmişti.
Müebbet hapis cezasına da "ihlal" dediler
AİHM'de Ankara'ya karşı ikinci Öcalan davası (Öcalan-2) ise 2014 yılında sonuçlanmış, AİHS'nin 3'üncü maddesi temelinde yapılan şikayeti inceleyen Strasbourg Mahkemesi, Öcalan'ın 17 Kasım 2009 yılına kadar olan tutukluluk koşullarında hak ihlali olduğuna hükmetmişti.
Mahkeme buna karşılık, bu tarihten sonraki tutukluluk koşullarında ihlal olmadığını belirtmiş, cezaevi ziyaretleriyle ilgili başvuru için "ihlal yok" kararı vermişti. Yine AİHS’nin 3'üncü maddesine dayanılarak, "şartlı tahliye olasılığı olmaksızın ömür boyu hapis cezası" temelinde yapılan başvuruda da ihlal kararına hükmeden AİHM, Öcalan'ın "zehirlenme girişimi" iddialarını ise kabul edilemez bulmuştu.