21 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Gündem CHP’nin eskisi de aynı, yenisi de...

CHP’nin eskisi de aynı, yenisi de...

Partisinin grup toplantısında “CHP eski CHP değil” ifadelerini kullanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözleri tartışılmaya devam ediyor. Eski CHP geçmişte terör destekçilerini Meclise taşımıştı, yeni CHP de bugün aynısını yapıyor. CHP’nin değiştiğini ifade eden Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na parti içinden tepkiler yükselse de tarih böyle değişimin olmadığını gösteriyor.

6 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
CHP’nin eskisi de aynı, yenisi de...

Kadir Yıldız / TÜRKGÜN

20 Ekim 1991 genel seçimlerinde Halkın Emek Partisi (HEP) ile ittifak yapan Sosyal demokrat Halkçı Parti (SHP) Hatip Dicle ve Leyla Zana’nın da yer aldığı 22 HEP’liyi TBMM’ye taşıdı. Hakkâri, Bitlis, Van, Mardin, Batman, Muş, Diyarbakır, Adıyaman, Şanlıurfa ve Mardin gibi Güneydoğu illerinde SHP’nin milletvekili adayları HEP tarafından belirlendi. İstanbul, İzmir ve Ankara’da da listelerde yer ayrıldı.

PKK terör örgütünün siyasi uzantılarını 91 seçimlerinde gazi meclise taşıyan SHP’ye ve HEP’lilerin bölücü söylemlerine tepkiler her geçen gün arttı. Daha sonra HEP’li vekiller, açılan davalar nedeniyle DEP grubunu kurarak SHP’den ayrıldılar. Bu ittifaktan geriye CHP’nin tarihine yazılan kara bir leke kaldı.

Baykal karşı çıktı

SHP içinde ise özellikle gelecekte Genel Başkan sorumluluğunu üstlenecek olan Deniz Baykal’ın başını çektiği bir grup, başından beri HEP ile iş birliğine olumsuz bakıyordu. Terör örgütü ile oldukça içli dışlı bir görüntü veren bu hareketin partinin kurumsal kimliği ve tarihine zarar vereceğine, bunun da oy kaybına neden olacağına inanıyorlardı. Bu anlamda SHP içinde parti yönetimi ile Deniz Baykal grubu arasında bir gerilim yaşandı. Ancak bu durum Erdal İnönü liderliğindeki SHP’nin tutumunu değiştirmeye yetmedi ve dönemin PKK sözcüleri ile seçimlerde ittifak yapıldı.

Ecevit ‘Bölücülük’ dedi

HEP ile ittifak konusunda SHP’ye en büyük muhalefeti yapan ve ciddi bir oy kaybı yaşamasına neden olan diğer bir siyasi lider ise Bülent Ecevit liderliğindeki DSP oldu. 1989’dan itibaren SHP ile HEP arasındaki yakınlaşmaya muhalefet eden Ecevit, bu yakınlaşma 1991’de iş birliğine dönüşünce sesini yükseltmeye başladı. Ecevit’e göre, SHP “bölücülük” yapıyor; bir etnik bölücülük yapan harekete destek oluyordu. Seçim kampanyasında bunu ustalıkla kullanan Ecevit’e SHP’nin tek yanıtı ise “Ecevit’in solcu olmadığı” oldu.

Kentler çöp yığınına döndü

1991 genel seçimlerde yaptığı ittifak ile siyasi tarihe kara bir leke olarak geçen SHP (CHP) bunun yanı sıra yerel yönetimlerdeki beceriksizliğiyle de döneme damgasını vurdu.

1989’da başta Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Gaziantep ve Kayseri olmak üzere toplam 39 ilin belediye başkanlıklarını kazanan SHP (CHP) buraları çöp yığınlarının ve su kuyruklarının oluştuğu kentler hâline getirdi. Belediyelerin beceriksizliğinden dem vuran dönemin köşe yazarları dahi bu rezaleti köşelerine taşıdı ve belediye başkanlarının istifalarını istedi.

Örneğin Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Altan Öymen 27 Ağustos 1993 tarihinde kaleme aldığı köşe yazısında, “İstanbul’un küçük ve büyük belediyelerden çoğu, en temel bir belediye hizmetini bile, devamlılık içinde sürdürmeyi beceremiyor. Bir “çöp” işini bile yıllardır halledemeyen bu belediyeleri “başarılı” saymak, zaten mümkün müydü?” sözleriyle eleştiriyordu.

Yeni CHP HDP’ye yaslandı

Eski-Yeni CHP tartışmalarını başlatan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin ilkelerinden kopuşunu hızlandıran politikaları 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra hız kazandı. AK Parti iktidarının değişmesi için HDP’ye sarılan CHP bu konuda sınır tanımadı. Eski CHP (SHP) dönemin PKK uzantısı HEP’lileri Meclis sıralarına taşırken, yeni CHP ise HDP’yi sırtına aldı.

7 Haziran seçimleri öncesi bağımsız olarak seçimlere katılan HDP’nin bu seçimlere parti simgesiyle girme kararı vermesi üzerine en büyük desteği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan aldı. Kılıçdaroğlu seçim öncesi yaptığı bir açıklamada PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin yüzde 10 barajını geçmesini istediğini söylemişti. 7 Haziran seçimlerinin ertesi sabası ise HDP’nin yüzde 10 barajını aşması üzerine CHP’li Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, şükür pilavı dağıttı.

