Yoğun katılımın olduğu etkinlikte konuşan Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, “Silivri sahilinden bu cennet vatanın üzerinde hain emelleri olan müstevlilere ve onların yerli işbirlikçilerine sesleniyorum; bu vatan sahipsiz değildir. Bu vatan kimsesiz değildir. Bu vatanın sahibi necip Türk Milletidir.” dedi.
Silivri Belediyesi tarafından 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında Gençlik Yürüyüşü ve 90'lar-2000'ler Gençlik Eğlencesi düzenledi. Kaymakamlık binası arkası 19 Mayıs Meydanı’nda buluşan binlerce kişi, bandolar ve ellerde Türk Bayrakları eşliğinde kortej oluşturarak Atatürk Meydanı’na kadar yürüdü. Büyük bir coşku ile gerçekleşen ve renkli görüntülere sahne olan Gençlik Yürüşü’ne Silivri Kaymakamı Tolga Toğan, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, belediye meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri, muhtarlar ve binlerce Silivrili katılım gösterdi. Atatürk Anıtı önünde Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’mızın okunmasının ardından festival alanında Dj Tucker ve Dj Serhat Keçe tarafından 90'lar-2000'ler Gençlik Eğlencesi yapıldı. Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, eğlence öncesi alanı dolduran gençlere hitaben konuşma yaptı.
“19 MAYIS MİLLİYETÇİ YÜRÜYÜŞÜN MEYDAN OKUMASIDIR”
Gençlik eğlencesinde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da başlattığı Milli Mücadele’ye değinen Başkan Yılmaz, “Her şey ilk adımla başlar. Adımlar birleşir, yürüyüş olur. Yürüyüşler eklemlenir, mücadelede buluşur. Mücadeleler hızlanır, tarihle birleşir, tarihin sayfalarını mühürler. Ve an gelir, o tarih Türk diye okunur. Ve gün olur, o tarih, Türk milletinin kahramanlıklarını, insanlığın idrakine şakır şakır söyletir. Tam 103 yıl önce, Samsun’dan; Milli Mücadele’nin ilk adımı atıldı. İşgal ve esarete, ilk hamle yapıldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk harcı Samsun’da karıldı. Vatanın selamet dolu ufuklarına doğru cesaretle yol alındı. Türk milleti, Samsun’dan Afyonkarahisar’a kadar, inançla, imanla yürüdü.
Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları, Samsun’dan başlattıkları yürüyüşle, yorgunluğu ve yılgınlığı yendi. Vatanımıza göz diken, varlığımıza ömür biçen emperyalist vahşilik, ilk cevabını Samsun’dan aldı. 19 Mayıs 1919; aklın, asaletin, sabrın, milliyetçi şuurun, stratejinin ve bağımsızlık sevdasının ürünüdür. 19 Mayıs; milli dirilişin yürüyüşüdür. 19 Mayıs; milliyetçi yürüyüşün meydan okumasıdır. 19 Mayıs; zalime, haine, alçağa, işbirlikçiye yıldırım gibi çarpan Türk’ün kudretli yürüyüşüdür. 103 yıl önce, Türk milleti zafere doğru yürüyüşe geçmiştir. 103 yıl önce, durup teslim olanlara karşı yürüyüş başlatılmıştır. Bu yürüyüş; vatanı sahipsiz, çaresiz, kimsesiz sananlara karşı, var olma kavgasıdır. Bu yürüyüş; bölünmemizi, parçalanmamızı isteyenlere karşı, nefsi müdafaa kararlığıdır. Bu yürüyüş; bitmemizi, tükenmemizi, gitmemizi, yersiz yurtsuz kalmamızı projelendiren müstevlileri, İzmir’e kadar kovalayan iradenin eseridir. Bu esere hürmet ve hayranlık duyuyoruz. İşte 19 Mayıs 1919, Türk Milletinin yeniden doğuşunun başlangıcı olan bir gündür. Ve bizler için, çok büyük bir anlam ve öneme sahiptir. ‘Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararının kurtaracağına’ inanan Mustafa Kemal, Samsun'dan başlayarak, bütün ülkeye yayılan bir kutlu mücadeleyi bu gün başlatmıştır.” dedi.
