Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Ruanda Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Dr. Richard Sezibera, Dışişleri Bakanlığındaki ikili ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD Başkanı Donald Trump ile G-20 marjında Japonya'da görüşecekleri konusunda teyitleştiklerini belirterek, ABD'nin Suriye'den çekilme kararı, ortak komisyon ve bu çekilme kararıyla ilgili güvenli bölgenin oluşturulması ve İdlib'in yanı sıra birçok konunun görüşmede ele alınacağını söyledi.
Türkiye'nin, F-35 programının bir ortağı olduğuna ve bugüne kadar 1 milyar dolardan fazla maddi katkı sağladığına dikkati çeken Çavuşoğlu, ABD'nin attığı adımların ortaklık anlaşmasına ve hukuka uygun olmadığını vurguladı.
Çavuşoğlu, ABD'nin S-400 ile ilgili tutumunu anlamakta zorluk çektiklerinin altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye Cumhuriyeti özgür ve bağımsız bir devlettir. Türkiye Cumhuriyeti Amerika ya da herhangi bir ülkenin al dediği zaman bir ürünü alacak ya da alma dediği zaman almayacağı bir ülke değil artık. O yüzden hangi yaptırım kararı olursa olsun, Amerika'dan hangi açıklama gelirse gelsin, biz S-400'ü aldık ve artık S-400'ün Türkiye'ye ne zaman teslim edileceği konuşuluyor. Bununla ilgili de çalışmalar yapılıyor. Bizim bu süreçten, S-400 alımından vazgeçmemiz mümkün değil çünkü Türkiye'nin acil olarak hava savunma sistemine ihtiyacı var."
"Ruanda Afrika kıtasında istikrar abidesi haline geldi"
Ruanda'nın, Tutsilere yönelik soykırımın üzerinden geçen 25 yılda ekonomik ve sosyal açıdan büyük ilerleme kaydettiğini vurgulayan Çavuşoğlu, Ruanda'nın Afrika kıtasında istikrar abidesi haline geldiğine işaret etti.
Çavuşoğlu, Ruanda'nın istikrarı ve sosyal barışı güçlendirmek için sarf ettiği çabaları taktir ettiklerini dile getirerek "Tutsilere yönelik soykırım konusunda Ruanda'nın hassasiyetlerini paylaşıyoruz. Ruanda halkıyla dayanışmamızı sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.
Ruanda'nın bu yıl Doğu Afrika Topluluğu Dönem Başkanlığını üstlendiğini hatırlatan Çavuşoğlu, Afrika Birliği ve kıtadaki bölgesel örgütlerle ilişkilerini daima geliştiren Türkiye'nin, Ruanda'nın dönem başkanlığına destek vereceğinin altını çizdi.
Bakan Çavuşoğlu, Ruanda'nın, Afrika Birliği Dönem Başkanlığını yürüttüğü dönemde aktif olduğu ve somut adımlar attığı değerlendirmesinde bulunarak bu adımlardan birinin Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması olduğuna işaret etti. Çavuşoğlu, söz konusu anlaşmanın, kıta içinde ticaretin artmasına ve ekonomik kalkınmaya katkı sağlayacağını kaydetti.
Çavuşoğlu, görüşmelerde FETÖ konusunun da ele alındığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ruanda'nın özellikle FETÖ konusunda, hemen oradaki FETÖ bağlantılı okulu kapatması bizleri ve Türk milletini çok mutlu etmiştir. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Bu FETÖ terör örgütü, öyle bir illettir ki kapıdan kovsan bacadan girer. Okullar kapandıktan sonra bile değişik yöntemlerle Ruanda'da faaliyetlerini sürdürmeye çalışıyorlar. Biz de bugün bu konuyla ilgili gerekli bilgileri paylaştık. Bundan sonra da yakın iş birliği içinde olacağız."
"Ruanda'da Türk firmalarının yatırımları artıyor"
Çavuşoğlu, Ruanda'da Türk firmalarının yatırımlarının arttığına dikkati çekerek bu yatırımların 400 milyon doları geçtiğini, yatırımların daha da artması için firmaları teşvik etmeyi sürdüreceklerini söyledi. Bakan Çavuşoğlu, iki ülke arasında çeşitli iş forumları düzenleyerek ticaretin ve yatırımın artırılması gerektiğinin altını çizdi.
