Türkgün Gündem Buse Terim'i sinirlendiren soru!

Buse Terim'i sinirlendiren soru!

Ünlü isimleri dolandırdığı iddia edilen Seçil Erzan'ın yargılandığı davada, avukat Candaş Gürol'un ifadesinde, Fatih Terim'e kırgın olduğunu belirtmesiyle ilgili sorulan soru üzerine ünlü teknik direktörün kızı Buse Terim tepki gösterdi.

KAYNAK: Demirören Haber Ajansı

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma sabah saat 11.30 sıralarında başlamış öğlen saat 13.30 da ara verilmişti. 14.30 sıralarında yeniden başlayan duruşmada Seçil Erzan'ın savunmasının ardından müştekilerin ifadelerine geçildi.

Şikayetçi Buse Terim Bahçekapılı ifadesinde, "2 Kasım 2022 de kuzenim Terim Arıcan, benim Denizbank'ta vadeli param var dedi. Seçil Erzan fonundan bahsetti. Fonun iyi olduğunu söyledi. Ben de hu konulardan anlamadığım için kendisiyle görüştüm. Seçil Erzan'a vadede olan paramı 190 bin doları verdim. Daha önce bu konuyu ailemle konuşmadım. Babam Fatih Terim'le bu konuda konuşmadım, soru sormadım, bahsetmedim." dedi.

Sadece bankacılık işlemleri için Seçil Erzan'la konuştuğunu söyleyen busa terim, "Eşimin Seçil Erzan'ın bahsettiği fonu söylediğinde evet benimde param orda dedim. Ben Seçil Erzan'a para teslim etmeden önce hiç konuşmadım. Evrak istediğimizde parayı teslim ettiğimiz gün işi nedeniyle acil çıktığı için verememiş sonrası için ise bahaneler sunulmuş. 190 bin dolar zararım var. Şikayetçiyim. Seçil Erzan, banka müdürü olmasaydı parayı kesinlikle vermezdim." açıklamasında bulundu.

BUSE TERİM'İ KIZDIRAN SORU

Buse Terim'in ifadesi sonrası bir sanık avukatı söz alarak Fatih Terim'in adının fonda geçtiğini ve kendilerini uyarıp uyarmadığını sordu. Avukat ayrıca Fatih Terim'in eski avukatı ve aynı zamanda Seçil Erzan'ın eski nişanlısı olan Candaş Gürol'un da ifadesinde, "Fatih Terim'e kırgınım" dediği kısmı hatırlatınca sinirlenen Buse Terim, "Siz Candaş bey buraya geldiğinde ona şunu sorun, madem ki Seçil hanımın bunları yaptığına uyanmış, neden müvekkillerini uyarmamış?" dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *