Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen A Haber - ATV ortak yayınında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Türkiye'de yaşanan sel ve orman yangınlarına ilişkin soru üzerine Erdoğan, hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi.
Selin ardından Rize'ye ve Artvin'in Arhavi ilçesine gittiklerini hatırlatan Erdoğan, burada vatandaşlarla bir araya geldiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Açıklamalarına orman yangınlarıyla ilgili olarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tür felaketlerin dünyanın gündeminde olduğuna işaret ederek, "Bugün dünya adeta yangın tehdidi altında. ABD yanıyor, Rusya yanıyor, Kanada yanıyor. Kimse kalkıp da 'Rusya niye yanıyor' diyemez. Ben sayın Putin'le konuştum. O halde iken bize 3 uçak, 4 helikopter gönderdi. Bu bir dayanışmadır. Afrika'nın yarısı yanıyor. Böyle bir durum var dünyada. İklim koşullarının tahrik ettiği bir durum sözkonusu. Temenni ederim ki bundan tüm insanlık kurtulmuş olsun" diye konuştu.
Türkiye'de yangınların yaşandığı bölgelerin yerleşim merkezlerinde CHP'li belediyelerin iş başında olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Antalya Büyükşehir Belediyesi, Muğla Büyükşehir Belediyesi birinci derecede sorumludur. İzmir aynı şekilde, Aydın aynı şekide. Denizli de öyle. Bunlar 'hayır bizim sorumluluğumuz yok' diyemezler. Açsınlar yerel yönetimlerdeki yasayı iyice incelesinler. Bunlar ne tür bir seferberlik yaptılar? Şu anda ne yapıyorlar?" diye sordu.
Ormanlık alanların imara açılması yönündeki spekülasyonlara yanıt veren Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: Benim Kültür ve Turizm Bakanına vermiş olduğum böyle bir yetki yok. Kendisi müddei olarak dürüst ise ispat etmesi lazım. Hukukta bir kelime vardır müddei iddiasını ispatlamak zorundadır. Ormanlar yansın, buralarda biz beton yığını binalar inşa edelim, haşa! Ben dikey mimariye karşı olduğuğunu söyleyen bir insanım. Betona nasıl olur da sahip çıkarım? Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Bütün bunlar ispati gerektiren bir şey. Buradaki belediyeler CHP'li belediyeler. Eğer buralarda imar planlamalarını yaparken buraları eğer ormandan yerler vermek suretiyle, maki gruplarından yer vermek suretiyle inşaatlar yapılmışsa bunun sorumlusu sensin. Senin belediyelerin. Burada biz AK Parti olarak her türlü müdahaleye varız. Çevre Şehircilik Bakanlığı olarak şu anda o belediyelerin olduğu yerlerde birçok yerleri yıktık, yıkmaya devam ediyoruz. Bay Kemal bu yıkılan yerlerden senin haberin yok mu?
Yangın söndürme çalışmalarında toplam 20 uçağın işbaşında olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"HAYATINI KAYBEDEN VATANDAŞLARIMIZA RAHMET DİLİYORUM"
Son günlerde yaşadığımız bu orman yangınlarında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Selin hemen ardından Rize'ye gittik. Arhavi'ye geçtik. Oradaki vatandaşlarımızla bir adeta miting türü buluşmamız oldu. Gerek esnaf gerek oradaki selin adeta istila ettiği evlerin durumu çok çok manidardı, üzücüydü. Bir taraftan valilerimize zarar tespiti noktasında gerekli talimatları verdik. Hem ayni hem nakti ne yapacağımızı bilelim. Kendilerinden birkaç gün içinde neticeyi almalarını istedik.