“GENÇLİK MİLLETİN GÜCÜDÜR YARINLARIDIR”
“Mustafa Kemal Paşa’nın, Türklüğün kurtuluşu ve vatanın selameti için başlattığı hareket, umutları canlandırmış, herkesin bir ülkü etrafında toplanıp kenetlenmesiyle zaferle sonuçlanmıştır. Ulaşılan bu zaferi sürekli kılmak isteyen, hedefi baştan tam bağımsızlık ve muasır medeniyetler seviyesini aşma olarak belirleyen Mustafa Kemal Atatürk, bunun yolunun da gençliğimizin büyük ülkülerle yetişmesinden geçtiğini görmüştür.” diyen Başkan Yılmaz, şöyle devam etti: “Bunun içindir ki, bu günü onlara armağan etmiş, ülkemizin geleceğini her zaman güvendiği ve inandığı Türk gençliğine emanet etmiştir. Çünkü gençlik, milletlerin gücüdür ve yarınlarıdır. Gençlerimizin, yarınların sorumluluğunu üstlenebilecek, karşılarına çıkabilecek her sorunun üstesinden gelebilecek ölçüde, nitelikli, bilgili ve ideal sahibi insanlar olarak yetişmeleri şarttır. Geçmişte, gençliğimizin toplumsal hoşgörüsüzlüklerin ve çatışmaların odağında tutulmasından dolayı, hem ülkemiz ve hem de insanlarımız büyük acılar yaşamıştır.
Günümüzde de, benzer gerginlik ortamlarına zemin hazırlanmak istenmektedir. Gençlerimizin her türlü çatışma ve hoşgörüsüzlüğe karşı çok uyanık olmaları, kendilerini istismar ettirecek; hem kendilerini hem teminatı oldukları ülke geleceğini tehlikeye atacak davranışlar içerisinde bulunmamaları lazımdır. Türklük gurur ve şuuru ile dolu, ahlâklı ve erdemli, manevî ve kültürel değerlerimizi sahiplenen, ülkesine ve ailesine karşı sorumluluklarının farkında olan; Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyine ulaştıracak bilgi, beceri ve donanımıyla, fikri hür, vicdanı hür, insan sevgisine sahip gençliğimizin üstesinden gelemeyeceği hiçbir zorluk ve engel yoktur. Gençlerimizin ufku açık, gelecekten beklentisi olan, bu beklentilerini de hayata geçirebilecek güce ve inanca sahip insanlar olarak yetişmelerinde, ailelere de büyük görevler düşmektedir. İçinde yaşadığı topluma karşı sorumlu ve saygılı, hayatla irtibatları kuvvetli, geleceğe ilişkin beklentileri büyük, geniş ufuklu bir gençlik için, milletçe seferber olunması kaçınılmazdır. Anne ve babaların da, gençlerimizin, zararlı alışkanlıklar edinmelerine karşı duyarlı olmaları elzemdir.”
“BU VATAN SAHİPSİZ KİMSESİZ DEĞİLDİR”
Başkan Yılmaz mesajlarına şöyle devam etti: “Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk, ‘Türk gençliğine terk edip bıraktığımız vicdanî emanet, yalnız ve daima galip olmaktır ve eminim daima galip olacaksınız’ sözüyle, gençliğe olan güvenini, ‘Bütün ümidim gençliktedir’ sözüyle de, beklentilerini dile getirmiştir. Ben de inanıyorum ki, fırsat buldukları ölçüde ve kendilerine olan toplumsal güveni fark ettikleri takdirde, bizim gençliğimizin başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Türkiye’mizin ve insanlarımızın; layık oldukları mutlu, müreffeh ve güçlü bir ülkeye kavuşması gençliğimizle olacaktır. Bu düşüncelerle, Büyük Atatürk’ün, mukaddes vatanımızın bölünmez bütünlüğü yolunda kurtuluş mücadelesini başlattığı bu anlamlı günün yıldönümünde, gençlerimizin ve bütün hemşehrilerimizin bayramını kutluyor, gazilerimizi ve şehitlerimizi şükranla, minnetle ve rahmetle yad ediyorum. Buradan, Silivri sahilinden bir kez daha bu cennet vatanın üzerinde hain emelleri olan müstevlilere ve onların yerli işbirlikçilerine sesleniyorum; bu vatan sahipsiz değildir. Bu vatan kimsesiz değildir. Bu vatanın sahibi necip Türk Milletidir.” ifadelerinin ardından, “Ne mutlu Türk’üm diyene!”
Program, Dj Tucker ve Dj Serhat Keçe tarafından hazırlanan 90'lar-2000'ler Gençlik Eğlencesi ile sona erdi.