Türkiye ile Ukrayna arasındaki müttefiklik dozunun giderek arttığı bir dönemden geçiyoruz. Bu sürecin başrol oyuncusu hiç şüphesiz savunma sanayii alanındaki işbirliği. Ankara-Kiev hattında başta SİHA’lar olmak üzere bilhassa motor üretimi konusunda kat edilen mesafe, bu ilişkinin kısa vadeli olmadığını gösteriyor.
Geçtiğimiz günlerde Baykar ve Ukraynalı savunma sanayii firması arasında imzalanan anlaşmalar özellikle Akıncı özelinde daha detaylı bir incelemeyi fazlasıyla hak ediyor. Bu gelişmeyi kaçıranlar için hemen paylaşalım; Baykar ile Motor Sich arasında Bayraktar Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA) için MS500 Turboprop Motor Teknik Şartname Anlaşması imzalandı.
Daha önce Akıncı C modelinin yerli motor PD-222 ile uçacağı açıklanmıştı. Bu motorların yaklaşık 220 beygir ürettiğini ve çift motorlu Akıncı’nın yaklaşık 450 beygirlik motorlarla havalanacağını hatırlatalım. Yeni imzalanan anlaşmayla gelen MS500 motorları ise 1050 beygir güç üretebiliyor. Akıncı’nın çift motor kullanabildiğini düşünürsek, yaklaşık 2100 beygirlik bir TİHA’ya kavuşacağımızı söylemek yanlış olmaz.
Akıncı’nın yeni motorları ne anlama geliyor?
Bu haliyle dünyanın en çok faydalı yük taşıyan insansız araçlarından biri olacak Akıncı TİHA için söz konusu gelişmeler temel bazı soruları da beraberinde getirdi… Bunları konuşmak üzere Savunma Sanayii Araştırmacısı Kadir Doğan ile Saha Expo’da buluşuyoruz.
“Yeni bir motor alternatifi neden önemli?” sorusuyla başlıyoruz sohbetimize… Kadir Doğan’a göre Akıncı’nın herhangi bir ambargo tehdidi olmaksızın, farklı motorlarla görev yapabilmesi iki açıdan önemli.
“Birincisi; bu gibi motor entegrasyonları ile çok esnek bir ürüne sahip olursunuz.” diyor Doğan. Bu esnekliği biraz açmasını istiyoruz:
“Şoklara karşı dirençli olmayı, problemleri hızlıca çözmeyi, değişen görevlere, saha koşullarına ve dönemin şartlarına çok hızlı adapte olmayı sağlar bu durum. Bu da aslında hem Akıncı için hem de Baykar için çok önemli bir kabiliyet kazanımına dönüşür.
İkincisi; bu esneklik karşınızdaki hasımı da zora sokar... Bu gibi esnekliklere sahip platformların taşıyabileceği faydalı yükler ve uçuş zarfları değişeceği için hasmınızın önlem alması oldukça zor bir hale gelir. Bu durum da sizin yapacağınız sürpriz saldırılara karşı hasmınızı zayıf kılar. Bu iki açıdan söz konusu anlaşmayı çok önemli buluyorum.”
Kara, deniz ve hava görevini aynı anda icra edebilir
Yaklaşık 2100 beygir güç üreten motorların Akıncı’ya kazandıracağı kabiliyetlere anlatmaya devam ediyor Kadir Doğan…
Akıncı'nın sınıfındaki en ağır faydalı yük taşıyabilecek araçlardan birisi olacağının altını çiziyor ve “Bu özellikle hem aviyonik sistemleri için daha fazla alan açacak hem de daha ağır, daha uzun menzilli mühimmatları taşımanıza imkan verecek.” bilgisini paylaşıyor.
S/İHA’larda olduğu TİHA’ların da faydalı mühimmatların üzerine takıldığı ve ‘salan’ ismi verilen aparatları var. Çok daha güçlü bir motorun haliyle çok daha fazla salan ve nihayetinde çok daha fazla mühimmat taşıyacağının altını çiziyor Doğan.
Burada ilginç bir örnek veriyor ve deniz seviyesinde 2100 beygirlik motor gücüne sahip bir Akıncı’nın neler yapabileceğine dair bazı örnekler anlatıyor:
“İlgili kuvvetin isteğine göre daha güçlü motorlarıyla Akıncı hemen her konuda çeşitli performanslar ortaya koyabilir. İstenen hedefe daha hızlı varmak, gerekirse daha uzun süre havada kalmak, çok daha farklı füze konfigürasyonlarıyla havalanmak bunlardan bazıları…
Söz konusu motorların daha fazla mühimmat anlamına geldiğini söylemiştik… Akıncı, MS500 motorları takılıyken aynı uçuş görevinde kara, deniz ve hava hedeflerini imha edebilir. Bu kabiliyet, karar vericiler için çok değerli.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin görev yükünde Akıncı’nın önemli işlere imza atacağını daha önce de söylemiştik… Yeni motorlar, Akıncı’nın omzundaki yükün daha da artacağına işaret ediyor.”