"TERMİK SANTRAL YANMA TEHDİDİ İLE KARŞI KARŞIYA"
Geniş bir kadroyla buralarda bulunduk. Tespitler yapıldı, yapılıyor. Bir taraftan da ödemelere başlanması talimatını verdik. Anında konut yapım işine de başlayalım istedik. 1 yıl içerisinde de TOKİ olarak konutları bitirip Rize ve Artvin'de konutların sahiplerine inşallah teslim edeceğiz. Yangın meselesinde 8. gün. Yangın şiddetiyle devam ediyor. Vilayetlerdeki yangının devam edişi. Birçok otellerde kalanlar var. Onların tahliye edilmesi çalışmalarımız oldu. Burada silahlı kuvvetlerimiz, kıyı emniyeti hepsi devreye girdi. Deniz ve karadan boşaltma çalışmalarını gerçekleştirdik. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de orman yangınlarında artış yaşandı. Burada siyasete yer olmamalı. 8 gün içinde 187 yangın çıktı. Şu anda 15 yangın devam ediyor. Bunların bir kısmı kontrol altında. Bütün bunlarla beraber 15 noktada devam eden yangınları kontrol altına alma çalışmaları sürüyor. Şu anda ülkemizin önemli işadamlarından birkaçının sahibi olduğu termik santral var ki, adeta yanma tehdidiyle karşı karşıya. Gün boyu uçaklar söndürme çalışması yaptı. Az önce kendileriyle görüşme yaptım. Şu an üç bakanımız ayrıca oradalar. Bunu söndürebilmek için aşırı rüzgar sözkonusu olmasa tabii ki söndürmek kolay olacak.
"YERLEŞİM MERKEZİ BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYELERİNİN SORUMLULUĞUNDA"
Bu ülkede muhalefet sizinle beraber mücadelenin içerisinde. 'Burada niye uçak, helikopter yok' diye bir yalan terörü estiriliyor. Şu anda 16 uçak var. Bugün gelenlerle 21'e çıktı. 57 helikopter var. 850 arasöz var. Bunlar çalışıyor. Devlet olarak bizim görevimiz nedir? Bizim görevimiz birinci derecede tarım, orman, hayvancılık yani bütün bu ormanların bakımı, ıslahı ve Allah göstermesin bu yangınlar olduğu zaman bunların söndürülmesi birinci derecede bizim sorumluluğumuz. Yerleşim bölgelerindeki yangının sorumluluğu kimin? Oradaki büyük şehir belediyelerinin sorumluluğundadır.
"BELEDİYELER 'HAYIR BİZİM SORUMLULUĞUMUZ YOK' DİYEMEZLER"
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Muğla Büyükşehir Belediyesi birinci derecede sorumludur. İzmir aynı şekilde, Aydın aynı şekide. Denizli de öyle. Bunlar 'hayır bizim sorumluluğumuz yok' diyemezler. Açsınlar yerel yönetimlerdeki yasayı iyice incelesinler. Bunlar ne tür bir seferberlik yaptılar? Şu anda ne yapıyorlar? 8 şehidimiz var. Orman teşkilatı şehitlerimizdedir. Hiçbir yerden kaçma noktasına gitmedik. 2002'de 14 adet 21 ton kapasiteli uçak var. 2021'de 682 adet iş makinası var. Bütün bunlarla beraber yangınla mücadeleyi sürdürüyoruz. Kaçamak yapmak yok. Üzerine üzerine gidiyoruz.
"ABD YANIYOR, RUSYA YANIYOR, KANADA YANIYOR"
Bugün dünya adeta yangın tehdidi altında. ABD yanıyor, Rusya yanıyor, Kanada yanıyor. Kimse kalkıp da 'Rusya niye yanıyor' diyemez. Ben sayın Putin'le konuştum. O halde iken bize 3 uçak, 4 helikopter gönderdi. Bu bir dayanışmadır. Afrika'nın yarısı yanıyor. Böyle bir durum var dünyada. İklim koşullarının tahrik ettiği bir durum sözkonusu. Temenni ederim ki bundan tüm insanlık kurtulmuş olsun. Kanada'da 4579 adet yangın çıkmış. Böyle bir durum var. Kanada'da 750 bin hektar alan yanmış. İspanya'da 448 orman yangını çıkmış. Orada da 57 bin 600 hektar alan zarar görmüş. İtalya'da 1085 yangın çıkmış. Bunların hepsini görüp, ona göre Türk siyaseti bunu değerlendirmesi lazım.
"BİRÇOK DEPREM OLAYI İLE KARŞI KARŞIYA KALDIK"
Orada bir kişi 'benim varım yoğum traktördür' dedi. Bakan Mustafa Bey'e söyledim 'Hiç uzatmayacaksın traktörü vereceksin' dedim. Birçok deprem olaylarıyla karşı karşıya kaldık. Bir Bingöl, bir Simav depremi. O yıkılan yerleri adeta sıfırladık. Yepyeni TOKİ ile binalar yaptık, sahiplerine verdik. Vatandaşımızı sahipsiz bırakmadık. Bu bir güven getiriyor. Son 19 yılda afetlerle mücadelede profesyonel yaklaşım sergiledik. Burada yangın ortamında 'bile başkanımıza güveniyoruz' diyorlar.
