Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına tepki göstererek, "Sen önce benim bu başörtülü kızlarımdan, bacılarımdan git helallik dile." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
"Tüm milletimizin, tüm İslam aleminin başı sağ olsun"
Sözlerimin hemen başında, dün vefat eden mütefekkir, şair, yazar ve mücadele insanı Sezai Karakoç'a Allah’tan rahmet diliyorum.
Yakınlarının, sevenlerinin, bir medeniyet tasavvuru olarak gördüğü diriliş davası yolunda kendisini takip edenlerin, okuyucularının, tüm milletimizin, tüm İslam aleminin, tüm insanlığın başı sağ olsun.
"İslam medeniyetini aynı zamanda bir fikir medeniyeti olarak telakki ediyordu"
Mehmet Akif'ten Necip Fazıl’a uzanan milli sanat ve düşünce nehrimizin günümüze akan temsilcilerinden olan bu müstesna değerimizin vefatı, hepimiz için çok önemli bir kayıptır. Kendisi İslam medeniyetini aynı zamanda bir fikir medeniyeti olarak telakki ediyordu. İnsanı düşüncede hayat arayan, düşüncesi dirilmeden inancı dirilmeyecek, inancı dirilmeden sanatı ve edebiyatı dirilmeyecek bir varlık olarak görüyordu. Şiirleri, yazıları ve sohbetleriyle dal budak salan, sanatını da işte bu diriliş ağacının gölgesi altında şekillendirmişti.
Onun “Ben Müslümanım, insanlığın türküsünü söylüyorum” sözü bile tek başına hepimizi üzerinde uzun uzun düşündürmeye yeterli mesajlarla yüklüdür.
Bizden önceki neslin ve bizim neslimizin olduğu gibi bugünkü gençlerin ve sonraki kuşakların da kendisinden öğrenecek çok şeyi, alacak çok feyzi, ilhamı olduğuna inanıyorum. Elbette Sezai Karakoç’u hepimizin gençliğinin şiiri Mona Rosa’sız anmak olmaz.
Bir daha ölmemek üzere ölünün ayağa kalkışı olarak tasvir ettiği ebedi dirilişine kavuşan Sezai Karakoç’a bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.
"Sayın İsmet Yılmaz’a yeni görevinde başarılar diliyorum"
Biraz önce sizlerin takdiriyle AK Parti Türkiye Büyük Millet Meclisi Grup Başkanlığına seçilen Sivas Milletvekilimiz Sayın İsmet Yılmaz’a yeni görevinde başarılar diliyorum. Prof. Dr. Naci Bostancı hocamız, 2023 seçimleri hazırlıklarında önemli sorumluluklar üstleneceği için görevinden affını istedi. Naci Hocamıza, Grup Başkanı sıfatıyla bugüne kadar yaptığı hizmetler için şahsım, grubum adına ayrıca teşekkür ediyorum. Kendisiyle yeni vazife alanlarında yakın çalışmayı inşallah sürdüreceğiz.
İsmet Yılmaz kardeşimiz, geçmişte kamuda ve özel sektörde başarılı hizmetleri olan, 2011 yılından beri de milletvekili, bakan, Meclis Başkanı, Komisyon Başkanı olarak görev üstlenen tecrübeli bir arkadaşımızdır. Bütçe görüşmeleri ve sonrasında çok önemli yasa çalışmalarının gündeminde olduğu grubumuzun, İsmet Yılmaz kardeşimizin riyasetinde ahenkli ve verimli bir şekilde çalışmayı sürdüreceğine inanıyorum.
"Meclis’in lokomotifi, Cumhur İttifakını oluşturan partilerin milletvekilleridir"
Milli iradenin tecelligahı olan Meclis’in lokomotifi, Cumhur İttifakını oluşturan partilerin milletvekilleridir. Sizler ne kadar iyi çalışır ne kadar hayırlı işlere imza atarsanız, demokrasimizin üç sacayağından biri olan yasamanın gücü ve itibarı o derece artar.
