Türkgün Gündem Bakan Güler: Terör örgütü PKK ve uzantıları bir an önce fesih kararını almalı

Bakan Güler: Terör örgütü PKK ve uzantıları bir an önce fesih kararını almalı

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Terör örgütü PKK ve farklı coğrafyalarda faaliyet gösteren tüm uzantıları bir an önce fesih kararını almalı, derhal ve koşulsuz olarak silahlarını teslim etmelidir. Ateşkes gibi metinde yer almayan hususlar gündeme getirilmemeli. Böyle bir şey asla ve asla söz konusu değil." dedi.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Terör örgütü PKK ve farklı coğrafyalarda faaliyet gösteren tüm uzantıları bir an önce fesih kararını almalı, derhal ve koşulsuz olarak silahlarını teslim etmelidir. Ateşkes gibi metinde yer almayan hususlar gündeme getirilmemeli. Böyle bir şey asla ve asla söz konusu değil." dedi.

KAYNAK: AA

Güler, Milli Savunma Bakanlığı Atatürk Kültür Sitesi'nde düzenlenen "18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi"nin 110'uncu yıl dönümü etkinliklerine katıldı.

Burada konuşan Güler, 18 Mart 1915'te vatan toprağını savunmak için canını ortaya koyanların sadece bir savaş kazanmadığını, bir ulusun ruhunu tüm dünyaya yansıttığını söyledi.

Güler, 18 Mart günü Çanakkale'nin sularında dalga dalga yükselen cesaretin toprağa düşen her damla mukaddes şehit ve gazi kanıyla birleştiğini, bugünün bir milletin esarete direnişinin sembolü haline geldiğini ifade etti.

"Ülkemiz, dünya güvenlik mimarisinin vazgeçilmez üyesi haline gelmiştir"

Cumhuriyet'in ikinci asrına başlanan bu tarihi dönemde, kahraman ecdattan alınan ilhamla, ülkeyi daha güçlü ve aydınlık yarınlara ulaştırmak için çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini belirten Güler, "Tüm dünyada jeopolitik gerginliklerin tırmandığı ve çatışmaların arttığı bir süreçte Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürütülen etkin diplomasiyle ülkemiz, müzakere masalarının ve dünya güvenlik mimarisinin vazgeçilmez üyesi haline gelmiştir." diye konuştu.

Bakan Güler, Türkiye'nin bölgesi başta olmak üzere geniş coğrafyada barış ve istikrarın hakim olması için yoğun gayret sarf ettiğine dikkati çekerek, "Ülkemiz, bölgesel krizleri çözmede büyük deneyime sahiptir. Öyle ki Ukrayna'daki savaştan Kafkasya'daki istikrasızlığa, Afrika'daki anlaşmazlıklardan Libya İç Savaşı'nın çözümüne kadar üstlendiğimiz yapıcı inisiyatif ve çatışmaları önleme çabası, Türkiye'nin dünya barış ve istikrarına katkıda bulunma kabiliyetini açıkça ortaya koymuştur." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin etki ve ilgi alanının genişlemesinde ve çok önemli misyonlar üstlenmesinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) büyük payı olduğuna vurgu yapan Güler, "Kahraman ordumuz, hudutlarımızda ve terör örgütleriyle mücadelede, denizlerimizde ve semalarımızda, uluslararası güvenlik, barış ve istikrarın sağlanmasında, ayrıca geniş çaplı tatbikatların icrasında tüm vazifeleri layıkıyla yerine getirmekte, büyük başarılar elde etmektedir." şeklinde konuştu.

“Terör örgütü derhal ve koşulsuz olarak silahlarını teslim etmelidir”

Bakan Güler, uzun yıllar boyunca ülke gündeminin ilk sırasında hep terörle mücadelenin yer aldığını belirterek, TSK'nın tarih boyunca olduğu gibi ülkenin birlik ve bütünlüğüne yönelen her türlü tehdide karşı büyük kararlılıkla mücadele ettiğini, kendisine verilen görevleri başarıyla yerine getirdiğini söyledi.

Güvenlik güçlerinin topyekun ortaya koyduğu mücadele ve operasyonlar sayesinde terör örgütlerinin hareket kabiliyetinin büyük ölçüde sınırlandırılarak kritik aşamaya getirildiğine vurgu yapan Güler, şöyle devam etti:

"Bugün geldiğimiz noktada Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olduğunu itiraf eden örgütün terörle bir yere varılamayacağını, ömrünü tamamladığını ve kendisini feshetmekten başka çaresinin olmadığını geç de olsa anlaması kayda değerdir. Ancak terör örgütü PKK ve farklı coğrafyalarda ve isimler altında faaliyet gösteren tüm uzantıları, nerede olduklarından bağımsız olarak bir an önce fesih kararını almalı, derhal ve koşulsuz olarak silahlarını teslim etmelidir. Aksi yöndeki hiçbir açıklama ve eylemin bir karşılığı yoktur ve olmayacaktır.

Bu kapsamda ateşkes gibi metinde yer almayan hususlar gündeme getirilmemelidir. Zira böyle bir şey asla ve asla söz konusu değildir. Nihai hedefimiz 85 milyon vatandaşımızın ortak temennisi olan terörün sona ermesi, terör örgütlerinin tamamen tasfiye edilmesi ve ülkemize yönelik her türlü tehdidin ortadan kaldırılmasıdır. Bu yüzden sürecin sabote ve suistimal edilmesine veya uzatılmasına müsaade edilmeyecek, temkinli ve rasyonel bir yaklaşım esas alınacaktır. Devletimizin engin tecrübesi ve basiretine hepiniz güvenin ve müsterih olun."

"Şehitlerimiz sonsuza dek yaşayacak bir destandır"

Bakan Güler, terörün ülkenin enerjisini ve kaynaklarını tüketmenin yanı sıra herkese büyük acılar yaşattığını ancak bu süreçte hiçbir zaman yılmadıklarını ve asla pes etmediklerini söyledi.

Terör örgütlerinin arkasında birçok karanlık odağın olduğunu ve Çanakkale'de yedi düvele karşı nasıl kahramanca mücadele verildiyse terör örgütlerine karşı da aynı kararlılıkla mücadele verildiğini vurgulayan Güler, şunları kaydetti:

"Bu mücadelenin kahramanı olan her bir şehidimiz, milletimizin kalbinde sonsuza dek yaşayacak birer destan, her bir gazimiz ise cesaret ve fedakarlığın timsalidir. Nitekim bugün önemli bir süreç yaşanıyorsa ve tarihi bir adım atılacaksa, anlaşmazlıkların çözümü, aldatılmış olanların kazanılması, terörü türlü bahanelerle kendi amaçları doğrultusunda kullananların emellerine bir son verilmesi durumuna gelinmişse, bu ağır bedel karşılığında olmuştur. Bu ağır bedelin yükünü üstlenen şehit ve gazilerimiz ile yaşananların en yakın tanığı olan şehit ve gazi ailelerimiz de fedakarlığı, sabrı ve vakur duruşuyla milletimizin baş tacı oldu."

Şehit ailelerinin acılarını yüreğinde taşırken bile dimdik ayakta durduğunu, metanetin ne demek olduğunu herkese gösterdiğini belirten Güler, "Devlet ve millet olarak her zaman yanınızda olmak boynumuzun borcudur." ifadesini kullandı.

Bakan Güler, şöyle devam etti:

"Bölgemizde haritaları değiştirmek isteyenlerin emellerini boşa çıkarmak için her zamankinden çok daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacımızın olduğu bir dönemden geçtiğimizi unutmamalıyız. Kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmek için elimizden gelen gayreti gösterecek, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında daha güçlü Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. Türkiye, özellikle son yıllarda Sayın Cumhurbaşkanımızın engin vizyonu sayesinde çok daha gelişmiş, çok daha güçlü ve gıpta edilen bir ülke konumuna ulaşmıştır. Ülkemizin her alanda elde ettiği bu başarıların korunması ve daha yüksek seviyelere çıkartılması temel önceliğimizdir. Bir kez daha ifade etmek isterim ki başarıya ulaşma yolunda en büyük ilham kaynağımız, vatanı ve milleti için canını seve seve feda eden aziz şehitlerimiz ve bu uğurda gazilik mertebesine ulaşan kahraman gazilerimizdir. Asil milletimizin, söz konusu vatanı olduğunda her şeyden geçmeyi göze alabilen cesur ve yiğit evlatları var oldukça mukaddes vatanımız, ebediyen Türk yurdu olarak kalacaktır."