Öte yandan, Türk Hava Yollarının (THY) başkent Kigali'ye haftada 7 gün uçuş gerçekleştirdiğini vurgulayan Çavuşoğlu, THY'nin, Ruanda'yı adeta tüm dünyaya bağladığını vurguladı.
Çavuşoğlu, eğitim konusuna ilişkin de Ruanda'da Türkiye Maarif Vakfı (TMV) ile okullar açmak istediklerini belirterek ayrıca Türkiye'nin burs verdiği Ruandalı öğrenci sayısının her sene arttığına dikkati çekti.
Geçen akademik dönemde 45 Ruandalı öğrencinin Türkiye Burslarından faydalandığını aktaran Çavuşoğlu, böylelikle toplam 180'den fazla öğrencinin bu burslardan yararlandığını ve sayının artırılabileceğini söyledi.
Tarım, altyapı, enerji, sağlık ve ilaç sanayisi gibi birçok alanda iş birliği yapılabileceğine ilişkin mevkidaşı Richard ile değerlendirmelerde bulunduklarını belirten Çavuşoğlu, Richard'ın, Ruanda'da bir Türk ticaret merkezinin açılması önerisinde bulunduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, bu öneriyi değerlendireceklerini söyledi.
"Seçim bitti, Türkiye artık kendi gündemine odaklanmalı"
Konuşmasında 23 Haziran İstanbul Belediye Başkanlığı seçimine de değinen Çavuşoğlu, 31 Mart Yerel Seçimlerinin Türkiye için önemli olduğunu belirterek TBMM'de sandalyesi olmayan birçok partinin adaylarının o seçimde ipi önde göğüslediğine dikkati çekti.
Çavuşoğlu, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) İstanbul ve ülke genelindeki bazı ilçelerde seçimlerin yenilenmesi kararını aldığını ifade ederek zaman zaman söylemlerin sertleşmesine karşın yenilenen İstanbul seçiminin demokratik ve şeffaf bir ortamda geçtiğini vurguladı.
Yenilenen seçimde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen CHP Adayı Ekrem İmamoğlu'nu tebrik eden Çavuşoğlu, başta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere siyasilerden gelen "Seçim bitti, Türkiye artık kendi gündemine odaklanmalı." yönündeki açıklamaların ülkenin geleceği açısından anlamlı olduğu değerlendirmesini yaptı.
Çavuşoğlu, Erdoğan'ın Japonya'daki G20 Zirvesi ve ardından Çin'e resmi ziyaret kapsamında önemli temaslarda bulunacağının altını çizerek "İçeride ve dışarıda önemli konularımız var. Bunlara odaklanmamız gerekiyor." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğunu belirten Çavuşoğlu, İstanbul seçimlerinin de bu çerçevede gerçekleştiğini söyledi.
Çavuşoğlu, yurt dışından İstanbul'daki seçim sonucuna gelen yorumlara ilişkin ise şunları kaydetti:
"Bugünkü Türkiye'den hazzetmeyenler var. Bağımsız bir Türkiye olma çabalarımızdan hoşlanmayanlar da var. Seçimle ilgi yorum yaparken ikiyüzlülük ve çifte standarttan uzak durmaları gerekiyor. 'Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimi daha ilk turda kazandığı zaman seçim, demokratik değil ancak muhalefetin adayı kazandığı zaman Türkiye'de demokrasi var' (söylemlerine) itiraz ediyoruz. Türk milletinin hangi parti ve görüşten olursa olsun demokrasisine nasıl sahip çıktığını görüyoruz. İstanbul bir cihan şehridir. İstanbul, geri gitmeyi kaldıramaz. Cumhurbaşkanımız da Binali Bey de yapılacak güzel hizmetlerde destekçi olacaklarını söylemiştir. İnşallah İstanbul'umuz için, milletimiz için hayırlı olur."