Her ne kadar bu çatı altında istisnai de olsa milletvekilliği sıfatının gerektirdiği vakara, duruşa, ahlaka ve haysiyete sahip bulunmayanlar çıkabilse de Meclisimiz milletimizin gözbebeğidir.
"Bu çatının altı bu tür kadınlara asla müsaade etmez"
Hukuki süreç nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, şehit yakınlarına hakaret edenlerin, bizim de milletimizin de gözünde milletvekilliği sakıt olmuştur. Bu küfürbaz, terbiyesiz, yüzsüz, erdemsiz kişiliklere hak ettiği dersin, gittikleri her platformda ve sandıkta mutlaka verileceğine inanıyorum. Hele hele genel başkanı bir bayan olanın küfrü asla yenilir yutulur değil. Ne yazık ki bu çatı, bu çatının altı bunu da gördü. Ben diyorum ki millet işte bu tür bu bayana gereken dersi, gereken cevabı inşallah 2023’ün haziranında verecektir. Zira bu çatının altı bu tür kadınlara asla müsaade etmez.
"Milletimizin değer dünyasında bu iki tavrın yeri de adı da bellidir"
Karşınıza geçip bölücü örgüt propagandası yapana mahcup bir edayla mukabele ediyorsunuz. Buna karşılık şehit yakınının hiçbir hakaret içermeyen isyanına bacısına söverek ve kendisini tekmeleyerek cevap veriyorsunuz. Milletimizin değer dünyasında bu iki tavrın yeri de adı da bellidir. Şehitlerinin emanetlerine ve gazilerine saygı göstermeyenler, ülkesinin milli güvenlik çıkarlarına öncelik vermeyenlerden bu millete hayır gelmez.
"Bu defa doğrudan ülkemizin güvenliği hedef alınmıştır"
Meclisimiz bölücü terör örgütünün payandasından kurtulmayı başaramamış bir kesimin özellikle yükünü zaten uzunca bir süredir çekmektedir. Ülkenin ikinci büyük partisinin de kısır siyasi hesaplarla ve geçmişte verdiği oyları inkar pahasına bölücü örgütün çizgisine dümen kırması hepimizi üzmüş ve öfkelendirmiştir. Biz bunların yüzleri kızarmadan aynı yalanı tekrarlamalarına alıştık.
Kendileriyle hukuk önünde hesaplaşıyor, attıkları iftiraların bedelini ödetiyorduk. Ama bu defa doğrudan ülkemizin güvenliği, milletimizin huzuru, insanlarımızın geleceği hedef alınmıştır. Evet, CHP’nin tezkere oylamasında ve sonrasındaki tutumu doğrudan Türkiye’yi hedef almaktadır. Daha vahimi bu tutum değişikliğinin CHP’nin kendi iradesiyle değil, sınırlarımız dışından verilen talimatlarla gerçekleştirilmiş olmasıdır.
Bu oylamadan sonra CHP’nin sırtını kimler sıvazlıyor, CHP’ye kimler teşekkür ediyorsa ipini de onlar tutuyor demektir.
"Karın ağrılarını hepimiz biliyoruz"
Türkiye’nin Suriye’de oluşturduğu güvenli bölgeler vasıtasıyla terör tehdidini kendi topraklarından ve vatandaşlarından uzak tutmasına tahammül edemeyenlerin karın ağrılarını hepimiz biliyoruz.