"EVİNİ BUL, YERLEŞ, KİRANI ÖDEYECEĞİZ DEDİK"
Zaman kaybına tahammülümüz yok. Vatandaş bunu görecek ki rahatlayacak. Hemen 'evini bul, yerleş, kiranı biz ödeyeceğiz' diyoruz. Bunu yaparken 50 bin lira sana destek vereceğiz diyoruz. Muhalefetin belediyeleri böyle bir şey yapıyor mu? Ben hemen talimat verdim, 'evin içini donatacaksınız' dedim. Bu ayni de olur, nakdi de olur. 50 bin liraya kadar her türlü desteği vereceğiz dedik. Şu anda valilelirimiz çalışmayı yapıyorlar.
"ORMAN YANGINLARI KOVİD-19 GİBİ BİR TEHDİTTİR"
Türk siyaseti maalesef muhalefetsiz bir siyasettir. Az önce söyledim. Türkiye'de muhalefetin terörü esiyor. Bunu bir tarafa koymak mümkün değil. ABD'de, Kanada'da, Rusya'da bu kadar yer yanar, tam aksine 'bize de ne düşer' diye iktidarın yanında yerlerini alır. Bizde maalesef böyle bir durum yok. Biz şu anda iktidarız. Elimizden geleni ardına koymadan yapmaya devam edeceğiz. Bizim Yüksek Askeri Şura toplantımız vardı. YAŞ'ta üye olan Dışişleri Bakanıma, İçişleri Bakanıma 'siz gelmeyin, bölgede kalın, çalışmalara devam edin' dedim. Bu arkadaşlarım 8 gün orada yattılar, orada kalktılar. Milletvekili arkadaşlarım da öyle. Biz dertliyiz. Bu yerler yanıyorsa bizim ciğerimiz de yanıyor. Öyleyse elimizden ne geliyorsa sonuna kadar yapacağız Amerika ne yapmış, Yunanistan ne yapmış? Bunu ben bilmeyeceksem iktidar olarak kim bilecek? 19 yılda tecrübe edindik. Bizden önce yapılanları da gördük. Dünyada neler olup bitiyor takip ediyoruz. Siyasetin içinde 40 yıl tecrübem var. Hep birlikte bu çalışmayı yürüttük. Orman yangınları da şu an tüm dünyanın mücadele ettiği adeta Kovid-19 gibi uluslararası bir tehdittir.
"CANLI HAYVAN SAHİPLERİNE ÖDEMELERİNİ YAPACAĞIZ"
Muhalefetin yaptığı yalan terörüdür. Bir tespitin varsa dürüst yap. Dürüst yap da adam sansınlar, biz de oradan bir şeyler kapalım. Hırvatistan yanıyor. Bizim de ciğerimiz yanıyor. Televizyonda konuşuyorlar, 'canlılar yandı' eyvallah. Yahu yangın olur da ormandaki canlılar yanmaz mı? Biz bu canlıların sahiplerine hepsine ödemelerini yapacağız. Bunun çalışmaların talimatını valilerimize verdik. Vatandaşımızın yaylalarda, benim yörük kardeşlerimin geçim kaynağı o. O olacak ki, peynirini yapacak, çökeleğini yapacak.
"BURADA İNŞAAT YAPILMIŞSA SORUMLUSU SENSİN"
Bay Kemal'e vereceğim bir cümlelik cevap var. Benim Kültür ve Turizm Bakanına vermiş olduğum böyle bir yetki yok. Kendisi müddei olarak dürüst ise ispat etmesi lazım. Hukukta bir kelime vardır müddei iddiasını ispatlamak zorundadır. Ormanlar yansın, buralarda biz beton yığını binalar inşa edelim, haşa! Ben dikey mimariye karşı olduğuğunu söyleyen bir insanım. Betona nasıl olur da sahip çıkarım? Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Bütün bunlar ispati gerektiren bir şey. Buradaki belediyeler CHP'li belediyeler. Eğer buralarda imar planlamalarını yaparken buraları eğer ormandan yerler vermek suretiyle, maki gruplarından yer vermek suretiyle inşaatlar yapılmışsa bunun sorumlusu sensin. Senin belediyelerin. Burada biz AK Parti olarak her türlü müdahaleye varız. Çevre Şehircilik Bakanlığı olarak şu anda o belediyelerin olduğu yerlerde birçok yerleri yıktık, yıkmaya devam ediyoruz. Bay Kemal bu yıkılan yerlerden senin haberin yok mu?
