Kadir Yıldız / TÜRKGÜN
Zillet ittifakı içinde yaşanan Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışması, Meral Akşener’in yaptığı yeni bir açıklamayla ittifak içindeki çalkantılı süreci gün yüzüne çıkardı. Bir televizyon kanalına konuşan İP Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı adayı olmayacağını ve Başbakanlığa aday olduğunu söyledi. Akşener, “İş birliği içinde rekabet diye bir kavram tanımlarım. Ondan sonra rakip olacağız biz. Bana çeşitli sorular soruyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu’nun aday profili anlatımına katılıyorum. Ben Cumhurbaşkanı adayı değilim. Başbakanlığa adayım” dedi.
Meral Akşener’in aday değilim sözlerinin sitem dolu olduğu ifade edilirken, bu sözler ittifak için adaylık konusunda büyük bir gerilimin yaşandığını da gözler önüne serdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ittifakın ortak adayı gibi vaatlerde bulunması İP cephesinde huzursuzluk yaratmış ve CHP’liler tarafından Kılıçdaroğlu’nun aday olduğunun ifade edilmesine karşı İP’li yetkililer de Akşener’in aday olduğunu belirtmişlerdi.
Kıran kırana başlayan adaylık süreci sonunda Meral Akşener yeni bir açıklamayla Cumhurbaşkanı adayı olmayacağını açıkladı. Ancak bu açıklamanın arkasında ise “Kılıçdaroğlu’na sen de aday olma” mesajını verdiği öne sürüldü. Akşener’in, parti genel başkanları olarak başka bir ismin ortak adaylığında buluşup ardından sistem değişikliği ile Başbakanlık için rekabet edelim düşüncesinde olduğu belirtildi.
Meral Akşener’in ortak adaylık konusunda ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu isminde ısrarcı olduğu, yakın çevresinde de ‘Kemal Kılıçdaroğlu ile kazanmamız mümkün değil, bu hepimiz için son seçim olur’ dediği belirtildi.
KILIÇDAROĞLU İLE OLMAZ
İP milletvekillerinin bugüne kadar Cumhurbaşkanı adaylarının Meral Akşener olduğu yönündeki açıklamalarından sonra Akşener’den gelen ‘aday değilim çıkışı’ parti içinde derin bir sessizliğe neden oldu. İP’e yakın kaynaklar Meral Akşener’in bu çıkışının parti içinde istifaların önünü açacağını ve seçim öncesi kongre taleplerinin oluşacağını belirttiler.
Ayrıca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun her platformda ittifakın ortak adayı gibi davranması, kendi adına vaatlerde bulunması ve CHP’li isimlerin sürekli Kılıçdaroğlu’nun adaylığından bahsetmesi üzerine Meral Akşener’in böyle bir çıkış yaptığı ifade ediliyor. Kemal Kılıçdaroğlu ile seçimin kazanılmasının mümkün olmadığı belirtilirken, Akşener’in aklındaki ismin Ekrem İmamoğlu olduğu ve bunun için kendisinin bile adaylıktan feragat ettiği yorumları yapılıyor.
AKŞENER’LE HİÇ OLMAZ
CHP cephesinde ise Meral Akşener’in ‘aday olmayacağım’ çıkışının beklendiği ifade edilirken, ‘ittifakın en çok oy alan partisinin genel başkanının aday olması en doğal olanıdır’ yorumları yapılıyor. Meral Akşener’in ortak adaylık konusunda bu kadar sitemkâr olmasına bir anlam veremediklerini belirten CHP kanadı, 2018 seçimlerinde yüzde 7 oy alan ve bizim sayemizde Meclise giren bir partinin genel başkanını ortak aday yaparsak bunu tabana izah edemeyiz dedikleri öne sürülüyor.
İttifakın lokomotifinin CHP olduğu ve her ne kadar ortak karar ile bir aday belirlenecek olsa da bunda CHP’nin tavrının önemli bir rol oynadığı belirtiliyor. Akşener’in ayrı aday olarak çıkmaya cesaret edemeyeceği, bunu da kendinin bildiğinden dolayı tek adayla seçime gidilmesi gerektiğini söylediği belirtiliyor. 2018 seçimlerinde ayrı aday olarak yüzde 7 oy aldığı ve şu an daha çok aktörlü bir seçim olacağı için bu oyu bile yakalamasının zor olduğu belirtiliyor. Bu açıdan bakıldığında Akşener’in ortak adaylığında seçimi kazanmanın hiçbir mümkünatının olmadığı ifade ediliyor.
ZİLLETİN ADAY MESELESİ, MİLLETİN MESELESİ DEĞİLDİR
MHP Lideri Devlet Bahçeli gündemi meşgul eden adaylık tartışmalarına değinmiş ve milletin hep aynı şeyleri dinlemekten, hep aynı ezberlerin tekrarından ileri düzeyde rahatsız ve memnuniyetsiz olduğunu belirtmişti.
Bahçeli, “Türkiye’nin başka işi gücü kalmadı da zillet ittifakı adayının kimliği ve kim olacağı meselesi mi tek gündem konusu oldu? Bu nasıl bir seviyesizliktir? ‘O mu olacak? Bu mu olacak? Şu mu olacak?’ sorularına cevap arayan gafillerin akıl hocaları boşa düşmüşlerdir. Kuklacıya değil de kuklaya baktırmak için kuyruğa giren bozuk zihniyetler yaş tahtaya basmışlardır. Siyasi kalpazanlar ve milli irade kaçkınları suçüstü basılmıştır. Zilletin aday meselesi, milletin meselesi değildir” demişti.
'BAŞBAKAN OLACAĞIM'
Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı adayı olmayacağını açıklamasıyla birlikte Başbakanlık için aday olacağını belirtmesi akıllara daha önce yaptığı Başbakanlık çıkışlarını getirdi.
15 Temmuz hain ve kanlı darbe girişimi öncesinde FETÖ’nün MHP’yi ele geçirme operasyonunda il gezileri düzenleyen Akşener buralarda Başbakan olacağını söylemiş, 15’inden sonra işlerin değişeceğini ifade etmişti. MHP’de olağanüstü kurultay talepleriyle korsan kongre düzenleyenlerin genel başkan olmadan Başbakan olacağını ifade etmesinin mantıklı bir izahının olmadığı ve 15 Temmuz’a giden süreçte Akşener ve çevresindekilerin rolünün tamamen aydınlatılması gerektiği öne sürülmüştü.
AKŞENER: HDP MEŞRUDUR
Adaylık tartışmaları ittifakın iç gündemini huzursuz ederken diğer yandan da HDP’yi kaybetme telaşı İP’te de kendini gösterdi. İP Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu’nun HDP’yi meşru gördüklerini söylemesini ardından Meral Akşener de Dervişoğlu’nun sözlerine katıldığını söyledi ve “Meşruiyet üzerinden gidersek eğer HDP Mecliste temsil edilen milletin oy verdiği, devlet hazinesinden para alan, Meclis Başkan Vekili olan bakın bizim Meclis başkan vekilimiz yok. Bir siyasi parti bunlar, kimse onun üzerinden konuşup bizi suçlamasın. Mecliste varlığını sürdüren bir parti an itibarıyla legal ve hukukidir” dedi.