"Sen önce benim bu başörtülü kızlarımdan helallik iste"
Dün helalleşme kavramına böyle bakan bir zatın, bugün birden böyle aydınlanma yaşayıp 180 derecelik bir dönüşle helalleşme peşine düşmesi ne kadar ilginç değil mi? Ey Bay Kemal, sen önce benim bu başörtülü kızlarımdan, bacılarımdan git helallik dile. Utanmadan, sıkılmadan hala kalkıyorsun diyorsun ki onların hukukunu biz koruduk. Neyi korudun be? Hayatın yalan, hayatın yalan… Biz bu işin gerisindeki niyeti görmesek, Kılıçdaroğlu’nun eline tutuşturulan senaryodaki rolünü oynamadan öte bir işlevi olmadığını bilmesek diyeceğiz ki olabilir. İnsan değişebilir, geçmişteki yanlışlarını görüp helalleşmek suretiyle önünde yeni bir sayfa açmaya herkesin hakkı vardır. Bay Kemal, ben seninle ilgili kazandığım davaları geri çektim mi? Çektim be, çektim. Ama sen bunların hiçbirinin kadrini kıymetini bilmedin, anlamadın. Sende anlayacak yüz de yok. Buradaki sorun şu ki; maalesef ortada bir değişim de yok, değişen kimse de yok. CHP aynı CHP, Kılıçdaroğlu aynı Kılıçdaroğlu, zihniyet aynı zihniyet. Sadece bunlara verilen rol değişti.
CHP'nin öncülüğünde hayata geçirilmeye çalışılan proje, eski Türkiye'yi hortlatma, demokrasimizi yıkma, ekonomimizi çökertme, insanımızı esir alma projesidir. Ülkemizi yabancılara şikayetle, yalan yanlış ifadelerle milletimizin gündemini fuzuli yere işgalle başlayan süreç milli çıkarlarımıza darbeler vurma safhasına geçmiştir.
"Elektriği maliyetinin yarısına hanelere ulaştırıyoruz"
Salgın döneminde hem ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın yanında yer aldık hem de süreci geçirmesini sağlayacak tedbirleri aldık. Aynı şekilde küresel düzeydeki fahiş artışlar sebebiyle birim maliyetleri döviz bazında 3-4 kat artan doğalgaz, akaryakıt, elektrik gibi ürünlerin fiyatlarını kontrol altında tutuyoruz. Doğalgazı maliyetinin dörtte birine, elektriği maliyetinin yarısına hanelere ulaştırıyoruz. Bay Kemal, bunu niye konuşmuyorsunuz? Herkes gibi bizim de dövizle aldığımız petrolden üretilen akaryakıtı Avrupa’nın en ucuz fiyatlarıyla vatandaşlarımıza biz sunuyoruz. Bunu niye söylemiyorsunuz?
"Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemek için gereken çabayı gösteriyoruz"
Kamu işçilerine ve memurlarına verdiğimiz yüksek oranlı zamlarla çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemek için gereken çabayı gösteriyoruz. İnşallah asgari ücreti de benzer bir anlayışla tespit ederek, dar gelirlilerin üzerindeki yükü olabildiğince hafifleteceğiz.
Milletimizle birlikte 15 Temmuzun ardından bu kirli kanalları kapatınca bu defa ekonomimiz doğrudan saldırı altına alındı. 2022 ve 2023'ü herhangi bir kırılmaya meydan vermeden, geride bırakabilirsek önümüzde hakikaten çok parlak bir gelecek bizi bekliyor.
"Sondaj filomuza dördüncü gemimizi de ekledik"
Türkiye halen 3 derin deniz sondaj gemisi ve 2 sismik araştırma gemisiyle Akdeniz’de ve Karadeniz’deki arama, sondaj çalışmışlarını sürdürüyor. Sondaj filomuza dördüncü gemimizi de ekledik. Üstelik bu gemi diğerlerinden farklı olarak yedinci nesil olarak adlandırılan en modern, en son teknolojiyle donatılmış, ilk defa bizim kullanacağımız sıfır, yeni bir gemidir. Dünyada bu geminin sınıfında toplam 5 gemi bulunuyor. Birine de biz sahibiz. Boyu 238 metre, eni 42 metre olan yeni gemimizle denizin 3665 metre derinliğine kadar sondaj yapabileceğiz. Hamdolsun artık sahip olduğumuz büyük sondaj filosuyla ülkemiz sınırları dışında da faaliyet gösterecek bir kapasiteye ulaştık. Ülkemize kazandırdığımız son teknolojiye sahip yeni gemimizin ülkemize, milletimize, enerji sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum.