"BUNDAN SONRA DA FİDAN DİKMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
19 yıl içerisinde 5 milyon 400 bin ağaç diktik biz. Hala da dikmeye devam ediyoruz. Veysel Bey döneminde diktik, Bekir Bey döneminde dikiyoruz. Yanan yerler böyle kel mi kalacak? Belli bir süre var. O süre dolmadan dikimi yapamıyorsunuz. Birçok yerde daha çok ağaç dikimini teşvik ediyorum. Bir an önce yetişmiş ağaçlarla görülmeye değer hale gelsin. Bazı yerlerde okul çocuklarımızla fidanları dikiyoruz. Bundan sonra bunu yapmaya devam edeceğiz.
"ŞU BELAYI DEF ETTİKTEN SONRA ADIMLARI ATACAĞIZ"
Arkadaşlarımızla, heyetlerimizle, ziraat mühendisi arkadaşlarımızla daha ne gibi çalışma yapabiliriz noktasında daha başarılı oluruz bunları da konuşmanın faydasına inanıyorum. İnşallah şu belayı defettikten sonra atacağımız adımlar bunun üzerine olacaktır. İnşallah bunun adımlarını atacağız.
"BİZİM CİĞERLERİMİZİ YAKANIN CİĞERLERİNİ YAKARIZ"
Burada böyle bir endişe başından itibaren hep taşıdık. Bu endişenin arkasından bir şeyler çıktı. Şu anda önce gözaltına alınanlar vardı, sonra tutuklananlar oldu. Tutuklananların ailesinde PKK'ya iltisaklı olduklarını tespit ettik. Geçen yıl Hatay'daki orman yangınlarında bu işi çok açık net yaşadık. Bu yıl yaşamadık dememizin anlamı yok. Böyle bir şey var mı, yok mu polis teşkilatımız, istihbarat örgütümüz incelemelerini yapıyor. Varsa tabii ki üzerine üzerine gideceğiz. Bizim ciğerlerimizi yakanın tabii ki ciğerlerini yakacağız. Bu kadar canlı yandı. Bal, arı kovanlarımız yandı gitti. Bunları görmeyecek miyiz? Birçok vatandaşlarımızın ekmek teknesiydi. Bunlara yönelik çalışmalarımızı yapacağız. O vatandaşlarımızın arı kovanlarını alıp teslim edeceğiz, onları yolda bırakmayız. Ortada bir cinayet var.
"ALÇAKÇA PLANLARI YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ"
Bu yangınlarla ilgili ihbar, belge, bilgi polis, jandarma, istihbaratımız tarafından etraflıca takip ediliyor. Bunları kovalıyoruz. Özellikle ormanlarımıza yönelik alçakça saldırı planlarını yakından takip ediyoruz. Geçtiğimiz yıl PKK yöneticilerin talimatıyla artan hadiseler ortalamanın üç katın üzerinde zarar görmemize yol açmıştır. Bunu bilmemiz lazım. Bizim ciğerlerimizi yakanın ciğerlerini sökmek boynumuzun borcudur.
"BU YANGIN BİZİM TARİHİMİZDE OLMUŞ YANGIN DEĞİL"
'Bir helikopter, uçak gördüysem namerdim' diyor. Hiç şüphen olmasın, öylesin zaten. Sen bunları konuşurken arkandan helikopter, uçak geçiyor. Sadece gece saatler hava kararınca uçak ve helikopterler maalesef çalışamıyor. Uçaklar geliyor azami 10 saniyede depoyu dolduruyor, ondan sonra nereye dökecekse suyunu döküyor ve tekrar gidip depoyu doldurup geliyor. Bunlar amfibi uçaklardır. Bir de tanker uçaklar var. Depo çok daha büyük. O havalimanında depoyu dolduruyor. Sonra gelip söndüreceği yere boşaltıyor. Farklı helikopterlerimiz var. Özellikle bizim yangın göletleri diye hazırladığmız göller var. Oradan rahatlıkla suyu alabiliyor. Bu iş bir CHP zihniyetinin işi değildir. 19 yılda inşa ettiğimiz bir süreçtir. Şunu bilmemiz lazım ki, gerçekten bu yılın yangını bizim tarihimizde olmuş bir yangın değil. Hatay böyle olmadı. Şu anda 8. gündeyiz, Amerika'da 2 ay sürüyor.
