Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Antalya'nın Manavgat ilçesindeki Külliye Camisi'nde irat ettiği hutbede, Allah'ın insanlara sayısız nimetlerde bulunduğunu söyledi.
Nefes kaynağı ormanların, rızık kaynağı toprakların, hayat kaynağı suyun, bitkilerin, canlıların Allah'ın insana nimeti ve en büyük emaneti olduğunu anlatan Erbaş, insanın eşrefi mahlukat olmasının bir sebebinin de bu sorumluluğa ve emanet bilincine sahip olması olduğunu bildirdi.
"Zor zamanlarda daha sıkı kenetlenmeliyiz"
Bu nedenle her insanın canlı cansız bütün mahlukatı korumakla, onlara karşı şefkatli ve merhametli olmakla yükümlü olduğunu ve bu şuurla hareket edildiğinde yeryüzünün daha huzurlu, güvenli olacağını vurgulayan Erbaş, "Son günlerde yaşadığımız afetler hepimizi derinden üzmektedir. Bir yandan sel felaketlerinin açtığı yaraları sarmaya çalışırken, diğer yandan ciğerlerimizi dağlayan orman yangınlarıyla mücadele ediyoruz. Böylesi zor zamanlarda bizlere düşen milletçe birlik ve beraberlik içerisinde daha sıkı şekilde kenetlenmek, afetlerle hep beraber mücadele etmek ve yaralarımızı el birliğiyle sarmaktır." dedi.
"Hepiniz toptan Allah'ın ilmine sımsıkı sarılınız, tefrikaya düşmeyiniz, ayrılıp bölünmeyiniz, parçalanmayınız." ayetini hatırlatan Erbaş, bütün farklılıkların bir kenara bırakılıp, ortak dertlere sağduyuyla çözümler bulmak, ortak geleceğe birlikte sahip çıkmak gerektiğini dile getirdi.
Sel, heyelan, yangın, deprem, kuraklık ve salgın hastalık gibi afetlerde insanın hata ve ihmallerinin de büyük payı bulunduğuna dikkati çeken Erbaş, Allah'ın "İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu." ayetiyle de insanlığı uyardığını kaydetti.
Aklıselim olan herkesin ilahi ikaza kulak vermesi gerektiğini anlatan Erbaş, "Zira bugün insanlık tabiata karşı hoyratça ve düşmanca davranmanın bedelini ödemektedir. Unutmayalım ki sorumluluk bilincinden uzak, çevreye karşı duyarsız bir yaklaşım tüm yeryüzünü fesada sürükleyecek ve hayatı yaşanmaz hale getirecektir." diye konuştu.
"Tabiatı tahrip edenlere karşı uyanık olmalıyız"
Erbaş, öncelikle herkesin felaketlere sebep olabilecek her türlü tutum ve davranıştan uzak durması gerektiğini belirtti.
Allah'ın uyarılarının asla unutulmamasını isteyen Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabiatı tahrip edenlere, ırmaklarımıza, denizlerimize, ormanlarımıza kastedenlere karşı da uyanık olmalıyız. Açıkça ifade etmek isterim ki ormanlarımızı yakanlar dünyanın en zalim ve hain kişileridir. Çünkü bu melun davranışla sadece insanların değil milyonlarca canlının rızkı ve hayat alanı yok edilmektedir. Yine milyonlarca canlı tarifi imkansız bir ızdırapla yanarak can vermektedir. Dolayısıyla Allah'ın laneti onların üzerinedir. Ahirette onlar çok çetin bir azaba uğrayacaklardır. Peygamber Efendimiz bir hadisi şerifinde, 'Nerede olursan ol Allah'a karşı sorumluluğunun bilincinde ol.' buyurmaktadır. Gün sorumluluklarımızı kuşanma günüdür. Gün kardeşliğimizi gösterme günüdür, yardımlaşma ve dayanışma günüdür."
Allah'ın, milleti, memleketi, yeryüzünü her türlü afetten, musibetten, şerlilerin şerrinden, kötülerin kötülüklerinden muhafaza etmesi temennisinde bulunan Erbaş, birliğin, dirliğin güçlü ve daim olmasını diledi.
Erbaş, afetlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara da acil şifalar dileğinde bulundu.
Milleti başta orman yangınları olmak üzere tüm afetlere karşı tedbirli olmaya davet eden Erbaş, "Bu hepimizin milli, manevi, insani ve İslami vazifesidir. Rabbim cümlemizin yar ve yardımcısı olsun." dedi.
Erbaş, hutbenin ardından dua etti.
