TÜRKGÜN ÖZEL HABERİ
‘GENÇLER BATI MÜZİĞİNİN ETKİSİ ALTINDA’ DİYEN SANATÇI ÇAĞDAŞ SUSEVEN UYARDI:
Türk müziği her geçen gün biraz daha unutuluyor, yeni nesilden uzaklaşıyor. İnternette fenomen olan kişileri ön plana çıkarıp, onlar üzerinden para kazanmak isteyen yapımcıların bilgisayar ortamında sesleri değiştirerek, ortaya bir ‘marifet’ sermesi, gerçek Türk müziğinin yavaş yavaş yok olmasına sebep oluyor. Çağdaş Suseven, sektörün önde gelen, eğitimli ve güçlü seslerinden. Bilgisayar yardımıyla sıradan seslerin iyi şarkıcılara dönüştürülme çabasının olduğuna değinen Suseven, çabuk tüketilen müziklerin ortaya çıktığını, yıllar boyu bu şarkıları dinleyen halkın kulağında deformasyon oluştuğunu söyledi.
GENÇLER ESİR, YAŞAM ŞEKLİMİZ TEHLİKE ALTINDA
“Gençlerimiz, başka tür müzik türlerinin esiri olduğu için, varolan romantik ruhlarını kaybettiler” diyen Suseven, şu uyarılarda bulundu: Günümüz şarkılarında ve kliplerinde gerçek aşka ve sevgiye değil, çabuk tüketime ve çabuk cinselliğe teşvik var. Z kuşağını doğru bilinçle eğitemezsek müziğimizin, dolayısıyla yaşam şeklimizin de geleceği tehlike altında olacaktır. Bizler, özenti değil özenilmesi gereken bir milletiz. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk vefatından önce Türk müziğinin gelişimi için Batılılaşmaya önem vermiş, fakat bunun kendi kültürümüzü bozmadan olması gerektiğini ifade etmiştir. Başka milletlerin müziğine, yaşam şekline bu özenti neden, anlamış değilim.
SAÇMA SAPAN SÖZLER
RAP ve HipHop’un, bir müzik dalı olarak görüldüğünü, ancak dümdüz konuşmanın, bunları belli bir ritime oturtmanın kendisine müzik olarak gelmediğini ifade eden Suseven, “Herkes saçma sapan sözleri bir araya getirip hızlı konuşur gibi müzisyen olduğunu sanıyor. Ne yazık ki bu tür müzik sektörde sıkça yer bulabiliyor.” dedi.
Sanatçı Çağdaş Suseven, günümüzde çok iyi ustaların şahane besteler yaptığını, ancak bunları yayınlayacak platformların, yapımcıların olmadığından da dert yandı. Her yıl konservatuardan yüzlerce gencin mezun olduğunu ifade eden Suseven, “Bu kişiler çalışabilecek yer bulamıyor” dedi.
GERÇEK HUZUR BİZİM MÜZİĞİMİZDE
Daha önce Türk müziği hakkında bilimsel bir çalışma yaptıklarını da anlatan başarılı sanatçı, şunları söyledi: Birtakım aletlerle, önce günümüzden, ardından Türk müziğinden bazı eserler dinlettik insanlara. Bunların beyinde yarattığı frekansları ve kişilerde oluşturduğu etkilerini deneyledik. Çok uzun yıllar önce Türk müziği makamlarının şifalı etkileri araştırılmış ve bilimsel olarak kanıtlanmıştı. Bunun bir benzerini teknoloji yardımıyla onaylamış olduk. Radyolarda sürekli çalan bu tarz müziklerin insan beynini yoran, yıpratan bir yanı olduğu kanıtlanmıştır. Gerçek huzur ve dinginlik bizim müziğimizde.
ÖZÜMÜZÜ KAYBETMEDEN YAŞAMALIYIZ
Sadettin Kaynak’la birlikte Türk müziğinin yeni bir çağ yakaladığına değinen Çağdaş Suseven, eski enstrümanların Batı müziğinin karşısında eksik kaldığını, bu nedenle senfoni orkestralarıyla icra edildiği zaman müziğimizin çok daha etkili bir hal aldığını anlattı. Bir dönem TRT’de bu tip çalışmaların yasaklandığı için müziğimizin gelişimini tamamlanmadığını, birkaç notanın değişimi yüzünden matematiksel hesaplamalarla çoğu şarkının yasaklandığını ve bestecilerin küstüğüne dikkat çeken sanatçı Suseven, gazino kültürünün belinde tabanca, etrafta su gibi para harcayan, etrafına gösteriş yapan, mafyavari kişilerin artmasıyla yok olduğunu söyledi. Suseven sözlerini şöyle sürdürdü: Bu tarz insanlara Müzeyyen Senar’ı, Sevim Tuna’yı nasıl anlatabilirsiniz ki. Türk müziği naif, kibardır. Daha varoş diyeceğimiz bir ağız ve dil oturdu ülkenin her kesiminde. Ve daha çok bağırarak şarkı söyleyen sesler çıktı. Şarkılar da buna muvâzi olarak değişim gösterdi. Hayatta değişmeyen tek şey değişimdir. Ama özümüzü, kimliğimizi, kültürümüzü kaybetmeden yaşamalıyız bu değişimi. Yoksa bambaşka kültürlerin esiri olarak kimliğimizi kaybederiz.