“Onlar toprak altındaki köklerimizdir”

Törende, 16 Şubat 2018'de İzmir Çiğli'deki 2'nci Ana Jet Üs Komutanlığından kalkışından bir süre sonra SF-260D eğitim uçağının düşmesi sonucu şehit düşen pilotlardan Yüzbaşı Yunus Bal'ın eşi Tuğba Bal da bir konuşma yaptı.

Bal, 18 Mart'ın, yüce Türk milletinin bekası ve mukaddes Türk vatanının bölünmez bütünlüğü uğruna canlarını bir an bile tereddüt etmeden feda edip şehadet şerbetini içen aziz şehitleri minnet ve şükran duygularıyla anma günü olduğunu söyledi.

Kahraman şehitlerin tüm milletin ortak değeri haline geldiğini belirten Bal, "Onlar vatan ve millet uğruna canlarını vererek kendilerinden sonra gelen kuşaklara vatanı emanet eden toprak altındaki köklerimizdir. Tarih boyunca vatan ve millet sevgisinin en güzel örneklerini göstermiş olan büyük Türk milleti, tarihin altın sayfalarına sayısız destanlar ve eşsiz zaferler kazandırmıştır." ifadelerini kullandı.

Tuğba Bal, eşinin eğitim uçağının düşmesi sonucu şehit olduğunu hatırlatarak, "Şehitlerimizin yokluğuna hiçbir zaman alışamasak da tüm sevenlerinin kalbi, onların özlemi ve hasretiyle tutuşsa da şehitlerimizin Allah katında ulaştıkları makamlarını düşündükçe içimizi kaplayan huzur ve taşıdığımız gurur bizleri ayakta ve güçlü tutmaktadır." dedi.

Milletin şehitlerin özverilerini hiçbir zaman unutmayacağını vurgulayan Bal, duygularını "Birlik ve bütünlüğümüzün, vatan sevgimizin, bağımsızlık ve özgürlüğümüzün ölümsüzleşen simgeleri olan şehitlerimiz her zaman gönlümüzde yaşayacaktır." sözleriyle paylaştı.

Bal, Türk Silahlı Kuvvetlerinin maddi ve manevi desteğini her zaman yanlarında hissettiklerini belirterek, "Devletimizin ve milletimizin bu vefası sayesinde kendimizi yalnız hissetmiyoruz." şeklinde konuştu.


Etkinlikte, Görsel Yapımlar Merkezi Komutanlığı tarafından "18 Mart Şehitleri Anma Günü" için özel hazırlanan video klip yayınlandı.

TRT sanatçısı İlker Gökkaya ve Armoni Mızıkası Komutanlığı solisti Gökçe Nur Semerci'nin seslendirdiği eserlere, Mehteran Birliği Komutanlığı ile Armoni Mızıkası Komutanlığı eşlik etti.

Bakan Güler, etkinliğin ardından şehit aileleriyle hatıra fotoğrafı çektirerek onlar için düzenlenen iftar programına katıldı.

Yorumlar
Aşağıdaki görselde işlemin sonucu kaçtır?
Captcha Image
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı: Naylon fatura ile para akladılar

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı: Naylon fatura ile para akladılar

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından gözaltı kararı verildi. Soruşturmada, İmamoğlu'nun suç örgütü elebaşı olduğu vurgulandı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından gözaltı kararı verildi. Soruşturmada, İmamoğlu'nun suç örgütü elebaşı olduğu vurgulandı.

KAYNAK: AA

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada, CHP'deki "para sayma" görüntülerine ilişkin soruşturma kapsamında ifade veren tanıkların "İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı İmamoğlu ile çok sayıda kişinin iş adamlarını para vermeye zorladıkları, bazı iş adamları ile hareket ederek haksız kazanç sağladıkları, piyon kişiler üzerinden alım satımlar yaparak suçtan elde ettikleri parayı akladıkları para transfer ve tahsilinde 'gizli kasa' diye tabir edilen sivil kişileri kullandıkları" yönündeki beyanlarına ilişkin alınan rapor sonrası soruşturma başlatıldığı duyuruldu.