Yeni CHP’nin oklarını milli şuuru yaralamak için kullanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 3 Temmuz 2017 tarihinde HDP’liler ile birlikte sözde adalet yürüyüşünü gerçekleştirdi. Terör örgütü PKK elebaşı Mustafa Karasu’nun yürüyüşü destekleyen açıklamasının ardından HDP, Adalet Yürüyüşü’nde yer alacaklarını duyurdu. HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, milletvekilleri Celal Doğan, Erol Dora, Ertuğrul Kürkçü, Feleknas Uca ve Mithat Sancar, Eş Genel Başkan Yardımcıları Saruhan Oruç ve Sezai Temelli, MYK üyeleri Beyza Üstün, Murat Mıhçı ile Mardin Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Ahmet Türk CHP’nin başlattığı Adalet Yürüyüşü’ne katılanlar arasında yer aldı.

Hedefleri ortak

16 Nisan 2017 Anayasa değişikliği referandumunda HDP ile birlikte hayır kampanyası yapan CHP, 24 Haziran 2018 seçimlerinde ise Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması halinde aynı adayı destekleyeceklerini ifade ettiler.

24 Haziran genel seçimlerinde istedikleri sonuca ulaşamayan CHP ve HDP, yanlarına aldıkları İP ile 31 Mart 2019 yerel seçimlerine ittifak hâlinde girdiler. HDP; İstanbul, Ankara ve İzmir’in de aralarında bulunduğu 11 büyükşehirde aday çıkarmadı. Bu büyükşehirler; İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Hatay, Aydın, Antalya, Bursa, Gaziantep ve Adıyaman oldu.

CHP’nin İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 4 Temmuz 2019 tarihinde yaptığı, “Sayın Demirtaş’a 23 Haziran öncesi söylemleri ve ortaya koyduğu teşvik ve destekten ötürü teşekkür ederim. İmkân olsa kendisini ziyaret etmek isterim” sözleriyle bu ittifaktan memnuniyeti dile getirdi.

6+1 formatında oluşturdukları ittifak masası ile 2023 genel seçimlerinde başarı elde etmeyi planlayan CHP, her fırsatta Kandil’in parmak sallamalarına maruz kalıyor. Buna göre rotasını çizen Kemal Kılıçdaroğlu da HDP’nin yani Kandil’in onayını almadan ittifakın ortak adayı olduğunu açıklayamıyor.

Terörle mücadeleye birlikte ‘Hayır’ dediler

Irak ve Suriye’de terörle mücadele den kahraman askerlerimizin operasyonlarına devam etmeleri için TBMM’ye getirilen tezkereyi uzatma teklifine HDP’nin parmak sallamasından sonra CHP’de hayır oyu kullandı. Tezkere Meclisten geçti ama CHP siyasi tarihine bir kara leke daha ekledi.

HDP Eş Başkanı Mithat Sancar Suriye tezkeresine “hayır” deyin çağrısı yapması üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tezkereye hayır oyu vereceklerini ifade etti. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise Türkiye’nin, Kuzey Irak ve Suriye’den yönelen terör unsurlarına cevap vermek ve sıcak takip yapmak için tezkereye ihtiyaç olmadığını öne sürdü.

Beceriksiz belediyecilik kaldığı yerden devam

SHP (CHP) şehirleri çöp yığınlarının ve su kuyruklarının oluştuğu kentler hâline getirdi. Şimdi de CHP’nin beceriksiz belediyeciliği aynı şekilde devam ediyor.

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP ve İP ile yaptıkları ittifak sonrası İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerini kazanan ittifak, bu metropolleri 30 yıl öncesine tekrar götürdü. Şehirleri çöp yığınları ve su kuyruklarına teslim eden CHP’li belediye Başkanları tatil yapmaktan ise geri kalmadı.

İstanbul sel altında kaldığında Bodrum’da tatilde olan, yüzlerce araç kar yağışı nedeniyle yollarda kaldığında kendisi İngiliz Büyükelçi ile balık sefası süren ve hastane yolunun asfaltını atmaktan aciz kalan bir belediye başkanı İstanbul halkına reva görüldü. SHP’nin (CHP) 1989 yılında teslim aldığı İstanbul manzaralarını tekrar yaşatan bir belediye başkanının tesadüf ile izah edilememesi bu durumun CHP’nin geleneği olduğunu gözler önüne serdi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ise Ankara’yı sel aldığında şehir dışındaki toplantılara katılan, iş yerine algı belediyeciliği yapmaya çalışan biri olarak CHP’nin tarihine yakışır bir tutum sergiliyor.

İzmir, Adana, Antalya, Mersin gibi büyükşehirler ise vizyonsuz yönetimler tarafından kaderine terk edilmiş bir durumda. Çöp kokularının sokakları sardığı, yollarının köstebek yuvasına döndüğünü bakımsız kentler hâline dönüşmeye başladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Yeni kanun basına ve çalışanına avantaj sağlayacak

Yeni kanun basına ve çalışanına avantaj sağlayacak