"SANTRALLER BÜTÜN O BÖLGENİN İHTİYACINI KARŞILIYOR"
Şu anda termik santral tehlikesiyle karşı karşıyayız. Şimdi Yatağan, Kemer santrali sıradan santraller değil. Bütün o bölgenin enerji ihtiyacını karşılıyor. Tabloya bakıyorsunuz. Kanada 2 milyon 750 bin hektar yanıyor. ABD neredeyse 1,5 milyon hektar yanıyor. İspanya ortada. Bütün bunlar ortada iken bunların bu kadar neşelenmesini anlamak mümkün değil.
"RUSYA'DAN ÜÇ UÇAK KİRALADIK"
THK'ya bunlar talip olmuşlar. THK 1985'den itibaren Orman İdaresine bedeli karşılığında uçakla yangın söndürme hizmeti vermiş. Orman oradan hizmet alımı yapıyor. Yoksa THK Orman'ın değil. Orman İdaresi ile yapılan sözleşmelere göre bu uçaklar kullanılıyor. Mesela 3 uçak pert olmuş vaziyette. Artık THK'daki uçakların durumu iş görür olmaktan çıkmış. Teknk şartnameye uymadığından teklif verilmiyor. Bu yıl THK helikopterle yangın söndürme ihalesine katılır inşallah. Ancak ihaleyi daha uygun bir teklif veren özel bir şirket almış vaziyette. Rusya'dan 3uçak kiraladık. Bu sayıyı arttırma durumumuz olacak. Çok amaçlı uçaklardan alma durumumuz sözkonusu olabilir.
"HELPTURKEY' TUZAĞI DEŞİFRE OLDU"
Demek ki bu kadar rahatsız oluyorlar o zaman güçlüyüz. Onun karşılığında Güçlü Türkiye diye hesap açtılar. Yalancının mumu yatsıya kadar bile yanmadı. Öbürü Güçlü Türkiye çok daha fazlasıyla karşılık buldu. Türkiye artık savunma sanayinde çok farklı bir yere geldi. Daha Başbakan olmamıştım. Seçim kazanmıştık. O zaman oğul Bush iş başındaydı. ABD ziyaretini yaptık. Kendisine 'Biz ortağız ama terörle mücadelede İHA bile vermiyorsunuz' dedim. Dışişleri Bakanı'nı çağırdı. '48 saat içerisinde İHA'lardan Türkiye'ye vereceksiniz' dedi. Bize İHA'lardan verdiler. Bu bize Baykar'ın Türkiye'de İHA'yı yapmasını getirdi. Baykar ardından SİHA'yı yaptı. Üçüncü hamleyle de şu anda dünyada en üst segmentte olanlarla yarışır hale geldi. Yakında onu göreceksiniz. Kötü komşular bizi ev sahibi yaptı. Biz bu sahtekarlarla savaşa savaşa buraya geldik. Hastag atacakmış da, ne yaparsanız yapın. Yalanla bizi yıkacaklarını mızannediyorlar. Güvendiği dağlara da kar yağdı. Birçok sanatçı ben katılmıyorum dedi.
"TÜRKİYE ARTIK SIRADAN RASTGELE BİR ÜLKE YOK"
İstanbul'a iki tane dev hastane yaptık kısa sürede. Atatürk Havalimanı'na dışarıdan hasta geldiği zaman 5 dakikada hastaneye ulaşabilsin. Bütün bunlar bir kabiliyettir. Bir azmin, enerjinin neticesidir. Onlar ne derse desin yolumuza emin adımlarla yürüyeceğiz. Türkiye artık sıradan, rastgele değil, güçlü bir Türkiye var.
