BM ve İnsan Hakları İzleme Örgütü raporlarından derlenen bilgilere göre, Suriye'de 2013'den bu yana YPG/PKK, çocukları savaşçı olarak kullanarak savaş suçu işledi.
BM'nin raporuna göre, YPG/PKK, 2016’da bünyesinde 46 çocuk savaşçı bulundururken, bu sayı 2017’de 224’e çıkmıştı.
225 saldırıyla okul ve hastanelerin en fazla hedef alındığı ülkelerin başında yer alan Suriye'de, saldırıların çoğunu rejim ve destekçileri gerçekleştirilirken, terör örgütü YPG/PKK da iki okula saldırı düzenledi.
Suriye'de YPG/PKK 14 okulu mühimmat deposu olarak kullanırken, geçen yıl Suriye'de en fazla çocuk savaşçı ise YPG/PKK'nın ismini kullandığı SDG tarafından kullanıldı.
Suriye'de tespit edilen 806 çocuk savaşçıdan 313'ü bu örgüt bünyesinde yer aldı.
SDG bünyesindeki çocuk savaşçıların yüzde 40'ını kız çocukları oluştururken, bunlardan 20'sinin 15 yaşının altında olduğu, 119 kız çoğunun ise aktif olarak çatışmalarda yer aldığı tespit edildi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün çağrıları
Diğer yandan İnsan Hakları İzleme Örgütü de yayımladığı raporlarla, YPG/PKK'nın çocuk savaşçı kullanımına derhal son vermesi çağrısı yaparak, özellikle 15 yaş altındakilerin silah altına alınmasının bir savaş suçu teşkil ettiğinin altını çizdi.
"Kürt Yönetimi Altında: Suriye'de PYD tarafından Yönetilen Bölgelerdeki Hak İhlalleri" başlığını taşıyan 2014'deki bir raporda, PYD'nin siyasal muhaliflerine yönelik keyfi tutuklamalarını, tutuklulara yönelik kötü muameleyi ve çözülmemiş kaçırma ve cinayet vakalarını belgelemişti.
Rapor ayrıca PYD'nin polis teşkilatı ve silahlı kanadı Halkın Korunma Birimleri'nde (YPG) çocukların kullanıldığını ortaya koymuştu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, YPG'nin 2013 yılında 18 yaşının altındaki çocukların askeri amaçlarla kullanılmayacağını taahhüt etmelerine karşın, bu sorunun devam ettiği bulgusuna ulaşmıştı.
BM Genel Sekreteri’nin silahlı çatışmalarda çocuklar konusundaki özel temsilcisi Virginia Gamba, 29 Haziran’da BM Cenevre ofisinde bir araya geldiği SDG yöneticisi Mazlum Abdi ile örgütün “bünyesindeki çocuk savaşçıları bırakması için” eylem planına resmi törenle imza atmıştı. Ancak sonrasında bu durumun son bulduğuna ilişkin BM veya diğer uluslararası kurumlarca bu yönde bir rapor yayımlanmadı.