Kadir Yıldız / TÜRKGÜN
CHP’li üst düzey isimlerin uzun süredir cumhurbaşkanı adaylarının Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu dillendirmesi masanın diğer ortaklarında huzursuzluğa neden olmuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun telkiniyle parti yetkililerince masa yoklaması yapıldığı iddiaları gündeme gelmiş ancak Kılıçdaroğlu net bir şekilde “adayım” diyememişti.
Son kozlarını oynuyor
Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık konusunda baskıyı artırmasına bir yenisi daha eklendi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, partilerinin adayını açıkladı.
Altay, “6'lı masa adına konuşursam hadsizlik yapmış olurum ama CHP'nin adayı Bay Kemal. Gönüllerdeki aday falan değil, düz söylüyorum adayımız Bay Kemal” dedi. Engin Altay’ın net konuşmasının arkasında Ekrem İmamoğlu’nun yarıştan çekilmesinin olduğu iddia edildi.
Nasıl ikna etti?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı yarışına katılması CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu rahatsız etmiş ve bu süreç karşılıklı düelloya dönmüştü. Kılıçdaroğlu’nun geceliği 100 bin TL’lik otel odasında konakladığı fotoğrafının servis edilmesi ve İmamoğlu’nun sosyal medya üzerinden partililer tarafından çeşitli bahanelerle hedef alınması bu sürecin kıran kırana geçtiğini gösterdi.
Ancak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir açılış sebebiyle İstanbul’a gitmesi ve İmamoğlu ile burada 2,5 saate yakın baş başa yaptığı görüşme dikkat çekti.
Bu görüşmede Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu’nu ikna etiği ve cumhurbaşkanı adaylığı yolunda destek sözü aldığı iddia edildi. Ancak bu pazarlığın ne karşılığında gerçekleştiği ise muammasını korumaya devam etti. İmamoğlu adaylık sevdasından vazgeçmesi karşılığında ne aldı? Kemal Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’na nasıl bir teklifte bulundu?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na afet yaşandığı sırada tatilde olmasından dolayı partililerin bile tepki göstermesine rağmen, “Afet önceden haber vermez. Belediye başkanları tatilde olabilirler. Bunlar birer insan” sözleriyle sahip çıkan Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun desteği karşılığında her riski göze aldığını gösterdi.
Al takke ver külah Kemal Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu ile yaptığı görüşmede 6+1’li masanın CHP’nin adayını desteklemekten başka bir seçeneği olmadığının, bu ismin ise parti genel başkanının olmasının gerektiği üzerinde durulduğu iddia edildi. İmamoğlu-Kılıçdaroğlu çekişmesinin artık son bulması için net açıklamalar yapılması gerektiği belirtildi. Ekrem İmamoğlu’nun adaylık yarışından çekilip Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi karşılığında seçimlerden sonra parti genel başkanlık yarışında İmamoğlu’nun isminin ön plana çıkacağı ve Kılıçdaroğlu’nun da kendisine destek sözü verdiği iddia edildi. Seçim sonuçlarının bu kararı değiştirmeyeceği, her halükârda Kemal Kılıçdaroğlu’nun parti genel başkanlığından çekileceği öne sürüldü.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığının tescili anlamına gelecek olan bu ifadelere İP cephesinden henüz bir tepki gelmedi. Ekrem İmamoğlu da, Kılıçdaroğlu’nun telkinlerine rağmen net bir açıklamada bulunmadı. Önümüzdeki günlerde Akşener-İmamoğlu’nun bir görüşme gerçekleştireceği ve bu görüşmenin ardından 6+1’li masanın adaylık pazarlığında son virajın alınacağı belirtildi.
HDP çizgiyi çekti
6+1’li masanın ortak adayının belirlenmesinde kilit rol oynayan HDP’nin, ittifakın diğer ortağı İP Başkanı Meral Akşener ve CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a kota koymasının ardından Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına onay verdiği tezleri daha da güçlendi.
Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, cezaevinden yaptığı “Türkiyelileşme” mesajıyla masadaki ortağı İP’e “kahvaltı masasında eşitiz” göndermesinde bulundu. HDP’yi sempatik gösterme sürecinde İP’e sessizliğini koruması telkininde bulunan HDP’li yöneticiler diğer taraftan da adaylık sürecinde baskın rol oynadıklarını bir kez daha hatırlattılar.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan katıldığı bir programda, "Ben Meral Akşener'in cumhurbaşkanlığı adaylığına çok sıcak bakmıyorum. Çünkü; daha demokrat, daha bağımsız, daha özgürlükçü ve gerçekten daha bir kadın olması gerekiyor. Ben Akşener'in siyasetine karışacak bir insan değilim, herkes kendi siyasetini yapar. Ancak durduğu çizginin ve yönetim anlayışının cumhurbaşkanlığına çok uygun olmadığını düşünüyorum" ifadelerini kullanmıştı.
Bir tepki de HDP eski Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir’den geldi. Pir, “Kimse Mansur Yavaş'ı parlatmasın. Ne ona ne de Akşener'e HDP'lilerin vereceği oy yok!” dedi.
BİRBİRLERİNE DÜŞTÜLER
İttifak içinde yeni bir ittifakın gündemde olduğu 6'lı masada kriz çıktı. DEVA Partisi lideri Ali Babacan, "Davutoğlu, 'Üç parti (Saadet, Gelecek ve Deva) deklarasyon yapalım' diye önerdi. Bir arkadaşımız bile desteklemedi" diye konuştu. Bu açıklama üzerine Gelecek Partisi'nin kurucu isimlerinden biri olan Abdülkadir Baykay, Babacan'a yönelik ağır ifadeler kullanarak "En büyük hata sizi adam yerine koyup bu teklifi götürenlerdedir" ifadelerini kullanmıştı.
Bu ifadeler 6+1’li masanın son toplantısının nasıl bir havada geçeceğinin de ipuçlarını verdi. Ahmet Davutoğlu’nun masanın ortak adayını destekleyeceği ancak Ali Babacan’ın kendisinin aday olacağı ve seçimlere de partisinin amblemiyle gireceği konuşulmaya başlandı. Babacan’ın bu yolla Gelecek Partisi’ne gidebilecek oyların önüne geçmeyi hedeflediği belirtildi.