Soruşturmada, İmamoğlu'nun suç örgütü elebaşı olduğu, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminden itibaren yanında bulunan ve kendisine bağlı kişileri İBB Başkanı olduktan sonra Büyükşehir Belediyesinin birimlerinin ve iştiraklerinin başına getirdiği kaydedilen açıklamada, suç örgütünün devamını sağlamak maksadıyla kendi alt yapılanmalarını oluşturan şüphelilerin, birçok belediye iştirakinde usulsüz ihalelerle "ihaleye fesat karıştırma", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme", "rüşvet" ve "irtikap" suçlarını örgütlü bir şekilde işlediklerinin tespit edildiği aktarıldı.

“Akladıkları paraları suç örgütünün faaliyetleri doğrultusunca kullandıkları anlaşıldı” 

Açıklamada, "Örgüt üyelerinin hem kendi üzerlerine hem de SGK'li çalışanlarının üzerlerine kurdukları şirketlerle Büyükşehir Belediyesi iştirakleri olan Medya AŞ, Kültür AŞ'nin hizmet alımı nitelikli işlerine yüksek fiyatlı teklifler vererek sonuç fiyatı kendilerinin belirlemesi suretiyle ederlerinin çok üzerinde işler aldıkları, aldıkları işlerin bir çoğunun tamamlanmadıkları, bir kısmının ise hayali işler olduğu, naylon fatura düzenlemek suretiyle akladıkları paraları kişisel zenginleşmelerinin yanı sıra suç örgütünün faaliyetleri doğrultusunca kullandıkları anlaşılmıştır." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, şüphelilerin İstanbul'da yaşayan vatandaşların kişisel verilerini hukuka aykırı şekilde elde ederek örgütün devamlılığı için kullandıkları, Medya AŞ, Kültür AŞ, KİPTAŞ, İSFALT firmalarından ihale alan örgüt üyelerinin belediyeden aldıkları ilk avans ödemeleriyle ya İmamoğlu'na ait inşaatlara para aktardıkları ya da şirketlerine mal devri yaptıklarının anlaşıldığı kaydedildi.

Büyükşehir Belediyesinden açık ihaleler neticesinde iş alan iş adamlarının ödemelerinin yapılmadığının belirlendiği aktarılan açıklamada, şöyle devam edildi:

"Tehdit yoluyla elden temin edilen paralar sonrasında ödemelerin yapıldığı, halihazırda aktif olan birçok iş yerinden rüşvet talep edildiği, kabul etmeyen mağdurlar hakkında belediye encümenlerinden aldırılan kararla zorla para alınmaya çalışıldığı anlaşılmıştır. Şüphelilerin, 'rüşvet' ve 'irtikap' suçlarıyla elde ettikleri gayrimenkulleri örgüt kasası olarak kullanılan iş adamlarının üzerine alındığı MASAK raporları, vergi uzman incelemeleri, tanık beyanları ve diğer delillerle tespit edilmiştir.

Bu kapsamda suç örgütü elebaşı olduğu belirlenen şüpheli Ekrem İmamoğlu ile örgüt yöneticisi konumunda bulunan şüpheliler Murat Ongun, Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş, Ertan Ertan ve bu şüphelilerle bağlantılı 95 şüpheli olmak üzere toplamda 100 şüpheli hakkında 'suç örgütü yöneticisi olmak', 'suç örgütüne üye olmak', 'irtikap', 'rüşvet', 'nitelikli dolandırıcılık', 'kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek', 'ihaleye fesat karıştırmak' suçlarından eş zamanlı yakalama, gözaltı, arama ve el koyma işlemleri icrası amacıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne talimat verilmiştir."

Soruşturma kapsamında bazı şüphelilerin gözaltına alındığı öğrenildi.

Yorumlar
Aşağıdaki görselde işlemin sonucu kaçtır?
Captcha Image
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *