"Şehirlerin direncini artırmanın yanında, dayanıklı altyapı uygulamaları, yerel düzeyde, iklim değişikliğine uyum için önemli konulardan biridir. Bu anlamda dayanıklı altyapı yatırımlarının hızlandırılması, kaynakların verimli kullanımı, yerele değer katacak yöntemlerin geliştirilmesi son derece mühimdir" -"Temel gayemiz, iklim-duyarlı, enerji-verimli şehirler inşa ederken afet risklerini azaltmak, doğamızı korumak ve şehirlerimizin sürdürülebilir gelişmesini sağlamaktır"
Bakan Kurum, İtalya'nın Napoli şehrinde tarihi Palazzo Reale Sarayı'nda düzenlenen "G20 Çevre Bakanları ile İklim ve Enerji Bakanları Toplantısı"nın ikinci gününde düzenlenen "İklim ve Enerji Bakanları Ortak Toplantısına" katıldı.
"Şehirler ve İklim Eylemi" başlıklı oturumda konuşan Kurum, "İklim Dirençli Şehirlerin", doğal kaynakları etkin kullanan, üretim ve tüketim arasındaki dengeyi sağlayan, katılımcı politikalar geliştiren ve uygulayan şehirler olduğunu belirterek, bunun için bütünleşik ve uyumlu politika ve stratejilere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
İyi bir planlamayla iklim değişikliğine uyum kapsamında yapılacak çalışmaların, tüm şehirlerin direncini arttıracağına işaret eden Kurum, "Şehirlerin direncini artırmanın yanında, dayanıklı altyapı uygulamaları, yerel düzeyde iklim değişikliğine uyum için önemli konulardan biridir. Bu anlamda, dayanıklı altyapı yatırımlarının hızlandırılması, kaynakların verimli kullanımı, yerele değer katacak yöntemlerin geliştirilmesi son derece mühimdir." diye konuştu.
Kurum, iklim değişikliği ile mücadelede başarılı olmak isteniyorsa, şehirlerin dönüşümünün önceliklerin en başına koyulması gerektiğini kaydetti.
Yeşil çatı uygulamaları, kıyı bentleri, verimli sulama sistemleri, erken uyarı sistemleri gibi yerel koşullara uyarlanabilecek pek çok uyum önlemi bulunduğunu aktaran Bakan Kurum, bu konuların, Bölgesel ve Yerel İklim Değişikliği Eylem Planı çalışmaları kapsamına alınması ve uygulanması gerektiğinin altını çizdi.
Bakan Murat Kurum, şunları kaydetti:
"Türkiye olarak, bu konuda kararlılığın, başarılı olabilmek için önemli olduğunu biliyoruz. Ulusal ve yerel ölçekte iş birliğini en üst seviyede temin edecek adımları atıyoruz. Karadeniz Bölgesinden başlattığımız, bölgesel ve yerel eylem planlarımızla, akıllı şehir ve sıfır atık uygulamalarını yaygınlaştırıyoruz.
Bakanlık olarak, binalarımızdaki bilhassa enerji tüketiminin azaltılmasını sağlamaya dönük çalışmalara hız verdik. İklime duyarlı kentleşme, iklim şehirciliği ve eko-kent merkezli şehircilik projeleri yürütüyoruz. Bugüne kadar inşa ettiğimiz 2,5 milyon konutumuzda ve halihazırda devam eden 300 bin kentsel dönüşüm konut olmak üzere, tüm inşa faaliyetlerimizi bu hassasiyetle yürütüyoruz.
Tüm kentsel dönüşüm projelerimizde, sosyal konutlarımızda ve kamu binalarımızda doğal malzemeleri seçiyor, güneş enerjisi sistemlerini tesis ediyor ve kendi elektriğini üreten sistemleri uyguluyoruz.
Binalarda yağmur suyu toplama sistemini zorunlu hale getirerek, doğal su kaynaklarımızı koruyoruz. Bir yandan doğal korunan alanlarımızı artırırken, diğer yandan millet bahçelerimizle şehirlerimize yeni yeşil alanlar kazandırıyoruz.
Tüm bu projelerle temel gayemiz, iklim-duyarlı, enerji-verimli şehirler inşa ederken, afet risklerini azaltmak, doğamızı korumak ve şehirlerimizin sürdürülebilir gelişmesini sağlamaktır. İnanıyoruz ki, yaptığımız bu çalışmalar, sadece ülkemizde değil, küresel ölçekte iklim değişikliği ile mücadeleye büyük katkı sağlayacaktır."
RSS