"SÖNDÜRME ÇALIŞMALARINDA EN ÖNEMLİSİ AZERBAYCAN"
Sayı bildiğim kadarıyla 50'nin üzerinde. Uluslararası devlet ve kuruluşlar desteklerini bildirdiler. Hepsine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. En önemlisi Azerbaycan. 200'e yakın itfaiyecisini, yangın söndürme helikopteri ve çok sayıda askeri ile mücadele ediyorlar. Şimdi sayın Aliyev bir tane amfibi uçağından bahsetti. Onun da gelmesiyle uçak noktasındaki durumumuz çok daha farklı olacak. Rusya'dan 5 uçak ve 3 helikopterle yangın çalışmalarımız devam ediyor. İran, Ukrayna, Hırvatistan uçak gönderdi.
"KAPALI MARAŞ'LA İLGİLİ OLARAK TOPLANTI DÜŞÜNÜYORUZ"
Gittiğimizde hava yağışlıydı. Orada sinyali verdik. Malum ülkeler, kuruluşlar hepsi tehditlere başladılar. Bu arada Cenevre buluşması oldu. Sağolsun Ersin Bey dik durdu. Orada 'iki eşit egemen devlet' dedik. Bundan dönüş yok. Biz bir 50 yıl daha bekleyemeyiz. O da bitti. Şimdi AB'de biraraya geldiğimiz yetkililer 'geriyor' diyor. Neyi geriyor? Biz Annan'la bir araya geldik. Orada bize ne dendi? Referandum yapalım, neticesinde durum ne çıkarsa ona eyvallah. Kuzey evet, Güney hayır dedi. O günden bu güne Kuzey'i AB maalesef hep yalanla oyalamıştır, taahhütleri yerine getirmemiştir. İdari ve mali desteklerin hiçbirini vermemiştir. Şu anda hala Kıbrıs'ı oyalıyorlar. Şu anda tanıyan kim var? Sadece biz varız. Bundan sonraki süreçte ne olur? Onu da zaman içerisinde göstereceğiz. Şu anda kapalı Maraş açıldı. Orada uluslararası hukuk neyi gerektiriyorsa o adımları atarız. Bu konuda da yetişmiş çok güçlü insanlarımız var. Belki de sonbahar gibi bir uluslararası toplantıyı düşünüyoruz. Bunu da bir üniversitemiz vasıtasıyla yapacağız. Bu toplantıyla beraber işin performansını daha da arttırmayı düşünüyoruz.
"VATANDAŞLARIMIN AŞI OLMALARI KONUSUNDA RİCA EDİYORUM"
Vaka sayılarında artış var. Yeni varyantları da bir tehdit. Ülkemizin sağlık sisteminin gücü ile geldiğimiz nokta iyi bir nokta. Toplam aşı 75 milyonu bulmuş vaziyette. Aşılama en etkin ve yaygın bir koruma yöntemi. Tüm vatandaşlarıma kendilerinin ve sevdiklerinin sağlığını korumaları için aşı olmalarını rica ediyorum. Şu anda Biontech aşısıyla ilgili sıkıntı yok. Sağolsun Uğur Hoca peyderpey göndermeye devam ediyor.
"TURKOVAC AŞISINDA FAZ 3 ÇALIŞMALARINA GELİNDİ"
Turkovac'ın faz 1 ve faz 2 çalışmaları başarıyla tamamlandı. Şimdi faz 3 safhasında. Evrensel standartlarda yürütülüyor. Üç hastanemizde başlatılan faz 3 çalışmasının ilk etabı tamamlandı. Turkovac faz 3 çalışmasına vatandaşlarımızın e-nabızdan gönüllü olmaya devam ediyorlar. En kısa sürede acil kullanım onayı almayı ve yurt çapında yaygın aşıya geçmeyi hedefliyoruz.
"KOVİD 19 AŞILARINDA ZORLAMADAN YANA DEĞİLİM"
Ben zorlamadan yana değilim. Bilim Kurulu bir çalışma yapacaktır. Burada gönüllülük esasına dayanarak süreci işletmek en esaslı olandır. Gönüllülük esasına dayandırmak hayrolacaktır.
"YÜZDE 7'NİN ÜSTÜNDE BÜYÜMEYİ YAKALAYACAĞIZ"
Zamanında aldığımız tedbirlerle Türkiye ekonomisi büyüdü. Çin ile birlikte pozitif büyüme kaydeden iki ülkeden biri olduk. Güçlü yatırımlar, özel tüketim, dış talebin desteğiyle büyüme yüzde 7 seviyesine ulaştı. İmalat sanayimizi ayakta tutmak için verdiğimiz destekler neticelerini veriyor. Sanayimiz rekorlarla koşarak daha da büyümeye teşvik ediyor. Beklenenin çok daha üzerinde bir büyümeyi öngörüyoruz. Ekonomideki öncü göstergelere baktığımızda büyüme eğilimin sürdüğünü görüyoruz. Çok açık ve net söylüyorum yüzde 7'nin üstünde büyümeyi yakalayacağız.
"ENFLASYONDA AĞUSTOS AYI KIRILMA NOKTASI"
Enflasyon noktasında da Ağustos'u geride bıraktığımızda düşüşü göreceğiz. Şu anda bulunduğumuzun çok çok altında olur. Bunu da özellikle buradan sinyalini belli bir yerlere vermiş oluyorum. Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil zira faiz oranlarında düşüşe geçiyoruz. Yüksek faiz bize yüksek enflasyonu getirecektir. Ağustos ayı kırılma noktasıdır. Artık biz düşük enflasyona inşallah geçeceğiz.
"2023 YILINDA GAZIN İLK FAZ ÜRETİMİ GERÇEKLEŞTİRİLECEK"
Geçen yıl Ağustos ayında Sakarya sahasında doğalgaz keşfinin ilk müjdesini vermiştik. Bunu geçen yıl Ekim'de 85 milyar metreküplük keşfimiz, bu yıl Haziran'da üçüncü keşfimizi duyurduk. Toplamda 540 milyar metreküp keşfine ulaşmış olduk. Karadeniz'de 6 kuyu açtık. Yeni doğal keşifleri için arama faaliyetleri devam ediyor. Kendi gemilerimiz ve insan kaynağımızla yapıyor olmamız bizim için en önemli avantaj. Deniz tabanı doğalgaz üratim tesisleri kurulacak, karada tesisler inşa edilecek iki üniteyi birbirine bağlayacak olan boru hattı yapılacak. İlk etapta 10 kuyu için hazırlıklara başlandı. Deniz tabanında kullanılacak boruların imalatına başlandı. 2023 yılında gazın ilk faz üretimi gerçekleştirilecek.
"RABBİM DİĞER EVLATLARINI BEKLEYEN ANNELERE DE NASİP ETSİN"
Hacire anneyle başlayan süreç çok önemli bir süreç. Ayşegül kardeşimin o imanı ana yüreği gibi. Her şeyi dağları devirircesine. Hacire ananın keza öyle. Ramazan'da bir iftar yaptık. O iftarda da duruşlarını gördüm. Bir kere bunların gözünde ümitsizlik yoktu. O çadırın içerisinde yaz kış demeden durdular. Bekleyişlerini sürdürdüler. Malum o terbiyesizler bunlara karşı gösteriler yapıyorlar falan. Ama bunların hiç umrunda değil. Rabbimde teker teker kapıları açtı. Taşlar yerinden oynadı, söküldü. Artık evlatlarına kavuşmaya başladılar. Bana telefonda 'kurbanı keseceğim, halaylarla karşılayacağız' dediler. Rabbim evlatlarını bekleyen diğer annelere de bunu nasip etsin inşallah.
"METE DÜNYADA BİR NUMARA OLDU"
Mete'ninki şu yönüyle bizi çok duygulandırdı. Biz bir tarihi akışın içerisinden geliyoruz; Osmanlı. 100 yıl geriye gittiğinizde Osmanlı'nın savaşlarında yay, ok çok çok anlamlı. Mete bununla dünyada bir numara oldu. Bu bizi ciddi manada duygulandırdı. Bu başarısının devamını özellikle temenni ediyorum. Çok da sempatik, öyle bir özelliği var maşallah. Allah annesine, babasna bağışlasın. Oğlum Bilal'in de okçuluk noktasında gayretleri var. O da Dünya Etnospor'un başkanı. Bir çok Mete'ler olsun. Altınların sayısı daha da inşalla artsın. Güreşte özellikle beklentimiz daha farklıydı. Bu noktada biraz üzüntümüz oldu. Jimnastikte beklentimizin dışında gelişme oldu. Temennimiz odur ki, inşallah önümüzdeki süreçte de jimnastikte de aşmış oluruz. Boksta gerek Busenaz Çakıroğlu, Busenaz Yıldız, her ikisinin finale yürümesi hakikaten çok çok anlamlı. Kızlarda böyle bir başarı, altına yürüyüş şansını arttırdı. Altını getirirlerse Türkiye olarak klasmanda iyi bir yere tırmanırız. Finalde altınları kaptılar mı iş bizim için iyi yere tırmanacağız. Jimnastikte maalesef istediğimiz neticeleri alamadık. Ferhat bronz aldı. 7 sporcumuz vardı. İş o noktada değişti.
"FİLENİN SULTANLARI GERÇEKTEN SULTANLIK YAPTILAR"
Filenin sultanları bize gurur yaşattı ancak son anda. Güney Kore'yi küçümsedik mi acaba? Öndeydik, son anda elimizden kapıp götürdüler. Filenin sultanı gerçekten sultanlık yaptılar. Bu hocayı inşallah bırakmayacak. Zaten damat da olduğu için herhalde kızımızı bırakıp bir yere gitmez herhalde.
"BURADAN ÇIKARACAĞIMIZ MADALYA SAYISI ÇOK OLABİLİR"
Olimpiyatlarda futbolun esamisi okunmuyor. Olimpiyatlar bireysel sporun öne çıktığı buluşma. Dolayısıyla bizim bireysel spora önem vermemiz gerekecek. Yüzmede bütün madalyaları topluyorlar, getiriyorlar. Bizim buna eğilmemiz lazım. Buradan çıkaracağımız madalya sayısı çok olabilir. Çin süratle bir yere gidiyor. Öyle ülkeler var ki, bizim onda birimiz bile değil ama bireyselde netice alıyorlar. Demek ki daha farklı çalışma yöntemlerine çalışmak lazım. Bizim voleyboldaki teknik direktörümüzün bu ekibi nasıl kurduğu üzerinde bazı şeyler anlattılar. Ne kadar doğru, yanlış bilmiyorum. Hocayla bir konuşacağız, 'ne yapmamız lazım, anlat bakalım' diye. Bir de çok devşirme var.
"Z KUŞAĞINI TEPEDEN TIRNAĞA BİZ ÖRDÜK"
Şahin bizim bir diğer Eren'imiz oldu. Trabzon'da Eren, Şahin de öyle oldu. Şahin'in geride bıraktığı bir yavrusu var. O da ayrı üzücü bir durum. Ben olaya farklı bir yerden gireceğim. Türkiye'de oy kullanma, seçme seçilme 30'du. Biz bu yaşı önce 25'e, sonra da 18'e indirdik AK Parti olarak. Aslında Z kuşağını tepeden tırnağa ören AK Parti iktidarı oldu. Biz gençliğimize güvendik, inandık. Örneğin benim partimden şu anda milletvekilleri içerisinde olanlar var. Bizim bir Rümeysa'mız var. Maşallah cevval, velüd, üretken. Sadece güvenmek yetmez, iş yükleyeceğiz. Bu sene üniversite imtihanlarda bir sıkıntı yaşandı. 170-180 gibi durum. YÖK Başkanımızla konuyu görüştüm. Onlar da bir çalışma yaptılar. Olayı çok daha fazla sayıda gencin mağdur olmayacağı bir noktaya getirdiler. Özellikle koronavirüs salgını münasebetiyle süreci uzatma kararı aldık. Bu işin detaylarını YÖK halledecek ve bu işi gençlerimizin lehinde bitirmiş olacağız.
"O YANAN YERLER KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞACAK"
Ağaç işi bizim işimiz. Şu ana kadar yaklaşık 5,5 milyar ağacı diken bir iktidarız. Şimdi bu iktidar kalkıp da bu yangınlara eyvallah der mi? Bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Yanan tüm yerleri yemyeşil hale getireceğiz. Ama fidanlarla, ama ağaçlarla getireceğiz. Bu konuda kararlıyız. Vatandaşlarımız müsterih olsun. Diyoruz ya küllerinden yeniden doğmak. İnşallah yeniden doğduğu günü yeniden göreceğiz. Vatandaşlarımız bir ağaç, bir fidan noktasında kararlı olsunlar. İnşallah hep birlikte bunun gayretinde olalım.